Gözlerimi açtığımda bugün Barış'ın sevdiği kız ile buluşacağımız gelmişti aklıma. Ne kadar gitmek istemesemde Alptuğ ısrarla benim gelmemi istiyordu.
Kalkıp üstümü değiştirdiğimde odamdan çıktım. Dün ışık benim için kendi evinden buraya bana uygun kıyafetlerini getirmişti.
Aşağı indiğimde Barış ve Alptuğ birlikte oturmuş gülüşüyorlardı.
Öyle bir bakmış olacağım ki Barış hemen konuştu. "Çok merak ettin değil mi? Öylesine eskilerden konuşuyorduk" dedi.
Anladım anlamında başımı salladım ve tekli koltuklardan birine oturdum.
Alptuğ bana baktı ve ardından Barış'a dönerek "Ne zaman buluşuyoruz seninkiyle" sordu.
Barış ise garip garip sesler çıkararak Alptuğ'un omzuna yavaşça vurdu. "Ya deme şöyle utanıyorum" dedi, her kelimenin son harfini uzatarak ve sesini değiştirerek. Alptuğ ve Barış gülerken benim aklım başka bir yerde olduğu için gülmemiştim. Bunu farkeden Barış "Niye gülmedin! Gülmen lazımdı!" Dedi. Ardından kahkaha atıp tekrar konuştu "Alptuğ'un esk-" derken Alptuğ onu cimcikleyerek susturdu.
"Ne yapıyorsun!? Acıdı pislik herif!" Diye bağırdı.
Alptuğ, "Kes sesini!" Dedi.
Barış sabır dileyerek Alptuğ'un az önce sorduğu soruyu cevapladı. "14.50' de buluşacağız."
"Düz saat dilimi yok muydu?" Dedi Alptuğ.
"Niye bu eğri mi?" Dedi Barış.
"Sen espri yapma a-" ardından bana bakıp vazgeçti söyleyeceğinden
☀️
Ne giyeceğime karar vermek için odama girdiğimde kendi evimde olmadığımı hatırlayıp ilk gün giydiğim kıyafetlerimi giydim. Hazırlanıp odamdan çıkacakken içeriye Işık girdi.
"Kıyafet getirdim sana," dedi ve üstümü göstererek "bunlarla gitmeyi düşünmüyordun herhalde!" Dedi sitem eder gibi.
Kaşlarımı çatarak "ne varmış kıyafetlerimde?" Dedim.
"Kızım kaç gündür bunları giyiyorsun yapışacaklar sana," dedi. Hakkıydı 2 gündür bunları giyiyordum. "Hadi al giyin" dedi elindekileri bana uzatarak ardından hemen odadan çıktı.
Kıyafetleri yatağımın üzerine koyup ne getirdiğine bakarken siyah kare dekolteli bir elbiseydi. Alt tarafı bi buluşmaydı yani bu elbiseye ne gerek vardı!?
Üstümü giyinip aşağı indim Barış ve Alptuğ'un salonda beni beklediklerini gördüm. Ben onlara bakınca onlarda bana baktı.
Barış "Alptuğ..." diyecekken Alptuğ sözünü kesti. "Çok güzel olmuşsun." Dedi.
Barış üstüne alınmış olacak ki "Teşekkür ederim bebeğim." Dedi. Ardından ben teşekkür edince Barış'ın yüzü düşmüştü.
Alptuğ siyah pantolon siyah gömlek ve siyah ceket giymişti. Barış ise siyah kot pantolon ve siyah tişört giymişti.
Barış'a dönerek "çok yakışlısın Barış," dedim.
Yanlarına geldiğimde Barış aniden bana sarılarak "Çok teşekkür ederim, çok duygulandım." Dedi ve şakadan burnunu yukarı çekti. Güldüm. Ardından benden ayrılarak Alptuğ'a döndü ve beni göstererek "şu kız kadar olamadın ya yazıklar olsun." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GÜNEŞİ
Novela JuvenilÇocuklarla; oyun oynamayı, gençlerin; şikayetlerini dinlemeyi, yetişlinlerin; sorunlarını çözmelerine yardım etmeyi, yaşlılarla; konuşmayı seviyordum... Küçüklükten bu yana insanların sorunlarını onları dinleyerek, çözüme ulaştırmayı severdim. Lised...