EVRİM

E-1

"Ay şuna bak, bir ben kaldım yemediği. " Yoldan geçerken bile laf atıyor gerizekalılar. Sanane kilom varsa sanane yani. Ben senin eteğine karışıyor muyum?  Çok sinir olurum böyle insanlara. Sanki ben çok farklı biriymişim  gibi bakıyorlar. O kadar şaşırmanıza  gerek yok, ben de sizdenim , sadece vücut olarak biraz sizden farklıyım ama şöyle de bir şey var. Ben diyet yapıp kilo verebilirim  , vücudumu  değiştirebilirim  ama siz zihniyetinizi  değiştiremezsiniz.

Sinirle bakkala girdim. Mehmet abi beni görünce gülümseyip 'hayırdır yine ne oldu' bakışı attı.

" Yine kim sinirlendirdi seni tontişim? " Bana tontiş demesine kızmıyordum çünkü benimle alay etmiyordu, aşağılamıyordu. Diğer  insanlar gibi değildi o.

" Yok bir şey abi. Her zamankinden verir misin bana?"  İstediğim şeyleri poşete koyduktan sonra bana uzattı. Parayı ödeyip ona el salladıktan sonra bizim eve çıkan sokağa yöneldim.

Her günüm böyleydi. Okul, bakkal ve ev.. Mehmet abi ile arkadaş olmuştuk, iyi anlaşıyorduk. Okuldan gelirken bazen çikolata falan alıyordum. Bir şeye kızdıysam , sinirlendiysem kocaman aile boyu cips ve bir kaç tane çikolata alıyordum. Mehmet abi daha yirmi beş  yaşlarında kahverengi gözlü, karamel renginde saçları olan yakışıklı biriydi. Mehmet abi hukuk okuyordu arada bir babasına yardım etmek için geliyordu. Benimle de çok iyi anlaşıyordu.

Bu arada adım Öykü  18 yaşında, kumral , ela gözlü bir kızım . Herkes benim çirkin olduğumu düşünüyor . Ailem , arkadaşlarım ve hatta hoşlandığım çocuk . Evet, hoşlandığım  biri var ama platonik. Onun haberi yok, ona hiç söylemedim. Beni reddetmesinden  korktum. Reddedilmek çok kötü bir şey.

Adı Enes , balık tutmayı çok seviyor. En sevdiği renk mavi. Denizin mavisi gibi , gökyüzünün mavisi gibi.İki yıldır aynı çocuktan hoşlanıyordum ama o beni görmüyordu bile .Simsiyah kalın çerçeveli gözlüklerim , diş tellerim , sivilcelerim ve kilolarımla çok da güzel sayılmazdım , haklılardı. Kim benim gibi  birini  severdi ki? Hep kalbi  güzel kız ararlar ama baktıkları  tek şey dış  görünüş. Çirkinsen,  kiloluysan  kaybettin.

( Ama bunu okuyan sen sakın üzülme olur mu? Kilolu olabilirsin, çirkin  olabilirsin, hatta yüzün sivilcelerle dolu olabilir , hiç arkadaşın  olmayabilir ama üzülme kalbin  güzel olsun yeter ki. Diyetle, bir kaç denemede güzel sonuçlar alabilirsin. Kilo verebilirsin,  doktora  gidip sivilcelerin  için tedavi olup sivilcelerinden  kurtulabilirsin. Hiç kimse  için değil,  kendin  için  yap yapacaksan. )

Annem ve babam sürekli beni aşağılarlardı . Neymiş komşunun kızı kırk  beş kiloymuş ben neden seksen kiloymuşum , o çok güzel elbiseler giyiyormuş annesi onu gururla yanında dolaştırıyormuş falan filan.Ve  annem bana bugün " Seni yanımda dolaştırmaya utanıyorum Öykü." demişti. Benim suçum sanki.  Ne yapayım yemek yemeyi çok seviyorum .Okuldan eve evden okula bir hayatım vardı . Odamdan sadece yemek yemek için çıkardım.Kendime dur diyemiyordum canım sürekli tatlı şeyler çekiyordu . Okuldan gelirken alıyordum ve çantama saklayarak odama çıkıyordum. Sınıfta  da kimse benimle konuşmak istemiyordu. Ceren hariç. Ceren sınıfta tek anlaştığım  kişiydi. Diğerleri hiç muhattap olmazdı benimle  zaten.

**

" Öykü! Kızım kalkar mısın? Bak ya yine okul formasıyla yatmış. "

" Of anne ya , tamam!" diyerek zorlukla yataktan kalktım.Odamdaki banyoya girip saçlarımı toplayıp yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım.Aşağı indiğimde babam ve kardeşim çıkmak için hazırlanıyorlardı .

" Baba beni de bırakır mısın? Geç kalacağım."

" Bugün yürüyerek git kızım. " dedi babam yumuşakça . Sanki okula bıraktığı vardı da . Hep kardeşim Dilara'yı bırakıyordu arabayla.

" Hep yürüyerek gidiyorum zaten." dedikten sonra montumu da alıp evden çıktım.Okul on beş dakika kadar uzaklıktaydı . Yoldaki herkes bana bakıyordu , görünmezliği bulsam ne kadar güzel olurdu. İnsanlar böyle baktıkça rahatsız oluyordum. 

Okula vardığımda ders daha başlamamıştı . Sırama oturduğumda kafama atılan silgi ile sol tarafıma döndüm .Enes sırıtarak bakıyordu bende sırıttım ve önüme döndüm . Acaba benden hoşlanıyor muydu?Tekrar kafama silgi atınca ona doğru döndüm . Gülüyordu. Silgiye sarılı notu okuyunca gözlerim dolmaya başlamıştı .

" Şişko ! " ...