Israr

3.6K 361 106
                                    

Keyifli okumalar...

"Arkadaşın yemeyecek mi bizimle abicim. Yazık acıkmıştır o da..."

"O abinin işi varmış Juwoon. Hadi biz geçelim."

"Göşürürüz."

Tekrar minik eli bana el sallamak için havaya kalktığında, aklıma gelen fikirle onlara bir iki adım attım.

"Şey aslında ben de çok acıktım."

Jungkook şaşkınlık ve birazcık da sinirle bana döndü.

"Buraya gelirken bir hamburgerci gördüm. Birlikte oraya mı gitsek ha?"

"Wuaaaaahhhh hangurber mi?"

Ufaklığın, kocaman gözleri heyecanla parlarken büyük bir hevesle Jungkook'a baktı.

"Buraya gelirken hamburgerci falan yok. Yalan söyleme! Hadi Juwoon içeri girelim abicim."

Ufaklık hızla Jungkook'un elini bırakırken bir iki adım bana doğru attı.

Dudaklarını büzmüş, Jungkook'a yavru köpek bakışı atıyordu.

"Ama hangurber..."

Jungkook önce Juwoon'a bakıp sıkıntıyla alt dudağını dişledi. Sonra da derin bir iç çekti.

"Juwoon lütfen yanıma gelir misin?"

Juwoon tekrar abisinden uzaklaşırken,  minik ellerini yumruk yaptı.

"Doğum günüme kadar beklemek istemiyorum! Şimdi yemek istiyorum. Sürekli bölye yapıyorsun abi!"

Gözleri dolmuş, Jungkook'a sinirle değil ama kırgınlıkla bakıyordu. İki kolunu önünde birleştirdi ve kapının girişindeki basamaklara oturdu. Zaten büzdüğü dudaklarını iyice büzmüştü.

"Beğendin mi yaptığını?"

Jungkook bana hitaben konuştuğunda Juwoon'dan bakışlarımı ayırıp Jungkook'a çevirdim.

"Asıl sen beğendin mi yaptığını? Ne olur gitsek!"

"Davetli olduğunuz bir yer yok mu sizin? Gitsenize!"

"Hayır vazgeçtim, gitmiyorum. Canım hamburger yemek istiyor çünkü."

Hamburger kelimesine biraz daha bastırırken ikimizinde gözleri aynı anda Juwoon'a kaydı.

Juwoon ise kafasını, dizlerinin üzerine koyduğu kollarının arasına gömmüştü.

Jungkook bana doğru iki adım atmış oldukça yakınlaşmamızı sağlamıştı fakat bu durum onun umurunda bile değildi.

"Neden bunu yapıyorsunuz?"

"Sen her şeyin altında bir sebep mi ararsın Jeon?"

"Bu yaşıma kadar karşılaştığım insanlar bay Kim... Bana karşılıksız bir damla su bile vermeyeceklerini kafama vura vura öğretti. O yüzden sakın bana iyilik meleği tavırlarıyla yaklaşmayın. Hele kardeşime asla..."

Gözlerini gözlerimden çekmezken burnuma dolan temiz kokusu ile yutkundum.

"Bu zamana kadar karşına bok gibi insanların çıkması benim sorunum değil Jeon."

Evet, bu eve geliş nedeni kendisini de bok gibi bir insan yapıyordu fakat şu an asıl amacını tamamen unutmuştu Taehyung...

Jungkook bir cevap vermemişti. Dilini hırsla ağzının içerisinde gezdirdi.

"Üzülmesin daha fazla Jungkook. Alt tarafı bir hamburger işte!"

Jungkook ve Juwoon için bu durum pek öyle sayılmıyordu. Juwoon böyle yemekleri özel günler haricinde yemezdi, yiyemezdi. Canı çok isterdi fakat o küçük beden bilirdi ki canının her istediği her zaman olmazdı hatta çoğu zaman olmazdı. İçten içe çok üzülse bile belli etmezdi küçük olan çünkü abisinin ondan daha çok üzüldüğünü de bilirdi.

Fraud |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin