"Alptuğ?" dedim. Barış'ı o mu çağırmıştı?
Uzarak elimi tuttu. "Barış, çok ısrar edince konum attım ona. Gerçekten pişman seninle barışmak istiyor." Dedi.
Bir şey demeden yerime oturduğumda yine karşı grubun gözleri benim üstümdeydi. Alptuğ karşıma Barış yanıma oturduğunda yemeklerimiz de gelmişti.
Sinirle yeneğime dalıp yemeye başladım. Alptuğ da yemeye başlamıştı. Anlaşılan konuyu yemeklerimiz bitince konuşacaktık.
Alptuğ, Barış'a "eğer açsan bir şeyler söyle kendine merak etme hesabı öderim ben." Dedi.
"Yok kardeşim sağ ol." Dedi.
Dakikalar sonra tatlılarımızı sa bitirdikten sonra sessizliği Barış bozdu. "Güneş özür dilerim ben. Biliyorsun beni saçma şeyler yaparım hep o gece de odaları karıştırmışım. Salak kafam!" Dedi, kendine kızarak. Tebessüm ettim. Barış'ı affetmiştim ama sürünmesinden zarar gelmezdi.
"Bana bakar mısın?" Dedi. "Lütfen."
Gözlerimi ona çevirdiğim de pişman olduğu yüz ifadesinden ve gözlerinden aşırı belli oluyordu. Daha fazla dayanamadım. "Tamam Barış, affettim." Dedim.
"Gerçekten mi?" Dedi, sevinçle.
Gülerek "evet." Dedim.
O da gülerek sarıldı bana ben de ona sarıldım. Alptuğ boğazını temizleyince Barış "uyandı bizim sek ayımız" diyerek ayrıldı benden. Güldüm.
Barış ciddiyetle bana dönünce ben de ona döndüm. "Şurdakiler sürekli sana bakıyor, tanıyor musun onları?" Dedi.
Alptuğ kaşlarını çatarak arkasına bakmasına rağmen kızlar umursamadı. "Bilmiyorum," dedim ayağa kalkarken.
"Nereye?" Dedi Alptuğ.
"Bakalım nereden tanıyorlar beni," diyerek onların masasına doğru yürüdüm.
"Geldi bizimki." Dedi sarışın kız. Hepsinin saçlarının kendi rengi olmadığı aşırı belliydi. Belki de bu yüzden tanıyamamıştım.
Alptuğ ile Barış yanıma geldi. "pardon, tanışıyor muyuz?" Dedim.
Siyah saçlı kız "aşk olsun tanımadın mı bizi?" Dedi, yalandan alt dudağını öne sarkıtarak.
Siyah saçlı fakat diğer ikisinin aksine mavi gözlü olan kız arkadaşlarına bakarak "erkeklerin peşinden koşmaktan eski hayatını unutmuştur," diyerek beni göstererek "şuna bak, iyice erkek düşkünü olmuş bu."
"Ne diyorsun sen!? Açık açık söyle!" Diye bağırdım.
Siyah saçlı kız ayağa kalktı. "diyoruz ki üçlü olsun güçlü olsun taktiğini mi kullanıyorsun?"
Sakin kalmaya çalışarak "siz kimsiniz? Nereden tanıyorsunuz beni?" Dedim.
"Nasıl tanımadın bizi?" Diyerek hafif öne doğru eğildi ve fısıltıyla "Emin'le öpüşürken sizi gören kızlarız biz, hani sizi rahatsız etmeyen kızlar. Tanıdın mı şimdi?" Dedi.
Hatırlamıştım. Emin beni zorla öperken koridorun sonunda üç kız vardı bunlar onlardı. Fakat çok değiştikleri için ben tanıyamamıştım onları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GÜNEŞİ
Fiksi RemajaÇocuklarla; oyun oynamayı, gençlerin; şikayetlerini dinlemeyi, yetişlinlerin; sorunlarını çözmelerine yardım etmeyi, yaşlılarla; konuşmayı seviyordum... Küçüklükten bu yana insanların sorunlarını onları dinleyerek, çözüme ulaştırmayı severdim. Lised...