-1.bölüm-
“hey bu çocuk neden böyle?” diye sordu kızıl saçlı kız.
“ne bileyim kızım ben! Bir tuhaf! Lale ile yattı diye biliyorum!” dedi bir diğeri de.
“kim ne derse desin. Bu çocuk tekin ayakkabı değil! Duruşuna,oturuşuna baksana ya! Şehre geleli kaç ay oldu!” dedi diğeri de.
“hah,duruşuna da oturuşuna da ölürüm. Lale’nin yerinde olmak isteyen kaç kız var biliyor musun bu okulda?”
“kaç kız var?” dedi kızıl saçlı kız gülerek.
“hemen hemen hepsi. Onun o gözlerine ölürüm ben ya! Bir insan bu kadar mı güzel bakar! Lan geçen gün uç istedi kal geldi anasını satayım. Güldü geçip gitti ya!” dedi.
“selam kızlar! Ne haber?” dedi Lale.
“ooo,bizden iyilik de senden ne haber? Okulun en seksi çocuğu ile birliktesin! Anlat bakalım!” dedi diğer kız.
Lale arkasına yaslandı ve konuşmaya başladı karşısında başını kitaba gömmüş olan çocuğa bakarak “ dokunuşu kışkırtıcı,bakışları ise delip geçiyor adeta. Aah,dudakları onlar yok mu onlar! 4 yıllık sevgilimi bıraktırdı onlar bana! Her şeyini seviyorum onun! Tanrısal bir gücü var. Babası zeus olabilir ama ben ona Hades diyorum!” dedi.
“hades mi?” dedi kızıl saçlı kız.
“o zaman sende persephone’sin ha?” dedi diğeri…
Lale arkasına yaslandı ve dudaklarını ısırdı,işveli bir şekilde “her şeyi olabilirim. Tek bir isme sahip olmak nefret ettiren bir durum!”dedi…
Kızların hepsi bakışlarını karşılarında hareketsiz oturan çocuğa odakladı. Gerçekten de dedikleri gibiydi. Zeus’un oğlu olabilirdi ama kanında kesinlikle Hades’in özellikleri vardı!
Kitabı kapadı aniden. Derin bir iç çekti ve gözlerini açtı. Başını saat üç yönünde hafifçe çevirip lale’nin olduğu masaya doğru kısa bir bakış attı. Gülümsedi yavaşça. Gamzeleri belli oldu. Ani hareketle yerinden doğruldu ve ayağa kalktı. Kola kutusunu tek hamleyle çöp kutusuna fırlattı ve başını iki yana sallayarak gülümsedi. Kendinden emin bir şekilde yürüyüp kantinden çıkarken masadaki kızların ağzı bir karış açık kalmıştı.
“onu istiyoruz!”
Lale gülümsedi “elbette istiyorsunuz! Onu herkes istiyor! Ama o benim!” dedi.
“sen öyle san!” dedi başlarında dikilen bir kız.
Kısa kestirdiği saçları ve kahverengi iri gözleriyle kendine has bir güzelliği vardı Beril’in. Henüz birinci sınıftı ama lale ve arkadaşları için çalışıyordu! Ve bundan nefret ediyordu..
Lale doğrularak “öyle mi küçük! Nereden bu fikre kapıldığını sorabilir miyim?” dedi..
Beril gülümsedi,ellerini masanın üzerine koydu ve laleye bakarak “sana iletmemi istediği bir mesaj var!” dedi.
“söyle!” dedi Lale sinirle..
Beril içini çekti ve “ dedi ki ben kimseye ait olmam ve kimse için kendimden vazgeçmem! Ama benim için her şeylerinden vazgeçenleri çok gördüm. Lale de bunlardan biriydi. Güzel günler ve geceler için teşekkür ettiğimi ve artık….” Devamını getiremedi genç kız..
Lale yutkundu ve “söyle!” dedi mavi gözlerini iri iri açarak ..Beril ilk defa böyle bir şey söyleyecekti ve bunun anlamını kavradığında çocuğun yüz ifadesini görmüş daha da utanmıştı. Derin bir nefes aldı ve doğruldu…
“ artık aynı ata binmek istemediğini söyledi!”dedi.
Lale öyle kaldı. Kızlar ise şok içindeydi. Genç kız sinirle ayağa kalktığında masanın üzerindekileri yere atıp bağırmaya başladı.
“o kendini ne sanıyor? Beni kolayca başından atabileceğini mi?!” diyerek arkasını döndü ve çıkış kapısına yaslanıp kendisine gülmekte olan çocuğa baktı.Bembeyaz dişleri ve kendine has gülüşü ile uyarıyordu onu. Lale sindi olduğu yere daha fazla bağıramadı. Genç çocuğun gözleri beril’e kaydığında ise şefkatle parlamaya başladı ve başıyla eğilip teşekkür etti. Ardından arkasını dönüp oradan uzaklaştı.
Sınıfların önünden geçerken adının erdem olduğunu söyleyen bir çocuk en yakın arkadaşına onu anlatıyordu.Genç çocuk mavi gözlerini kıstı ve ellerini cebine soktu. Arkasından baktığı çocuğu iyice izledi. Sonrasında arkadaşına seslenip “adı ne demiştin?” diye sordu.
Erdem “doruk.. Doruk Pehlivan!”
“hımm.” Dedi genç çocuk yürümeye başlarken…
Erdem “Demir!” dedi arkadaşını durdurarak..
Demir “efendim?”
Erdem “onunla ne yapacaksın?”diye sorunca Demir gülümsedi ve başıyla Erdem’e kendisi ile yürümesini işaret etti.
Demir “hiçbir fikrim yok! Belki oturur beş çayına gideriz! Kim bilir!” dedi gülerek..
Erdem “hahaha,adi herif! Dövecek misin ciddi?”
Demir’in bakışları sertleşti. Topu topu iki buçuk ay geç gelmişti okuluna ve okulda yaşanmayan halt kalmamıştı. Erdem’e bakmadan “kaşınıyorsa neden olmasın?”dedi ve yürümeye devam etti o çocuğun kendisinin can yoldaşı olacağından habersiz…
*1.bölüm sonu*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU OYUNU (ESMER SERİSİ-4)
Teen FictionDoruk Pehlivan, İstanbul'dan Bursa'ya gelirken hayatında yepyeni bir sayfa açılacağını düşünür. Burada tanışacağı insanların tüm hayatını etkileyeceğinden habersizdir. İnandığı tüm değerler bir bir yok olurken, sevdiklerini ve kendisini hayatta tuta...