Seni benden çıkarınca nasıl da herkessin.

2.2K 79 0
                                    


"Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi.. ve aşk öyle haindir ki; nerede imkansız varsa gider onu sever".
"Özdemir Asaf"

Kaya şu an nerede ne yapıyordu kim bilir! Bana neden hiç bir şeyi anlatmamıştı ki. Saat sabahın beşiydi, isteyerek uyumadım çünkü babam muhtemelen bir saat sonra kalkacaktı ve ben telefonda ona ağzıma gelen her şeyi söyleyecektim. Ya da en kötü gider yüzüne söylerdim. Bilmiyorum. Saat 07.45 olduğunda telefonumu elime aldım. Tam babamı arıyordum ki vazgeçtim. Böyle bir konuyu burda söyleyemezdim muhtemelen yalan söyleyecektir. Şimdiden kendimi o yalanlara hazırlamıştım. Kahvaltımı yapıp evimi baştan aşağı temizledim. Özgür'den ses yoktu. Zaten gelse bile ona muhtemelen soğuk davranacaktım. Anlattıklarını pekde hazmedebileceğimi sanmıyordum. Uzun zaman sonra Instagram hesabıma girdim. Gelen mesajlara cevap vermedim takip isteklerini yok saydım. Kaya'nın profiline girdiğimde mideme bu aralar alışık olduğum bir ağrı saplandı. Kaya beni takipten hem çıkmıştı hem de çıkartmıştı. Elimde olmadan gözlerimin dolduğunu hissettim. Kapı çaldı. Gözyaşlarımı silip kapıya yöneldim Özgür gelmişti. Yüzüne bakıp kapıyı içeri gelmesi için açık bıraktım.

"Küs müyüz?" Dedi Özgür. Mavi gözlerine baktım. Kaya'ya hissettiğim şeyleri onda da hissetmek istedim.

"Bana anlattıklarını kolay kolay sindiremiyorum Özgür. "

Nefesini sesli şekilde dışarı bıraktı.

"Sana oranın nasıl bir yer olduğunu göstermek istiyorum Lizge."

Bakışlarımı ondan kaçırdım.

"Gideceğimiz yer kafamdakileri benden uzaklaştıracak mı?"

Gülümsedi.

"Uzaklaştıracağına emin olabilirsin."

Elini bana doğru uzattı. Bende elini tuttum ,çantamı aldıktan sonra dışarı çıktık.

"Ee senin uzay mekiği nerde?" Dedim,arabasını ima ederek.

Sesli şekilde güldü.

"Birlikte yürüsek olmaz mı ?"

"Olur."dedim sessiz bir şekilde. Yolda yürürken Özgür'ün dediklerine odaklanamıyordum. Yavaş yavaş neyden bahsettiğini dinlemek istedim.

"...Sonra en alt kata inip sana kılavuzun nasıl kazanıldığını göstereceğim."

"Orada ne yapıyorsunuz ki ?" Dedim büyük bir merakla.

Yolda durdu, bana döndü. Parmak uçları yanaklarımı okşadı.

"Merak etme sana zarar verebilecek bir yere götürmeyeceğim seni. "

Cevap vermedim. Birden hastaneye geldiğimizi fark ettim.

"Neden buraya geldik ?"

Gülümsedi.

"Birazdan anlarsın."

Bir asansörün önüne geldik. Aşağı doğru yavaşça indik ben sıfırıncı kata ineceğimizi düşünürken birden eksi bir, eksi iki ve en son eksi üçe kadar aşağı indik. Bir kaç kapıya doğru ilerledikten sonra büyük bir kapının önünde durduk. Özgür sanki şifreymiş gibi kapıya uzun uzun vurdu. Kapı bir kaç saniye sonra açıldı. İri bir adam hatta iri demek hafif kalırdı tam bir Shrek'e benziyordu. Özgür tam içeri giriyordu ki adam eliyle onu durdurdu.

"Mahzene kadın girmesi yasak!!!"

Özgür Bana bakıp gülümsedi ve elimi tuttu. Sonra da adama döndü.

"Patronun, bensiz bir şey yapamaz ve eğer bizi şu an almazsan kılavuzu unut."

Adam geriye çekildi bizde içeri girdik. Ben içerde adamların dövüştüğü filan düşünürken sadece bir kaç masa ve etrafına oturan insanlar vardı. "Ne yani kılavuzu almak için kumaroynuyorlardı?"

Özgür bana bakıp güldü.

"Ne oldu içeride boks turnuvası falan mı bekliyordun?"

Ona göz devirdim. Bir kaç meraklı göz bize döndü. İstemeyerek Özgür'ün arkasına saklandım.

"Akın nerede?" Dedi önündeki adama.

"İçeride seni bekliyor kılavuzu kazanan vermeyecek misin?" Dedi.

Özgür ise elini deri ceketinin cebine sokup kılavuzu ona uzattı. İçerideki odaya girdiğimizde ben koca bir dev daha beklerken aksine kısa ve zayıf biri göründü.

"Neden bu kadar geciktin Özgür. Ayrıca bu kadının burada ne işi var ? Mahzene kadın girmesi yasak bunu bilmiyor musun? " dedi bağırarak. Özgür elimi daha sıkı tuttu.

"Ne istiyorsun Akın ?"

Sinirli şekilde kahkaha attı.

"Buraya kadın giremez Özgür! Zaten polis sürekli bizi takipte bunu bile bile sen hâlâ altına aldığın bir sürtükle buraya kadar gelebiliyorsun!"

Özgür'ün elini bırakıp gitmek istedim. Ama elimi daha sıkı tuttu.

"Eğer yanımdaki kız hakkında tek bir kelime daha edersen o haplarını tek tek kıçına sokarım Akın! Bana ihtiyacın var unutma en ufak bir açığında babam ensende biter ,bunun olmasını istemiyorsan o siktiğimin ağzını kapatırsın."

Özgür'ün sinirden boynundaki damarlar belli oluyordu. Akın denen adam söylenerek dışarı çıktı.

"Söylediği şey için senden özür diletebilirim ."

Sesli şekilde nefesimi dışarı bıraktım.

"Sadece çıkmak istiyorum buradan." Dedim. Özgür bana bakıp sarıldı. Elimi tutup yukarı çıktığımızda ona karşı nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum...

Bölümün geç geldiğinin farkındayım aynı anda 3 kitap yazıyorum ,manyak olduğum için qbwnqqkkqkq

(Şaka bir yana oy ya da yorum gelmediği için yazasım yok...)

EMRİNE AMADE ( Düzenlenecek! )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin