Bölüm 16

116 26 0
                                    

-16-


Nefes; Anıl ve Erdemin atışmalarını dinlememek için Dağhan'ın odasına girmiş,onun yatağına yatmıştı. Yorganı başına kadar çektiğinde,titremesinin geçmesi için içinden dualar ediyordu. Sevmemişti burayı... Burayı ve bu insanları.. Sımsıkı kapadığı gözlerini birden açtığında canı daha fazla yandı. Kulağına gelen Bir İstanbul Masalı adlı dizi müziğinin sesi ile başını yana çevirdi. Koltuğun üzerinde durmakta olan çantasına baktığında,sesin telefonuna ait olduğunu anladı ve oflayarak yataktan çıktı.

Yavaş adımlarla koltuğa doğru ilerlediğinde telefonu çantasından aldı ve ekrandaki isme baktı. Tebessüm ederek yatağa doğru yürümeye başladığında cevap verdi. "Efendim Yağız?"dediğinde genç çocuk "Hiç açmayacaksın sandım."dedi.

Nefes sesini çıkarmadı ve sadece "hımmm"dedi.

Yağız bunun üzerine "Sen iyi misin?"diye sorduğunda Nefes "Uyumak istiyorum ama çok üşüyorum."dedi. Yağız "Kaloriferi yok mu orasının? Ya da yanında biri?"dediğinde sesi endişeli çıkıyordu. Nefes,hastaneden çıktığından beridir,ortama uyum sağlamak için çok uğraşıyordu ama bu bedenine zarar da veriyordu.

Nefes tekrardan yorganın içine girdiğinde "Yok."dedi ve içini çekti. YAğız "Nefes?"dediğinde genç kız "Uyumak istiyorum."dedi ve Yağızın konuşmasına izin vermeyerek telefonu kapattı.

Odasının kapısı açıldığında yorganı başından indiren Nefes,BAdeyi karşısında görünce "Ne istiyorsun?"dedi.

Bade ,Nefesin yanına oturarak "Konuşabilir miyiz?"diye sorduğunda Nefes gözlerini devirdi. Ona bakarak "BEnden ne istiyorsun?"dedi..

Bade,ellerini önünde birleştirmiş bir şekilde "Bugün Derin çok değil sadece birkaç saat önce hastaneye geldi ve Doruku öptü."dediğinde Nefes ona alaycı bir ifade ile baktı ve "Bundan banane. Doruku onu tanıyan bütün kızlar öper. Bunda ne var?"dedi.

Bade "Derinin ona yaklaşmasını istemiyorum."

Nefes "Bana neden söylüyorsun? Derine mi benziyorum?"dedi.

Bade "Doruk bana kızgın. Ama sana değil. Yani.. eğer ona söylersen..."

Nefes "neyi söylersem?"

Bade "Derinden,uzak durmasını. iyi olur."

Nefes "kim için iyi olur?"

Bade "benim için. Doruk,bir erkek. Ve erkekler, kolay kolay kırılmazlar. Ama ben öyle değilim. Derini görmek istemiyorum. Lütfen yardım et Nefes. Benden hoşlanmadığını biliyorum ama kendimi sana gelmekten alıkoyamıyorum."dediğinde Nefes ona baktı ve "Aslında senden tam olarak hoşlanmıyor değilim. Yani iyi kızsın ama çok sessizsin bu da sinirimi bozuyor."dedi.

Bade şaşırarak "Na...nasıl yani?"dediğinde genç kız "aynaya bakmaktan nefret ederim"dedi ve ekledi "ayrıca Doruk sana kızgın değil. bakma sen o dümbelek kafalıya."dedi ve yanına çekti badeyi. yastığa başını koyduğunda "Şey... benden büyük olduğunu düşünürsem eğer senden bir şey isteyebilir miyim?"dedi.

Bade ikinci kez şaşırdığında ona bakarak başını salladı ve "elbette"dedi.

