Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook geldiği evle iç çekti. Uzun zamandır bu eve gelmiyordu. Ailesiyle daha fazla yaşamak istememişti çünkü mutlu bir ev değildi. Yıllardır burada tıkılı kalmışken yaşına girer girmez taşınmıştı.
Ne babası arardı ne de annesi onu arayıp nerede olduğunu sorardı.Fakat bugün annesinin doğum günü olduğu için gelmek zorunda kalmıştı.
Siyah arabasının kapısını çarpıp üzerini düzeltti. Üzerinde siyah kısa kollu bir gömlek, altında da bol siyah pantolonu vardı. Uzun saçlarını geriye doğru tarayıp eve doğru adımlamaya başladı. Ev en son gördüğünden beri pek değişmemişti gerçi evden gideli bir kaç ay olmuştu. Sadece bahçedeki çiçekler baharın etkisiyle artmıştı.
Büyük evin önüne geldiğinde hizmetliler onun için kapıyı açmışlardı. Kısa bir baş selamı verip içeri adımladı. Annesinin ve babasının nerede olduğunu tahmin etmek zor değildi.
" Hoş geldin. " dedi annesi yüzündeki küçük zorlu gülümsemeyle. Babası da oğluna gülümsemiş -en azından zorla gülümsemiyordu- omzunu pat patlamıştı.
" Hoş buldum, iyi ki doğdun anne. " yaşı çok büyük olmasa da oldukça çökmüş duran kadın gülümseyip iç çekti.
Jungkook o an onun ' ölmek istiyorum ' diye bağırışlarını hatırlamamaya çalıştı. Doğum gününe gelmişti. Yaptığı bir hata sonucu evine kapatılmış ve yıllarca ölmeyi dilemiş annesinin doğum gününe.
" Hadi oturalım. " babası hazırlanmış masaya doğru ilerlemiş, sanki her şey normalmiş gibi eşinin elini tutmuştu. Kadın alışmış olacak ki masada kocasının yanında yerini almış, karşısına da Jungkook geçmişti.
Çalışanlar onlara yemeklerini servis ederken Jungkook ve babasının birleşmiş ellerine kısa bir bakış attı.
Ne kadar tatlı bir aile.
-
" Sürekli evdesiniz zaten keşke dışarıda bir yere gitseydik. " dedi Jungkook annesinin pastasını yerlerken. Annesi Jungkooka şokla bakmış, babası elindeki çatalı sertçe masaya koymuştu.
