Bu ilk yazışım değil çok kez yazıp yayınlayıp sildim. İnşallah beğenirsiniz...
Eğlenmek için yazılan bir kurgudur! Buna göre yorum yaparsanız sevinirim :)
Çocuklarla; oyun oynamayı, gençlerin; şikayetlerini dinlemeyi, yetişlinlerin; sorunlarını çözmelerine yardım etmeyi, yaşlılarla; konuşmayı seviyordum... Küçüklükten bu yana insanların sorunlarını onları dinleyerek, çözüme ulaştırmayı severdim.
Lisedeyken bana 'ne olmak istiyorsun?' dediklerinde hep 'psikolog' derdim fakat bana sürekli 'hiç ders çalışmıyorsun, nasıl olmayı düşünüyorsun' derlerdi.
Kimse bilmiyordu ki evde değil de kütüphane de çalıştığımı... Kimse sormazdı, kimse ilgilenmezdi; hep ön yargılı yaklaşırlardı. Halbuki bi' ilgilenseler ne kadar çalıştığımı görürlerdi.
Hep evde kavga olurdu bu yüzden kütüphaneye giderdim. Gittiğimden haberleri olmazdı çünkü duymazlardı, görmezlerdi, umursamazlardı.
Hiç kimse...
Ne kadar önümde engel olsa da, herkese inat onları aşarak ,istanbul koç üniversitesinde Psikoloji bölümünü okudum ve sonunda psikolog oldum!
☀️
Bugün saat 13.10 da hastam gelecekti bu yüzden hemen hazırlanıp çıkmam gerekiyordu, fakat ben hala tekrardan rüyalar alemine dalmayı düşünüyordum!
Maalesef dün gece düşünemeyip 2 bardak kahve içmiştim. Nedeni ise yoktu öylesine, canım çektiği içindi. Ve bu yüzden uyuyamadım, sabaha doğru saat 6 gibi farketmeden uykuya dalmıştım.
Hemen yataktan fırlayarak kalktım ve acil bir kombin yapıp giyindim ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Yumurta haşlayıp birkaç kahvaltılık koydum.
En sevdiğim şeye henüz karar verememiştim ama sevdiklerimen birisi de yumurtaydı, her türlüsünü seviyordum ve her gün sabah kahvaltısında hep yerdim.
Kahvaltımı yaptıktan sonra evimin anahtarını çantama attıktan sonra kapıyı kapatıp çıktım.
Arabama binip ofisimin yolunu tuttum.
Ofisime geldiğimde oturup beklemeye başladım. Beklerken az sonra gelecek olan hastamın dosyasına tekrar baktım. Gelecek olan kişi 11 yaşında bir çocuktu...
Dila...
Ben düşüncelerin içine dalarken kapı zilinin çaldığını duydum ve kapıyı açmaya gittim.
"Hoş geldiniz." Dedim tebessümle. "Hoş bulduk." Dedi, Dila'nın annesi. Dila beni gördüğüne sevdiği için hemen koşarak sarıldı bana, bende aynı şekilde sarıldım.
"Hoş geldin tatlım." Dedim gülümseyerek. Dila 3 aydır, haftada 1 gün her zaman gelirdi ve ben zaman kısa olsada Dila'ya alışmıştım, o da bana...
"Hoş buldum." Dedi, son harfi uzatarak.
Annesine dönerek "isterseniz siz diğer odada oturabilirsiniz." Dedim. Fakat istemediğini belirterek kafasını iki yana salladı ve "Sağ olun, benim dışarıda birkaç işim vardı onu halledeceğim." dedi. Ardından "Seansınız ne zaman biter?" Diye sordu.
"13.30'da biter." Dedim. "Tamamdır, 13.30'da buradayım." Dedi, gülümseyerek ofisten çıktı.
Dila hemen o çok alıştığı koltuğa oturdu. Bende yanına oturdum ve böylece seansımız başlamış oldu.
☀️
Dila'yı, annesi gelip aldığında masamın başına geçip not defterimi çıkardım ve bugün başka hastamın gelip gelmeyeceğine baktım, kimse gelmeyecekti. Bu yüzden dışarıda dolaşmaya karar verdim ve çantamı alıp kapıya doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GÜNEŞİ
Teen FictionÇocuklarla; oyun oynamayı, gençlerin; şikayetlerini dinlemeyi, yetişlinlerin; sorunlarını çözmelerine yardım etmeyi, yaşlılarla; konuşmayı seviyordum... Küçüklükten bu yana insanların sorunlarını onları dinleyerek, çözüme ulaştırmayı severdim. Lised...