En sevmediğim wattpad okuyucu türü okuyupta vote vermeyenler burda sizin için yazıyorum kendim için değil bu hikaye yeni çok okuyan yok ama en azından voteleyip beni mutlu edebilirsiniz.
Gece 3 ama hala uyuyamıyorum yarın okul var kendimi paronoyak gibi hissediyorum öyleyimde.
bazıları için okul basit bir kavrammış gibi görünebilir.
Ama antrapofobi hastasıysanız işler öyle ilerlemiyor.
Balkonda oturmuş sabah olmasını bekliyorum bu korkuyla uyuyamam telefonumu elime alıp bi kaçkişiye mesaj attım ama hepsi uyumuştu sanırım.
Benim dünyamdanda bana yanıt yoktu şu anlama geliyordu tamamen berbat bir haldeyim.
10 dakika içinde beni büyük bir heyecan dalgası vurdu nasıl davranacaktım?ilk okuldan beri kalabalık ortamda fazla bulunmamıştım.
Beni rezil ederlerse çok korkuyordum.
Hastalığım olabilecek en yüksek seviyelerde okul işinide psikolog yuzunden kabul ettim yoksa beni hastaneye yatıracaklardı.
Seçim şansım yokmuş gibi görünüyor.
Hiç uyumadan okula gidicem bu beni zorlamaz alışkınım uyumamaya uykuyu gereksiz bir zaman kaybı olarak görüyorum.
Benimde zaten yapacak çok önemli şeylerim vardı(!)
2saattir balkonda oturup düşündüğümü fark ettim saat 5 ti okul 6.30 da başlıyordu.
Duşa girdim okul eteğini ve önünde angels yazan siyah tişörtümü giydim siyah kapşonlumda olunca tamamdım.
Saçlarımı düzleştirdim koyu sarı saçlarım dahada uzun görünmüştü laciverte yakın derecedeki gözlerime siyah kalem ve rimel.
Başka bişi bilmiyorum zaten saat 6 oldu ve yürüdüğüm için anneme haber verip evden çıktım.
İnsanlardan uzak yerlerde yürümeye çalışıyorum erken saat olduğu için avantajım var tek tük insan vardı etrafta.
Okula yaklaşınca derin bir nefes alıp verdim ve kapıdan içeri girdim.
Ne hayır hayır çoğu kişi bana bakıyor gözlerim doldu korkudan ama tırnaklarımı elime geçirmekten başka bişi yapamadım.
Sınıfımı biliyorum anneme müdürü zorla arattırıp öğrenmiştim bide bu korkuyu yaşayamam.
10b sırasına geçip bekledim yanıma biri geçtiğinde nerdeyse çığlık atıcaktım tırnaklarımı avuçlarıma daha çok batırıp sıranın sonuna geçtim herkes gelinceye kadar bekledim ve arkada tek olabildim.
Müdür saçma konuşmasını yaparken çok kalabalık olduğunu fark ettim sanki boğuluyorum ya bana temas ederlerse yaa ya larıma başlıcakken içeri girme sırası bize geldi.
Kimseye dokunmamaya özen göstererek sınıfımıza vardık tuvalate gidip ağlamak istiyorum.
En arka sıraya oturdum pencere kenarına oturdum ki perdeyle kendimi gizleyebiliyim.
Çantamıda yanıma koydum umarım kimse oturmazdı.
2dakika sonra buz rengi gözleri olan siyah saçlı bi çocuk yanıma oturdu rezil olmıyim diye daha fazla bakamadım.
Çantamı alıp kenara koydu korkuyorum yanımda birisi tanımıyorum kaçmak istiyorum gözümden iki damla yaş aktığında hızlıca sildim ve oturduğum alanı küçültüp çocuktan oldukça uzaklaşmaya çalıştım.
Çocuğun bana bakışlarını hissedebiliyorum soğuk terler atmaya başladım beynimde 10 kez sakin ol lafını yankılattım.
Hoca sınıfa girdiğinde kendimizi tanıtmamızı istemişti sıra bana geldiğinde heyecandan kalbim dışarı çıkıcaktı ama zorla adımı söyleyebildim.
"Ben Mavi Güzelsoy"Deyiverdim bi çırpıda yerime oturdum.İsmim bilindik bir isim değildi sınıftakiler biraz şaşırmıştı ah anne niye biraz daha dikkat çekmeyen isim koymadın ki.
Tam başımı eğiyordum ki buz gözlü ayağı kalktı
"Ben Enes,Enes Doğan."
Sesi çok güzeldi suratımı ona döndüm bi cesaretle oda bana baktı ikimizin mavi gözleri birbirine kenetlenmiş üstünlük savaşı veriyordu buna karşı koymak imkansızmış gibi gözümü gözlerinden ayıramıyordum.
Sıraya oturduğunda gözlerimi ondan çekip kafamı sıraya yasladım.
Umarım bu gün çobuk geçerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTROPOFOBİ
ParanormalO insanlardan korkuyordu.Rezil olmaktan,yanlış bir şey yapmaktan, insanların o'na zarar verebilmesi düşüncesiyle yaşıyordu. Ailesi dışında kimseyle konuşamıyor ve insanlara temas edemiyordu. Bu kişi Mavi. Özgüvensizliğin ve hassaslığın sözlük anlamı...