Nefes "bana sarılır mısın? Uyumam gerek. Uyumazsam huysuz olurum. Ama çok üşüyorum"dedi. Bade,odanın sıcak olduğunu söylemeden direk Nefese sarıldı ve sımsıkı tuttu onu. Aklının bir köşesinde uzakta çok uzakta bir zamanlar kendisinin de böyle uyuduğunu hissetti genç kız. Gülümseyerek yüzünü Nefesin saçlarına gömdüğünde o da uyuyakaldı Nefes ile birlikte..

Aşağıda ise Doruklar gelmiş ev karnaval yerine dönmüştü. Masa hazırlanmış,tavuklar sotelenmiş kızartılmayı beklerken Doruk "Nefes nerede?"dedi.

Anıl "Bade ile yukardalar."dediğinde Doruk önce şaşırdı sonra da Seneme bakarak "Ben demiştim değil mi?"dedi arkasına yaslanarak. Senem "Ben şunlara bir bakayım geliyorum."dediğinde mutfaktan "Sen gel bana yardım et"diyen lalanın sesini duyması ile olduğu yere çakıldı genç kız.

Dudaklarını büzerek mutafağ girdiğinde lalanın eline tutuşturduğu yeşillikleri doğramaya başladı yavaş yavaş. Doruk ise bu sırada,merdivenlere yönelmiş odasına gidiyordu. Kapısını açtığında boş odayla karşılaşan genç adam,başını koridora çevirdi. Odaların olduğu bölmeye doğru yürürken babasnın odasının kapısının aralık olduğunu gördü. Usulca kapıyı ittiğinde,onları gördü.

Bade,Nefese sımsıkı sarılmış uyuyordu. Ve nefes ilk defa kendilerinden hariç başka birisinin kendisine dokunmasına izin veriyordu. Gülümseyerek dışarı çıktığında adımlarını merdivenlere yönlendirdi ve aşağıya indi.

Doruk "Kızlar uyuyor."dediğinde Erdem "eee tavuklar?"dedi.

Poyraz gülerek "Biz pişirmeye başlayalım tavukların sahibi aşağı gelir."dedi.

Erdem "tamam o zaman."dediğinde mutfağa girdi. Birkaç saat sonra evin içine yayılan koku ile uyanan kızlar önce birbirlerine bakmışlar sonrasında ise birbirlerinden ayrılarak günaydın demişlerdi.

Nefes "teşekkür ederim."dediğinde Bade "benim de ihtiyacım vardı. ben de teşekkür ederim."dedi nefesi yanağından öperek. Nefes tam kollarını iki yana açmış esneyecekken duyduğu koku ile gözlerini açtı ve "Hiiiii,Tabukkkkkkkkkkkkkkk!"diyerek yataktan fırladı. Hızlı kalkınca başı dönen genç bir süre olduğu yerde durmuş sonrasında badeye bakarak "hadi inelim."demişti.

Bade "yüzümüzü yıkasaydık."dediğinde Nefes "sen yıka. benim yüzümü zaten abilerim beni öperek yıkıyorlar."diyerek odadan çıktı ve merdivenlerin başından "Abi?"diye seslendi neşeyle. ikişer ikişer indiği merdivenlerin sonunda Demir ile karşılaşınca tüm neşesi yok oldu ve "Senin ne işin var burada?!"diye tısladı.

Poyraz içeri girerek "Nefes?"dediğinde genç kız ona döndü ve hiddetle "Onun burada ne işi var?!"diye bağırdı. Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki diğer odada bulunanlarda salona geldi ve Nefesi Demire bağırırken gördüler.

Doruk "Sorun ne?"dediğinde Nefes "Onun burada ne işi var?"dedi.

Doruk "Yemek yiyeceğiz."dediğinde Nefes "ne zamandan beri dayak yediğin insanları evine kabul ediyorsun sen!"diye bağırdığında Doruk "Sakin ol istersen."dedi.

Nefes "yada öl istersen."diyerek kollarını göğsünde birleştirdi. biri birşey söylese ağlayacaktı nerdeyse. Sesinin kontrolünü kaybetmek üzereydi çünkü. Sinirle gözlerini kapayıp adımlarını mutfağa yönlendirdiğinde adının Erdem olduğunu söyleyen çocuğun semiz otunu ayıklamasını izledi bir süre.

