Gözlerimi saçlarıma asılınmasıyla yarıya kadar aralayabildiğimde Eliz'in üç dişiyle gülen yüzünü gördüm.
"Eliz! Kızıyorum!" diyordu Kartal abi de.
Zevk mi alıyorlardı erken kalkıp kendilerine işkence çektirmekten? Saçlarımın salınmasıyla gerisin geri kapanan gözlerime itiraz etmedim.
Ancak "Hala!" diye çığlık atan Eliz'le istemsizce tekrar gözlerim aralanmıştı.
"Hadi abicim kalk!" diyen Kartal abiyle de sıkıntılı bir nefes vermiştim.
"Niye erken kalkıyoruz?" dedim hoşnutsuzlukla doğrulurken.
"Erken kalkmak iyidir..." dedi Kartal abi. Bu esnada gözüm odada bir eksiklik olduğunu fark etti. Bir şey eksikti ama ne kadar bakarsam bakayım ne olduğunu bulamamıştım.
"Lara!" diye seslenmesi Zeynep Hanım'ın ve ardından da içeri girmesi bir olmuştu.
"Uyandın mı annecim? Hadi kalk. Kahvaltıdan sonra beraber alışverişe çıkacağız."
Eliz'i camdan dışarı bakıtan Kartal abi Zeynep Hanım'a dönerken ben tıpış tıpış ayaklarımı sarkıtmış ve banyoya girmiştim.
O an eksiğin ne olduğu da aklıma dank etmişti. Edis neredeydi?
Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp odaya geçtim. Kartal abi de Zeynep Hanım da çıkmıştı.
Alışverişe gideceğiz, demişti Zeynep Hanım. Bu sebepten ötürü üzerime beyaz şortumu ve lacivert oversize tişörtümü geçirdim. Saçlarımı da hızlıca topladım. Rimel sürmeye üşenirken hızlıca dudak kremimi ve güneş kremini de sürdüm.
Tişörtümün altından şortumun iki parmak kadar bir kısmı gözüküyordu.
Spor ayakkabılarımı da giyerek aşağı ilerledim. Gözüme ilk çarpan masada sessizce ve küskünce oturan Edis oldu.
Suratı beş karıştı ve kolları göğsünde birleşmişti.
Güney abi "Günaydın abisi." dediğinde bakışlarım onu buldu.
Önündeki büyük bardakta süt gibi bir şey vardı ve onu içiyordu ama sanırım süt değildi.
"Günaydın..." diye mırıldandım belli belirsiz.
Daha masada üçümüzden başka kimse yoktu. Edis'in yanına oturdum.
"Günaydın..." dedim kısa bir süre onun bir şey demesini bekledikten sonra. Bir şey demeyip omuz silktiğinde bana küs olduğunu anlamıştım.
"Küs müyüz?" dedim ilgiyle ona doğru eğilirken.
Edis hırsla bana döndüğünde şaşırmıştım.
"Küsüs tabii! Ben hey gece geliyoyum biy bakıyoyum yanında abicimley! Sen hep abicimleylen uyuyoysun! Benimlen uyumuyoysun! Elizlen de uyumuşsun!"
Kartal abi gece Eliz'i de yanımıza almış olmalıydı.
Ben şaşkınca ona bakarken o önüne dönmüştü ve hırsla bacaklarını ileri geri sallıyordu.
"Tipe bak!" dedi Güney abi yüzünü buruşturup, Edis'i işaret ederken.
"Ben daha uyumadım. Neyin tribi bu?"
"Ben uyudum ki!" dedi Edis otuz iki diş sırıtarak nispet yaparcasına. Sanırım bana küs olduğunu unutmuştu.
Onun bu haline gülerken Ege indi aşağı. Gereğinden enerjik duruyordu.
"Günaydın!" dedi neşeli sesiyle ve Edis'in yanındaki boşluğa oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hayli
Novela JuvenilKlişe ama orjinal karışan bebekler klasiği... İlk yayımlanma tarihi: 19.11.2022 Final yayımlanma tarihi: 29.07.2023