43bin için çok teşekkürler ilk 5'teyiz.Hayatımda hiçbirşey kolay olmadı zorlayarak uğraşarak biryerlere geldim şansım olmadı bir anda muhteşem birşey olmadı.Hikayemde öyle uğraşa uğraşa bu hale geldik benim için 43 bin çok yüksek bir sayı bazıları için ne kadar az olsada okurlarımdan,kendimden gurur duyuyorum birşeyi başarabileceğimi gördüm arkadaşlarıma gururla anlatabileceğim bir başarımı gördüm çok teşekkür ederim .
Mavi'den
Sabah camımdan tıkır tıkır seslerle uyandığımde heyecanlandım,ayağı kalkıp perdeyi araladım ve bembeyaz kar muhteşemdi hızla yağıyordu uzun süredir buralarda kar görmediğim için aşırı mutlu olmuştum hayranlıkla dışarı bakarken telefonumun melodisini duydum bildirimlere bakarken tarihi gördüm.
Aman Tanrım yılbaşıydı ilk defa mutlu gireceğim bir yıl,yanımda insanların olduğunu hissederek geçirdiğim bir yıl,sevginin sevmenin sevilmenin nasıl bir duygu öğrendiğim bir yıl.
Banyoya girip saçlarımı taradım normal kıyafetlerimi giyip seke seke aşağı indim kendimi kitap karakteri gibi hissediyordum annemin yanağına sıcak bir öpücük kondurdum babamada sıkıca sarıldım.
Bu duyguları yaşamanın özlemiyle ,huzurla etrafa baktım bu anların tadını çıkarrmalıydım Uygarı da uyandırıp güzelce kahvaltı yaptık.Uygar mutludu aile ortamı onu mutlu ediyordu .
Kapı çaldı ve koşarak kapıyı açtım Enes elinde birsürü poşetle bana bakıyordu poşetleri kapının kenarına koyup bana sarıldı sonrasında hemen içeri girip kapıyı kapattı fazlasıyla soğuktu.Enes'in kirpiklerine kadar kar dolmuştu ellerimle üzerindeki karları silkeledim ve içeri girdik.
Annem ve babamlada selamlaşıp poşetleri salona soktu"Yılbaşı süsleri,eğleniriz diye düşünmüştüm tabi evi süslememize izin verirseniz."
"Tabikide süsleyebilirsiniz,istersen annen ve babanı ara akşama bize gelsinler hepberaber tanışmış oluruz"Babamdan bu atağı beklemiyordum sanırım babam beni gerçekten sevmeye başlamıştı ,Enesede kanı kaynamıştı.
"Tabi efendim sorarım,müsaitlerse gelirler elbette."dedi ve gülümsedi.
Uygar ayağı kalkıp daha fazla dayanamadı ve poşetleri koltuğun üzerinde döktü muhteşem süsler vardı tek eksik ağaçtı.
"Sahte bir ağaç almak istemedim daha önce evinize geldiğim için bahçenizde bir çam ağacı gördüm izin verirseniz onu içeri sokalım,zaten kolay olur saksıda."
"Ev sizindir istediğiniz gibi süsleyin."dedi annem ve sofrayı toplamaya başladı.Enes Uygara bir bakış attı ve dışarı çıktılar 2 dakika sonra içeriye çam ağacıyla gödüler biraz zorlanmışlardı ama çaktırmamaya çalışıyorlardı gülümsedim.
Ağaç için en uygun yeri seçip oraya yerleştirdik süsleri aldık ve eğlenceli bir müzk açarak süslemeye başladık Uygar çok hevesliydi onu böyle görmek beni neşelendiriyodu elime telefonumu alıp bu değerli anların fotoğrafını çektim.
Ağaç hazırdı tek eksiği en tepedeki büyük altın rengi yıldızdı,yıldızı koymayı bana bırakmışlardı.Enes beni omzuna alıp en tepeye çıkardı yıldızı taktığımda yüzümde bir flaş patladı Uygar fotoğrafımızı çekmişti .O fotoğrafa ömür boyu bakabilirdim.
Etrafıda renkli ışıklarla donattık.İçeridende annemin yaptığı lezzetli yemeklerin kokusu geliyordu.Tek eksiğimizin yılbaşı ağacının altına koyacak hediyelerin olduğunu anladık ve dışarı çıkmak üzere giyinmek için odalarımıza çıktık.
Enes'te benle odama çıktı ve yatağıma uzandı dolabımı açıp siyah eldivenlerimi siyah kotumu laciver kazağımı çıkardım ve banyoya gidip giyindim saçlarımı düzleştirip sadece uçlarını hfif maşa yaptım.Gözüme rimel ve kalem çektim güzel olmuştum.
Gri beremi de taktıktan sonra Enesle aşağı indik Uygarda hazırdık montlarımızı ve ayakkabılarımzı giyip dışarı çıktık yerdike karlarla oynayp birbirimize fırlattık bol bol fotoğraf çekilip fazla üşümeden bir taksi çevirdik.
Enes elimi sıkı sıkı tutuyordu çünkü dışarı çıkmıştık korkmamı istemiyordu.Mutlu anlarımızı bozmamaya çalışıyordum ama yinede gerilmiştim.
20 dakika sonra hediyelik eşyaların ve kıyafetlerin satıldığı bir sokağa geldik modern bir çarşı gibiydi çok fazla insan yoktu havanın aşırı soğuk olmasından kaynaklanıyordu sanırım.Hediyeleri birbirimizin görmemesi gerekiyordu.
"Küçük biryer zaten dağılalım ve birşeler alalım telefonlar var zaten sesli konuştuğumuz zaman birbirimizi duyarız zaten.Mavi dikkat et özellikle korkma biz burdayız hiçbirşey olmaz ne güzeler hediyeler alıcaz dedi ve sarıldı."
Başımla onaylayıp ayrıldık farklı farklı yerlere girdik.Anneme muhteşem bir kolye aldım içi açıldığında ailemizin isimleri yazıyordu kalp şeklinde bir parfüm ve krem rengi bir çanta aldım ve kırmızı şahşalı bir paket yaptırdım.İletişim kurarken soğuk terler döksem de değerdi.
Başka bir dükkana girip Uygar'a ayakkabı ve havalı bir tişört aldım kocaman bir paket yaptırdım,gittikçe ağırlaşıyordu.
Aynı dükkandan babama saat ve cüzdan aldım.Bol bol alıyordum para umrumda değildi muhteşemdi başkalarını mutlu etme duygusu ve ilk yılbaşı alışverişim.Enes'in ailesi gelir diye onlara güzel bir bilezik ve vazomsu birşey aldım paket yaptırıp dışarı çıktım.
Kollarım kopmak üzereydi Tek Enes kalmıştı özel bir hediye olmalıydı.Hediyelik eşya mağzasına girdim ve bir kutu gördüm içi açılınca tüm odaya yıldız şeklinde ışıklı figürler yayılıyordu onu aldım ve kahve kupalarına yöneldim iki tane yaptırdım içine sıvı konulunca yazı ortaya çıkıyordu birinde Mavi diğerinde Enes yazıyordu kupaların alt kısmına doğruda sonsuza dek yazdırdım çok hoş olmuştu.
En son sokağın ortasında buluştuğumuzda hepimizin eli doluydu taksiye binip eve döndük hediyeleri ağacın altına koyacakken 5 tane hediye paketi gördük sanırım annemler almıştı bizde hediyelerimizi yerleştirdik.
Enes ailesini aradı ailesi kabul edince 1,5 saatin sonunda bizim evdelerdi.Enesin ailesi oldukları için çekinmiyordum açıkçası el sıkışıp tanıştık ailelerimiz birbirlerini çok sevmişlerdi tüm yemek boyunca yüzümüzden gülümseme eksik olmadı kahkahalarla donatmıştık evi.
Uygar arada ailesinin olmdığı gerçeğini hatırlayıp derinlere dalıyordu anlıyordum onu arada sarılıp neşesini yerine getiriyordum.
Saat 12 ye yaklaşınca Enesle sarıldık ve yeni yıla muhteşem bir şekilde girdik hediyeleri verme vakti gelmişti.Annem bana harika bir elbise almıştı babam telefon almıştı o kadar sevindim ki o da benim hediyelerimi görünce çok beğendi ve mutlu oldu.
Enes in aileside hediyelerini çok beğendiler onlarda bize tablo almıştı çok hoştu.Uygar ayakkabısına aşık olmuştu bana aldığı hediyeyi açınca içinde kar küresi ve çilekli bir parlatıcı gördüm ona sıkıca sarıldım harikaydı.
Sıra Enes'e geldiğinde çok heyecanlandım tüm fotoğaflarımızı bugünkü fotoğraflarda dahil hepsini birleştitmişti kocamandı kenarında ışıklandırmalarda vardı arkasındaki asma yeriyle onu duvarıma asabilirdim mutluluktan gözlerim dolmuştu.Bir kutu daha çıkardı kolyeydi mavi şeffaf içi su doldurulmuş gibiydi arkasında kazınmış Enes ismi vardı üç boyutlu hava katıyordu muhteşem ve harika ötesiydi.
Ben de hediyemi uzattım ilk önce ışıklı kutuyu açtı tüm salon yıldız figürleriyle doldu herkesin gözleri kamaşmış hoş bir görüntü sergiliyoru.Kupaların olduğu paketi açtığında boş bardak görmek onu şaşırtmıştı masadan su alıp doldurduğumda kupaların ne anlama geldiğini anlamıştı çok beğenmişti sıkıca sarıldık.
Annemler Enesin ailesini ikna etmişti ve bizde kalıyorlardı herkes uyuduktan sonra saat 3 civarlarında Enesle odamdaki balkona gittik kocaman puf yastıklara uzandık en kalın yorganı üstümüze çekerek karın yağışını izledik 5 dakika sonra birbirimize baktık.
"Seni ölene dek sevicem güzel kız."
"Seni ölene dek sevicem yakışıklı çocuk.
..BÖLÜM SONU.
Tüm okurlarımın yılbaşı kutlu olsun.Mutlu üzüntüsüz bu güne özel bir bölüm yazdım üzüntüden uzak içinizi ısıtacak bir bölüm umarım memnun kalmışsınızdır.Yorumları ve voteleri eksik etmeyin güzel okurlarrrr...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTROPOFOBİ
ParanormalO insanlardan korkuyordu.Rezil olmaktan,yanlış bir şey yapmaktan, insanların o'na zarar verebilmesi düşüncesiyle yaşıyordu. Ailesi dışında kimseyle konuşamıyor ve insanlara temas edemiyordu. Bu kişi Mavi. Özgüvensizliğin ve hassaslığın sözlük anlamı...