Nefes "Ne yapıyorsun?"

Erdem "Semiz otu salatası."

Nefes "Nasıl yapacaksın?"

Erdem "Bunları ayıklayacağım. Sonra yıkayacağım. ondan sonra üzerine yoğurt,sarımsak,kırmızı biber,tuz,limon suyu,svı yağ,nane koyup karıştıracağım ve hep beraber yiyeceğiz"diyerek tabağı nefese uzattı ve "biz kötü insanlar değiliz."dedi.

Nefes "iyi de değilsiniz ama?"

Erdem "bizler erkeğiz. fazla küs kalamayız." dediğinde Doruk sandalyesine oturarak "hı hı tabi."dedi.Bunun üzerine Erdem Nefese göz kırptı ve  ellerini havaya kaldırarak okulda olanları taklit etmeye başladı.

"Dorukkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk! Allah belanı versin Doruk! Yılanın soyu Doruk! Seni Allah bildiği gibi yapsın Doruk! Beni aldattın! Beni Kandırdın!"dedi ve kendisini hayretlerle izlemekte olan genç kıza baktı..

"Abim seni çok mu aradı ya?!"dedi genç kız karşısında kendisini deli gibi gösteren çocuğa bakarak.. Genç adam eliyle saçlarını havalandırdığında "beni herkes arar güzelim. o arar,bu arar.. şu arar..."dediğinde Doruk arkadan gülmeyle karışık bir sesle "işte biz bu yüzden sana onun bunun ç.....u diyoruz!"dediğinde Demir ile gülmeye başladı genç adam. Erdem,Nefese bakarak "Abin kafasına aldığı darbeler yüzünden böyle bakma sen ne geceler ağladı arkamdan Erdem beni bırakma diye. Adi ***! sınıfta yanımda oturabilmek için yanımdaki kıza para verdi!"dedi. Demir arkadan "o kızın...."dedi Doruk'a bakarak.. Doruk gülerek "O kız çok pis kokuyordu. Ondan kurtulabilmek için senin yanına oturdum Hayvan Herif!"dedi. Erdem "tamam tamam. buna ne diyorsun o zaman. kız yanımdan kalkmadığı zaman kucağına otururum diye bağırmaya başladın sınıfta. he bunu açıkla açıkla bunu!"

doruk,başını kaşıyarak düşündü bir süre ve "kıçımın üzerine düştüğümü ve tahta zeminin ağrıttığını biliyorsun. eh seninkiler de saman gibi yumuşacıktı! ben nereden bileyim dünden razı olduğunu Adi!"dediğinde Demir ve Poyraz karnını tutuyordu kahkaha atarlarken.. somurtarak arkasını döndüğünde "Lan kadınlar gününde tüm o hatunları senin üzerine salmazsam bana da Erdem demesinler!"dedi odadan çıkarak..

Senem "Cidden bu kadar şey yaşadınız mı ya?"dediğinde Erdem "Biz daha neler yaşadık neler."dediğinde Doruk "Kes lan."dedi.

Herkes masadaki yerini aldığında Demir onları izliyordu çünkü. Kendi tablolarından farklı bir tabloydu oluşturdukları. Güçlüydüler bir kere ve birbirlerine sonsuz bir sevgi ile bağlılardı. Hatta birileri birbirlerine aşıktı bile. Bununla gülümsedi genç adam,hoşuna gitti ve yanında oturmakta olan BAdenin elini tutup dudaklarına getirdi ve öptü. Doruk bunu gördü ve gözlerini kısarak önüne döndüğünde dudaklarının arasından birkaç kelime çıktı.

Yemekten sonra,Poyraz Ateşin gelmesi ile Ankaraya döneceğini söyleyerek evdekilerle vedalaştığında Demire baktı ve "Doruk sana emanet. Eğer onun kılına zarar gelecek olursa,senin tarafından yada değil. Bu sefer bu kadar ucuz kurtulamazsın! Beni anladın mı?!"dedi.

Demir "Anladım."dediğinde oda ceketini aldı portmantodan. Bade,Dorukla kalacaktı. Akşam yemekte Poyraz "Bade burada kalacak!"dediğinde kimse sesini çıkaramamıştı. Erdem,kapıdan çıkarken Doruk'u öpmüş ve "görüşürüz hayatım."diyerek evden çıkmıştı.

Anıl ile Nefes ise,arabanın içinde Senemi bekliyorlardı. senem,dorukla vedalaştıktan sonra diğerleriyle de tokalaştı ve Poyraza dönerek "Kendine iyi bak."dedi.

Poyraz "sen de esmer."dediğinde Senem ona sarıldı ve yanağına bir öpücük bırakarak beraber aynı anda yürümeye başladılar. Aynı anda ayrı arabalara bindiklerinde Senem başını önüne eğdi. Telefonuna gelen mesajla ise gülümsedi "Kaldır başını!"

Poyraz hemen mesaj atmıştı. Başını kaldırıp ona baktığında genç adam başını salladı ve "işte böyle"diyerek başını arkaya attı.

Arabalar uzaklaştıktan sonra Dağhan ve Doruk bir süre muhabbet etmişler ve sonra herkes gibi uyumaya gitmişlerdi.
***

Saat gecenin dördüydü neredeyse ve bade yatağın içinde yine kıvranıyordu. "Koş! Çık buradan!"diye bağırıyordu tanıdık bir ses. Alnında biriken su boncukları şakaklarından aşağı doğru kayarken Bade elleri ile yatağın iki yanını kavramış rüyadan çıkmak için çırpınıyordu.

"Çık! git buradan! Ardına sakın bakma Bade!"

Sürekli aynı sesi duyuyordu. Kaçtığını biliyordu ama ondan öncesinde ne olduğunu hatırlamıyordu. "Öleceksin!"diyordu bir ses. "Öleceksin! Sonra onu da öldüreceğiz"dedi kabusunun başka sesi.

"Onu! Doruk'u!"dediğinde genzinden yüksek sesli bir çığlık yükseldi. "Ahhhhh! Dorukkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk!"

Genç çocuk ,adının kulaklarına şiddetle dolması üzerine gözlerini açmıştı. Tavana diktiği gözlerini yere indirerek yatakta doğruldu ve dinlemeye başladı. Rüya mı görüyorum diye saçlarını karıştırdığında Badenin ağlayan sesini duydu ve kaşlarını çatarak odadan çıktı.

Babası "oğlum ne oluyor?"dediğinde Doruk "Sen yat baba ben ilgilenirim."dedi ve adımlarını hızlandırdı. Badenin bulunduğu odaya girdiğinde genç kızı yerde taşın üzerinde oturmuş ağlarken buldu. Önünde durup eğildiğinde "Bade?"dedi..

Genç kız "Öldürdüler. Seni öldürdüler."dedi.

Doruk şaşırarak"Ne! Be-ben yaşıyorum. Bade bak! Bana bak!"dedi ellerini yüzünden çekerek. Hala rüyanın etkisindeydi genç kız. O kadar çok ağlamıştı ki gözleri pancar gibi olmuştu. Doruk,onun avuçlarının içlerine baktığında tırnaklarını etine geçirmiş olduğunu anladı ve ona bakarak "Bana bak! buradayım ben! Ölmedim!"dedi.

Bade "Öldürdüler. Geliyorlar."dediğinde Doruk genç kızın yüzünü yüzüne yaklaştırdı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Badenin ağlaması durulduğunda doruk tebessüm etti ve "uyuyan güzelin uyanma vakti geldi."demesi üzerine Bade gözlerini açıp ona baktı.

"Doruk!"diyerek boynuna atladığında Doruk "Buradayım ben. Ölmedim tamam mı?"dedi ve onu kucağına alıp odasına götürdü...

*bölüm sonu*

TUTKU OYUNU (ESMER SERİSİ-4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin