Bölüm 5

133 28 0
                                    

-5-

"Ya kendin ol ya da hiçbir şey!"


Kitabı elinin tersi ile kapatıp uykuya daldığında saati sabaha karşı beşi gösteriyordu. Bilinmez bir uykunun içinde bilinmez bir rüyadaydı genç adam. En tatlı yerinde kabus gibi üzerine çöken gölge ile gözlerini açtığında zorlukla koptu uykunun tatlı koynundan. Homurdanarak “Git başımdan.”dediğinde Lalası “Okula geç kalacaksın ama oğlum.”diyordu.

Doruk “umurumda değil. Bir gün okula gitmezsem ölmem ya? Ya da okul batmaz  ya. Lala git lütfen.”diyerek başını yastığın altına aldı. Yaşlı kadın Arapça şarkılar söyleyerek genç çocuğu kızdırdığında Doruk “Seni isteyen birileri yok mu ya? Evlenme yaşını çoktan geçmiş olmana rağmen illa ki sana birini bulabiliriz..”dediğinde yaşlı kadın ayağında ki terliği eline alıp homurdanarak kendisine laf söylemekte olan çocuğa fırlattı. Doruk’un sırtına isabet eden terlikle gülen genç adam kapının çalması ile odadan çıkıp aşağıya indi.

Doruk ise “bu kapıya kilit vuracağım. Hatta özel kimlik bilgileri ile donatıp kendi münasip gördüğüm insanları içeriye alacağım.”dediğinde gözlerini kapadı.

Yarım saat ya uyudu uyumadı derken kapısının açılması ile neye uğradığını şaşırdı.

Doruk “Okula gitmeyeceğim!” diye söylenmesine rağmen kimseden ses çıkmaması genç adamı susturmuştu. Odaya yayılan çilek kokusu ciğerlerine dolduğunda huzursuzca yerinde kıpırdanan kızı gördü gözleri…

Yavaş yavaş yatakta doğrulduğunda kızın kalbi tekledi önce. Sonra… Doruk kendisine döndüğünde nefes almayı unuttu. Doruk “Derin…”diyerek adını söylediğinde genç kız yok olduğunu hissetti karşısında. Nasıl da farklı söylemişti adını? Hep böyle mi olurdu uykuluyken acaba diye incelemeye başladı genç çocuğu. Uykudan yarı açık yarı kapalı gözlerini bu sefer sevmişti,oldukça savunmasız gözüküyordu… Kırışan t-shirt’ünün altından belli olan kasları ise ilk günkü gibi ‘ben buradayım’diyordu.

Birbirine giren uzun sarıya çalan saçlarının bir tutamı yüzüne düşmüş küçük çocukları andırıyordu.

Doruk yatağa doğru uzanıp kollarını başının altına aldığında keyifle gülümsedi ve “İncelemen bittiyse neden geldiğini öğrenebilir miyim?”diye sordu gözlerini açarak.

Derin,onun savunmasız olduğunu düşünerek hata yaptığını anladı. Doruk bir yırtıcıydı ve kesinlikle sessiz hareket ediyordu.

Doruk “beni böyle incelemeye devam edecek olursan yanımda yer açabilirim.”diyerek eliyle yatağın boş kısmına vurdu. Derin kendine gelerek ona diklendiğinde “Sen ve senin egoların..”dedi.

Doruk “ne olmuş bana ve egolarıma?”

Derin “kendini fazla yükseklerde görüyorsun..”dediğinde Doruk “Derinlere de inebilirim. Girebilirim.”dedi göz kırparak. Genç kız içinden küfürler yağdırıyordu şimdi ona.

Doruk’a bakıp “Sen de terbiye yok mu?”diye söylendiğinde Doruk “maalesef. Mürebbiyelerim öğretmeye çalıştılar ama cazibeme kapılınca hepsi kuralları unutup beni vahşi doğaya bıraktı.”dedi.

Derin “isabet olmuş!”diye söylendiğinde Doruk yerinden kalktı ve Derin’in önüne gelerek tam karşısında durdu. Genç kıza tepeden bakan bakışları kızın mavi soğuk suları ile buluştuğunda durmasına neden oldu. Ağzından çıkan her kelime Doruk’a keyif verse de gözlerindeki bakışı sevmemişti genç adam. Derin kibirli bir şekilde “incelemen bitti mi?”diye sorduğunda Doruk “İncelenecek bir şeyin olduğunu sanmıyorum.”diyerek cevap verdi.

Derin almış olduğu cevap karşısında afallasa da buraya neden geldiğini hatırladı ve Doruk’tan kurtulmaya çalışarak “ babam istediği için geldim. Al.”diyerek elindeki kağıtları Doruk’un yüzüne tuttuğunda genç adam gülümseyerek “ne yani sabahın köründe… Buraya bunun için mi geldin? Benim sayfalarla işim olmaz kızım. Adresin babam olmalıydı.”dediğinde Derin “Elit ailelerin elit çocukları ile takılabileceğin özel yerlere giriş kartın olacak!”diye tısladığında Doruk güldü ve “Elit mi? çok tatlısın ya! Bak güzelim öğrenemediysen yada bilmiyorsan söyleyeyim. Senin yada elit dediğin o sümsüklerin benim olduğum yerde hiçbir şansları yok ne yazık ki. Bir yere girmem için karta ihtiyacım yok benim. Yüzüm ve adım yeter!”dediğinde Derin “Sen ne kadar ukala ve küstahsın ya! Kabahat buraya gelen de zaten!”dediğinde Doruk “İçten içe buraya gelecektin! Hatta buraya gelmeyi o kadar çok istiyordun ki kendine engel olamayıp sabahın köründe evime geldin. Bence o küçük beyninin içinde daha birçok kirli işler dönüyor” dediğinde Derin Doruk’a tokat attı.

TUTKU OYUNU (ESMER SERİSİ-4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin