Eski voteler ve şimdiki voteler arasında dağlar kadar fark var ne derseniz diyin sınır koyucam 100 okuma 30 vote istedğiniz kadar yorum yapın.
karnofobi: etten korkma
katagelofobi: dalga geçilmekten korkma
MAVİ'DEN...
Odadan hızlıca cıktım ve etrafımdakilere bakmadan kendi katıma doğru yol aldım neler yaşıyorduk böyle.Enese kim bilir neler yapıyorlardı orda üzücü düşünceleri aklımdan silmeye çalıştım.
Odama girdiğimde oda arkadaşıma baktım normal erkeklerden biraz zayıftı koyu kahverengi saçları ve daha önce rastlamadığım grimsi gözleri ilgimi çekmişti gözlerimi ondan çekip yatağıma yattım uykumun geldiğini hissedince gözlerimi kapadım.
Sarsılmayla uyandığımda tam çığlık atacakken ağzımı bi el kapattı "Sadece konuşmak istiyorum korkma."dedi gri göz kafamı onaylarcasına salladım ve ağzımdan elini çekti.
Yanımdaki gece lambasına uzandığımda "Gece elektriği keserler."dedi ve duvara yaslanıp yere oturdu yanına gidip bende oturdum sesini titretmemek için güçlü görünmek için uğraşıyordu benle konuşmak için baya cesaretini toplamış olmalıydı.
Enes dışında başkasıyla ilk defa konuşacktım ihanet ediyormuş gibi hissediyordum "Kaç yaşındasın?."diye bir soru yönelttiğinde "17,sen?"
"Sanırım bugün 16 yaşıma girdim doğum günümü kutlar mısın?hayatımda kimse kutlamadı lütfen."dedi kısık sesle bir insanın "doğum günümü kutlar mısın? " demesi için çok fazla acı çekmesi gerekirdi gözlerim doldu "Doğum günün kutlu olsun yakışıklı?"dedim.
İltifatımla çok mutlu olmuştu gözleri doldu "Teşekkürler."dedi minnetle.Yaralı elimi avcunun içine aldı sonra suratıma baktı.
"Ah şey benim adım Uygar"
"Bende Mavi."ismime biraz şaşırmıştı ama çaktırmamaya çalışıyordu."2 yıldır bu odaya kimse gelmemişti sen gelince çok sevindim biraz çekinsemde belki arkadaş oluruz ,umarım seni çok sıkmamışımdır çok heycanlıyım."
"Arkadaş olabiliriz ,sen kaç yıldır burdasın ve senin sorunun ne?"
"13 yaşımdan beri burdayım babam bir şeytandı ve annemi yakarak öldürdü sonra kendi ateşine kendide tutuldu hepsi gözlerimin önünde yaşanırken sadece izledim korktum yetimhaneye gittiğimde paranoyaklığım fark edildi ve bu deliler hastanesine postalandım pişman olmuştum sadece izlediğim için sonra kendime bu cezaları verdim tek istediğim ilgiydi Mavi sadece ilgi"dedi ve tişörtünü çıkardı yanık izleri morluklar ve çiziklerle doluydu biraz ürkmüştüm ayağı kalktım ve yatağıma yürüdüm"Beni bırakıcak mısın lütfen bırakma özür dilerim bırakma beni."diye ağlamaya başladı tek istediği ilgiydi gerçekten yanına gidip sarıldım kendi abimin bana vermediği sevgiyi bu çocuğa vericektim oda bana sarıldı ağlamaya başlayınca geri çekildim "Yanlış birşey mi yaptım?"
"Hayır Mavi bana sarılan ilk insansın seni seviyorum sakın beni bırakma bırakırsan ölürüm."dedi ne kadar çobuk bağlanmıştı bana sıkıca sarıldım elimin kanamasını aldırmadan geri çekilip göz yaşlarını sildim "Sakın ağlama tamam mı beni üzmek istemezsin artık yanındayım iyileşicez ve çıkıcaz sana ben bakıcam ama sadece kendine zarar verme ve doktorlar ne derse yap yapmazsan seni bırakmış olurum anladın mı."hızlıca kafa sallayıp ayaklandı çarşafının altından bir hap çıkarıp yuttu ve çekmecesinden bir krem çıkardı tişörtünü sıyırıp kremi yaralarına sürdü sonra bir bez çıkarıp yanıma geldi kanayan elimi tuttu ve sardı "İyileşicez."dedi ve gülümsedi bende gülümsedim saate baktığımda gece 3 olduğunu gördüm "Uyumalıyız Uygar hadi yatağa." dedim ve saniyesinde yatağına girdi bende kendi yatağıma yattım ve düşünmeye başladım.
Artık bir kardeşim vardı Uygarı sevmiştim bana ihtiyacı vardı benimde ona artık bir amacım vardı burdan kurtulup Enes ve Uygarla güzel bir hayat geçirmek.
Aklıma Enes geldiğinde ağlamaya başladım ben burda rahattım ama o kim bilir delilerle ne acılar çekiyordu yarın ilk işim onun yanına gidip güzel kokusunu içime çekmekti.
ENES'TEN...
Gece uyandım ve yatakta oturur pozisyona geldim moronlar uyuyordu tahminen zihnimdeki moronlarında beni rahatsız etme kotası dolmuştu o kadar sabırsızdım ki maviyi görmek için onunla aynı ortamda nefes aldığım için bile kendimi şanslı hissediyorum saçmaladığımı fark edince onun burda olmaması daha iyiydi ama onca hastaneden aynı yere düşmemiz şans eseriydi onu koruyabilirdim.
Şu an bile yanına gitmek istiyordum ama şizofrenlerin kapısı her gece kilitlenirdi eskiden bu hastanenin tüm hastaları karışık bir şekilde aynı kattaydı 1.kattaki şeytanlar bile bir gün korkunç bir katliam çıkardılar sonra ben taburcu olmuştum zaten tahminen ben gittikten sonra hastalıkların seviyelerine göre kat yapmışlar bu Mavi için iyi bir şanstı onun 1. kat hastasıyla aynı odada olduğunu düşünemiyorum bile.
Çare bulunamayan tek şey odayı paylaştığımız moronlar doktorların ve görevlilerin olmadığı zamanlarda istediklerini yapıyorlardı.
Saate baktım çok geç olmuştu tekrar kafamı yastığa koydum ve uykunun beni alıp götürmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTROPOFOBİ
ParanormalO insanlardan korkuyordu.Rezil olmaktan,yanlış bir şey yapmaktan, insanların o'na zarar verebilmesi düşüncesiyle yaşıyordu. Ailesi dışında kimseyle konuşamıyor ve insanlara temas edemiyordu. Bu kişi Mavi. Özgüvensizliğin ve hassaslığın sözlük anlamı...