Batı abiyle yemeklerimizi bitirdikten sonra biraz daha ata binmiştik. Şimdi de eve gidiyorduk.
Eve gelmeden durduğumuzda merakla Batı abiye döndüm.
"Pasta alalım. Yoksa Edis bizi sittin sene affetmez."
Sabah Ege'yle geldiğimiz pastaneye geldiğimizi gördüğümde Batı abinin ardından itiraz etmeden indim.
Beraber içeri girdiğimizde yine sabah ki çocuk vardı. Ancak yanında yaşlıca bir adam daha vardı.
Arda'yla göz göze geldiğimizde bana gülümsedi.
Bu utanmama neden olsa da ben de belli belirsiz gülümsedim.
"Orhan amca bir tane çikolatalı muzlu pasta alabilir miyiz?"
Ardından bana döndü.
"Bir tane yetmez, güzelim. Diğeri neli olsun?"
Bir evde 12 kişi yaşayınca böyle oluyordu sanırım.
Pasta çeşitlerinde göz gezdirdim bir süre. En sonunda elimle krokanlı pastayı işaret ettim.
"Onu da ver sana zahmet abi."
Orhan amca dediği adam pastaları çıkarmış ve kutulara koyuyordu.
Batı abi, Orhan dediği adamla bir şeyler konuşurken Arda'nın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.
"Sesini merak ettim..." demesiyle kasaya yaslanan Arda'yı buldu bakışlarım.
İster istemez gülümserken sessizliğimi korudum.
"Bir adın vardır?" dedi konuşmadığımda gülerek.
"Lara..." dedim yalnızca.
"Arda ve Lara... Uyumlu gibi. Ne dersin?"
Gülerken Batı abinin sesiyle ona döndüm.
"Hadi, güzelim..."
Her ne kadar Arda'nın bana el salladığını görsem de ne bir şey dedim, ne de yaptım. Yalnızca gülümsedim ve Batı abinin peşinden ilerledim. Tekrar arabaya yerleştiğimizde pastaları arka koltuğa bıraktı.
Çok geçmeden eve gelmiştik bile. Batı abi pastaları alıp inerken ben de peşinden ağır adımlarla ilerledim.
Kapıyı görevli kız açtığında Batı abi pasta poşetlerini ona uzattı ve beraber salona doğru ilerledik.
Edis hâlâ küs olmalı ki bizi gördüğünde en ufak bir tepki vermemiş çizgi film izlemeye devam etmişti.
Ege ve Eren ise huysuzca bize bakıyordu.
"Neredeydiniz?" dedi Eren çatık kaşlarıyla.
"Bizi neden beklemediniz?" dedi Ege de.
"Size hesap mı vereceğim lan!" dedi Batı abi koltuğa geçip otururken. Ben de Edis'in yanına oturdum.
Göz ucuyla baksa da gerisin geri önüne döndü.
"Konuşmayacak mısın?" dediğimde omuz silkti.
Bu hali gözüme tatlı gelirken yanağına bir öpücük bıraktım.
Bu onu yumuşatmış olacak ki hızla bana döndü ve kucağıma çıktı.
"Biy daha Batı abimle çıkma biy yeye! Beyabey çıkalım! İkimiz! Sadece sen ve ben!"
Gülerek diğer yanağına da bir öpücük bıraktım. Bu sırada kucağındaki Eliz'le Zeynep Hanım girdi içeri.
Eliz'i yere indirdiğinde Eliz koşarak bize doğru ilerledi.
"Geldiniz mi çocuklar? Ne yaptınız?" derken karşıdaki berjere geçip oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hayli
Teen FictionKlişe ama orjinal karışan bebekler klasiği... İlk yayımlanma tarihi: 19.11.2022 Final yayımlanma tarihi: 29.07.2023