45.bölüm

14.5K 1.4K 94
                                    

Bölüme başlamadan önce minicik bir şey söylemek istiyorum.

Okuyucu sayısı gün geçtikçe artarken oy sayısı azalıyor.

Beğenmediyseniz tabii ki oylamayın ama 45.bölüme gelen birinin de o kadar da beğenmediğini düşünemem.

Oy sınırı koymak en nefret ettiğim şey ve bunu yapmak da istemiyorum.

Lütfen bir yıldıza basmayı çok görmeyin ve de geriye dönük bir oylama yaparsanız da mutlu olurum.

Metres'in Kızı'na da 1 saat sonra falan bölüm atarım. 5. Bölüme kadar gün aşırı gelecek. Ondan sonra ona uygun da bir bölüm düzeni düşünürüz.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar...

Zeynep'ten

"Kuzey!" dedim biraz telaşla.

Çoktan masaya oturmuş Kuzey sandalyesini biraz geriye iterek bana döndü ve sorarcasına başını hafifçe iki yana salladı.

"Lara'ya bir baksana. Hasta gibiydi ama baktırtmadı."

Kuzey hafif çatılmış kaşlarıyla ayaklanırken mutfağa ilerledim.

Pikniğe gittiğimizde o rüzgarda kısa kolluyla durmuştu, dün de Kuzey'le çıkınca hasta olmuş olmalıydı.

Nane limon kaynatmak için dolaptan malzemeleri çıkartırken Lara'nın bağırdığını duydum.

Lara'nın?

Şaşkınlıkla elimdekileri bırakırken merdivenlere ilerledim.

Kartal ve Metin de yukarı çıkıyorlardı.

Telaşlı adımlarımla peşlerine takıldım.

Kuzey ve Güney kapının önünde şaşkınca birbirlerine bakıyorlardı.

"Ne oldu?" dedim panikle.

"Lara mı bağırdı?"

"Evet!" dedi Kuzey. Sesindeki şaşkınlık ve iri iri açmış olduğu gözleri uyum içindeydi.

Odasından Doğu da çıktığında kısa bir süre hepimizin dikkatini üzerine çekmişti.

"Ne oluyor?" diye sordu, sanırım uykusundan yeni uyanmıştı bağırtılara.

"Aşağı kardeşlerinin yanına in oğlum." dedi Metin onu cevapsız bırakarak.

Doğu bir şey demeden merdivenlere ilerlediğinde ilgim tamamen Kuzey'e dönmüştü.

"Bir şey mi yaptınız, niye bağırdı, ne oldu?"

"Hayır!" dedi Kuzey sitemle.

"Sadece hasta olup olmadığına bakmak istedim, suratıma kapıyı kapattı. Çıkması için bir kaç sefer seslendim çıkmayınca içeri girmek istedim ve birden bağırarak bir şeyler fırlattı!" derken hâlâ olayın etkisinde olduğunu anlayabiliyordum.

Şaşkınlıkla kapıya ilerleyecekken Güney kolumdan yakaladı.

"Dur, anne! Çok normal bir hali yoktu. Sadece ablasını istediğini söyledi."

Çocuklar genelde annelerini istemezler miydi? Kalbimin kırıldığını hissederken bakışlarım yeri buldu.

Buğlem'i çağırırdım çağırmasına da her sorunda Buğlem'den yardım alırsak bize asla tam anlamıyla alışamazdı.

Bir HayliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin