Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_
when ı'm with you, there is no one else
ı felt this way ı never felt
_
Cuz losing me better than losing you
_
" Yani sevgilisiniz? " Jimin sorguya aldığı Seokjini uzunca süzmüş, kahvesinden bir yudum aldıktan sonra konuşmuştu. Seokjin onun bu tavırlarına gülmek istese de ciddi kalmaya çalışıyor, aklına gelenlerle daha çok gülesi geliyordu.
Jungkookun içinde böyle bir çocuk yattığını düşünmezdi. Bütün gece etrafta zıplamış, ara sıra sevgili olduklarını insanlara söylemişti. Seokjin en bata gülse de sonradan utanmaya başlayınca susturmuştu yanındaki bedeni. Neyse ki Jungkook laf dinleyen biriydi.
' İşte sevgilim. ' diye geçirdi içinden. Aklında Jungkookun gülüşü canlanırken yumruklarını sıkmış, gülmemek için dudağını ısırmıştı.
" Sevgiliysek sevgiliyiz sana ne? " Jimin aldığı cevapla göz devirmiş, kahvesini sertçe sehpaya koymuştu.
" Dün bir, bugün iki. Utanmıyor musun elin adamını düşünerek karşımda gülümsemeye?! "
" Bunu diyen duşta Taehyungun adını inliyor! " dedi Seokjin köşeye sıkıştığı için. Jimin duyduğu cümleyle duraksamış, şaşkınlıkla sormuştu.
" Evleneceğiniz zaman odamdan çıkarırsın beni, onun dışında rahatsız etmeyin. " dedi Jimin kapıyı gülerek kapatırken. Seokjin onun arkasından başını kınayarak iki yana sallamış, bildirim gelen telefonunu açmıştı.
" Görüntülü arama mı? " dedi Jungkookun mesajına şaşkınlıkla bakarken. Daha ayrılalı bir saat olmamıştı, ki ayrılırlarken Jungkook biraz zor anlar yaşatmıştı. Seokjin neredeyse Jungkookun evine gidecekken Jimin bir anda belirip kovmuştu Jungkooku.
Göryla koşarak odasına girmiş, ıslak saçlarını düzeltip duruşundan emin olduktan sonra açmıştı telefonu.
Jungkook yatağında uzanırken açılan telefonla genişçe gülümsemiş, sevgilisini ıslak saçla görebildiği için kendisini tebrik etmişti. Seokjinin üstündeki beyaz t-shirt yeniş yakalı olduğu için köprücük kemiklerini ortada bırakıyor, dolgun dudakları muhtemelen duştan çıktığı için kıp kırmızı duruyordu. Hafif ıslak saçları ince parçalarla hafifçe gözlerini kapatıyordu. Seokjinin bu halini telefondan görmek istemezdi fakat olan olmuştu. Şuan yan yana olsalar muhtemelen tutamazdı kendisini. Şimdiden alt tarafına hücum eden kanı hissediyordu.
