Sende bir şey var; bana derin derin nefes aldıran bir şey...

1.1K 44 34
                                    

"Ne hayatın fırtınalarından kaçabilirsin ne de yolunun kesiştiği insanların hayatına dokunuşlarından. Güneş her gün doğup batarken, sana değip geçen her olay, her insan senden bir şey götürürken içinden bambaşka hisler de filizlenir.
Zaman seni değiştirir. Zaman, seni güçlendirir. Zaman seni iyileştirir. Zaman, sana mutlaka bir çıkış yolu sunar.
Hayat ,zamanın senden götürdüklerinin yasını tutmakla değil, yerine koyabilmekle alakalı. Hayat unutamamanın kasvetinde kavrulmakla alakalı değil, huzurla hatırlamakla alakalı. Hayat, filizlenmeye başlayan her yeni umudu tutup yeşertebilmekle alakalı.
Hayat kendini anlamakla, kendini tanımakla alakalı. Hayat senin ve önce seninle alakalı!"

Karakola geleli yaklaşık yarım saat olmuştu. Ben ağlamamak için kendimi zor tutarken Özgür neredeydi, bilmiyorum. Beni sorgu odasına alıp sorular sormaya başladılar. Onlara göre ben sevgilisini korumaya çalışan zavallı bir kızmışım. Bana çok yükseldikleri için, avukatım gelmeden tek kelime etmeyeceğimi söyledim. Şanslıydım ki dizilerden ve filmlerden izlediğim bu sahne tutmuştu.

Beni bir memurun odasına aldılar ve telefon ile konuşmam için süre verdiler. Hemen Kaya'nın numarasını tuşlamaya başladım. Saat bayağı geç olduğu için uzun uzun çaldı.

"Efendim."

Uykudan uyandığı belliydi, sesi yorgun çıkmıştı. Kaya'nın sesini özlemiştim.

"Kaya yardımına ihtiyacım var."

"Ne oldu?"

Sesi uykulu halinden, sanki üzerine soğuk şu dökmüşcesine kendine geldi.

"Ben karakoldayım, buraya gelebilir misin?"

Daha sözümü tamamlayamadan gözlerimin dolduğunu hissettim. Kaya'ya karakolun adresini verip kapattım. Ben Kaya'nın bir, iki saate burada olacağını düşünürken o aksine yarım saat içinde karakola geldi. Odaya girer girmez hemen yanına gidip sarıldım. Ben sakin kalacağımı düşünürken, aksine Kaya'yı görünce daha çok ağlamıştım.

"Kaya, yemin ederim benim değil, bana ait değil onlar ben sadece..."

"Sakin ol, ben yanındayım korkma."

Kaya'nın gözlerime bakınca kendimi evimde gibi hissettim. Onun yanındayken korkmuyordum.

"Avukatının geldiğine emin misin?" Diye sordu, polis memuru.

Kaya bana kısa bir bakış attıktan sonra elinde tuttuğu belgeleri polis memurunun önüne bıraktı.

"Avukat Kaya Koçak, gördüğünüz üzere gerçek bir avukatım." Polis, elinde bulunan belgelere kısa bir bakış attı.

"Müvekkilim ile özel olarak konuşmak istiyorum, yalnız." Polis önce bana sonra da Kaya'ya bakıp, başını sallayıp çıktı.

Polis çıkar çıkmaz Kaya bana bakıp elimi tuttu ve beni sandalyeye oturttu. Kendisi de çok beklemeden karşıma geçti.

"Şimdi bana bu gece ne oldu, buraya nasıl düştün, en ince ayrıntısına kadar anlat."

Gözlerimin dolmasına engel olamadan konuşmaya başladım.

"Bu gece Özgür ile uyuşturucu kullanan birini polise teslim etmek istedik, olmadı başaramadık."

Bana sinirli şekilde baktı. Umursamadan devam ettim.

"Adam Özgür'e icinde uyuşturucu bulunan, küçük bir şişe verdi. Sonra da Özgür onu ceketinin cebine koydu çıkışta şalımı davet yerinde unuttum, Üşüyünce..."

Sözümü tamamlayamadan Kaya konuştu.

"Ceketini sana verdi, ve ceket üstünde kaldı sizde polise yakaladınız."

EMRİNE AMADE ( Düzenlenecek! )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin