11.bölüm

26.8K 1.5K 125
                                    

Akşam yemeğini yemiş şimdi de Zeynep Hanım ve Metin Bey hariç hepimiz sahile inmiştik.

Sahil hafif esiyordu ama ılık rüzgar üşütmüyordu. Tabii yine de Eliz ve Edis'e ince birer hırka giydirmişlerdi.

"Donduyma!" diye bağıran Edis tuttuğu elimi bırakmış ve seyyar satıcıya doğru koşmaya başlamıştı.

Kuzey abi ise neyse ki çok ilerleyemeden Edis'i karnının altından yakalamış ve kucağına almıştı.

"Ne yapıyorsun Edis?" diye kızan ise Kartal abiydi.

"Yanında kim varsa onun elini bırakıp öylece koşamazsın!" diyen ise Kuzey abiydi.

Edis dudaklarını büzerken hepimiz durmuştuk.

Üzerimde buraya gelirken giydiğim şortlu salopet ve Eren'den aldığım beyaz tişört vardı. Bacaklarımın biraz biraz üşüdüğünü hissettim.

"Özüy dileyim. Canım donduyma isteyince heyecanlandım."

Kartal abi derin bir nefes verirken " Siz ikiniz..." dedi Eliz ve Edis'i işaret ederek.

"Yalnızca birer top yiyeceksiniz."

Eliz, babasının kendisine konuştuğunu fark ettiğinde Ege'nin parmağını bırakarak paytak paytak babasına yürüdü ve bacaklarına sarıldı.

Kartal abi eğilerek Eliz'i kucağına aldı ve yanağına minik bir öpücük bıraktı.

"Anlaştık!" diye neşeyle Edis'in bağırmasıyla Eliz de "Anlaj!" diye bağırmıştı.

Hepimiz Kartal abinin önderliğinde seyyar satıcıya ilerlemiştik.

Kuzey abi beni kolunun altına alırken Eliz ve Edis seçiyordu dondurmalarını.

"Neli istersin fıstık?"

"Böğürtlen ve kakao." diye kısaca cevap verdiğimde Kuzey abi benimle beraber biraz daha yaklaşmıştı dondurmacıya.

Eliz ve Edis çoktan almış ve kenara geçmişlerdi. Ege de aldığında Kuzey abi benim yerime aldı ve bana uzattı. Ardından kendine de limonlu ve vişneli dondurma almıştı.
Ege; Edis ve Eliz'e göz kulak olurken Kuzey abi beni kendisiyle beraber kayalıklara yaklaştırdı.

"Kalacak mısın?" diye sormasını ise hiç mi hiç beklemiyordum. Sakince omuz silkmekle yetindim.

Cevabı ben de bilmiyordum.

"Her zaman mı bu kadar sessizsin, bize mi özel?" diye tekrar soru yöneltmesiyle gülümsedim ve bir kez daha omuz silktim.

Genel olarak sessizdim ama çekindiğim için tabii ki ekstra bir sessizliğim vardı.

"Kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum!" dedi o da gülerek başını iki yana sallarken.

Hafifçe gülerken dondurmamı yemeye devam ettim.

"Biraz daha konuşmazsan dilini yuttuğunu düşünmeye başlayacağım!" dedi dayanamazmışçasına.

Hafifçe kıkırdarken "Yutmadım!" diye mırıldandım. Bazen insanları sessizliğimle delirtmeye bayılıyordum.

"Ah!" dedi boştaki elini abartılı bir şekilde kalbine götürerek.

"Çok şükür!"

Ben gülerken Kuzey abinin yanağına inen tokatla ne olduğunu şaşırmış, gülmek için açılan ağzım öylece açık kalmıştı.

Esmer bir kadın dolu gözleriyle bir Kuzey abiye bir bana bakıyordu. Kahverengi gözleri gözündeki yaşlardan dolayı parıl parıl parlıyor ve olduğundan daha açık durmasına neden oluyordu.

Bir HayliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin