Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seokjin gözüne vuran ışıkla yüzünü buruşturup arkasını döndü. Yorganı kafasına kadar çekip uyumaya devam etmek istedi ama uykusu çoktan kaçmıştı. Ki çok uyumaya da alışkın değildi zaten. Evden kaçmak için erkenden kalkıp giderdi okula. Hoş okuldan da erkenden çıkmak için çabalardı.
Bu zamana kadar hiç bir yerde huzuru bulamamıştı. Okulda zorbalığa uğruyor, dışlanıyordu. Evde ise babası onu odasından çıkarmıyordu.
Doğrusu şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Üniversite sınavının sonuçları açıklanana kadar boş boş oturamazdı. Bir işe girip geçinmek için para kazanması gerekiyordu. Jimin her ne kadar sadece faturaları ödemesini istemiş olsa da ne yağacağı belli olmazdı.
Seokjin onu biraz garip bulmuştu ama zamanla alışacağını düşünüyordu. 10 yıl sonra ilk defa biriyle bu kadar çok iletişim kurmuştu o yüzden garipsiyordu. İnsanların bu kadar rahat ve kafasına eseni yapan kişiler olduğunu bilmiyordu.
" Ah, siktir! " mutfaktan duyduğu sesle yatakta doğrulup kapıya doğru adımladı. Çıplak ayaklarının parkede çıkardığı sesler bile ona garip gelmişti.
Kafasını kapıdan dışarı uzatıp mutfağa baktı. Jimin altındaki baksırla birlikte dünden kalan pizzayı yiyiyor, yerdeki kırılmış bardağa gözünü deviriyordu. Seokjin onun çıplak olmasından dolayı odasına geri kaçacakken Jiminin bakışları Seokjine döndü.
" Ah uyandırdım mı kusura bakma. " dedi hiç de samimi olmayan bir şekilde. Seokjin ona kısa bir bakış atıp başını iki yana salladı. Hala kapının aralığından bakıyordu, Jimin ponun neden orada dikildiğini düşünürken aklına çıplak olduğu gelince gülüp konuştu.
" Çıplak insanlar seni yemez merak etme. " Seokjinin kaşları şaşkınlıkla çatılırken Jimin de göz devirip salona geçti. Bir battaniyeyi omuzlarından sarkıtığ vücuduna sardı.
" Oldu mu? " Seokjin ona cevap vermeden banyoya doğru adımlayıp kapıyı kapattı.
Jimin banyoya giren çocuğun arkasından göz devirip bir dilim pizza daha aldı. Bu nasıl çocuktu böyle ahlak bekçiliği mi yapacaktı?
Hoş Seokjin öyle bir hava veriyordu. İfadesiz yüzü, dolgun dudakları ve badem gözleriyle çok masum duruyordu. Ama Jimin onun içinde tam bir delinin yattığını düşünüyordu. Her ne olduysa Seokjinin içindeki kişiliği bastırmasına sebep olmuş olmalıydı. Artık birlikte yaşadıklarına göre Jimin onun içindeki deliyi dışarı çıkarabilirdi.
Aklına gelenle battaniyesini koltuğa bırakıp banyoya adımladı. Seokjinin kapıyı kitlemesine küfür ettikten sonra banyonun lambasını kapattı. İçeriden gelen su sesi kesilmeyince kaşları çatıldı.
" Seokjin? " dedi bir cevap almak adına. Seokjin ise kapatılan lambaya göz devirip duşunu almaya devam ediyordu.
" Hm? " diye mırıldandı sesini biraz yüksek tutarak. Jimin onun gayet rahat olduğunu fark edince bu çocuğun daha ne kadar garip olabileceğini düşünüp lambayı açtı.
