23.bölüm

22.3K 1.6K 157
                                    

Bölüme başlamadan önce beni takip etmenizi rica edeceğim.

Bir önceki bölümü vaktinde atmama rağmen bildirimi 2 saat sonra ancak düştü. Böyle bir durumda panomda duyuru yapabilmem için beni takip ederseniz, daha sağlıklı olur.

Kolayca gidebilmeniz için şuraya kendimi etiketliyorum: __K-A-O__

İyi okumalar...

*

"Bakıra boyatıp boyatmamak konusunda çok kararsız kaldım ama bir günlük bu kadar risk yeter dedim."

Ablam kendini geri çekti ve gözlerini kısarak kısa bir süre süzdü beni.

"Bakır yakışır aslında ama tonunu tutturmak ve bakımı zor."

Hep beraber bahçeye çıkmış ve Ege'nin yaptığı tatlıdan yiyorduk. Bu benim ikinci tabağımdı ama gerçekten güzel olmuştu. Tatlılar dışında da full protein yemiştim. En kötü yarın da full protein yerdim.

Ablamla bir tık daha insanlardan soyutlanmış ve oturma gurubunun yanındaki salıncağa geçmiştik. Konuşurken bir yandan da ayağımla bir ileri bir geri gitmemize sebep oluyordum.

Ablam ise bir ayağını altına almış hafifçe yan dönmüş, elini sırt koyma yerine başını da eline yaslamış öyle oturuyordu.

Ablamı kısaca başımla onayladım.

"Ama eğer boyatmak istersen bu sefer beraber gidelim. Ben de bir kestirmeyi düşünüyorum."

Ablam saçlarını kestirmezdi.

"Dava ne zaman?" dedim aklıma başka bir sebep gelmezken. Derin bir nefes verdi.

"Yarın ve bitmesini, kendimi sıfırlamayı, yeni bir başlangıç yapmayı o kadar istiyorum ki..."

Hafif yan kayarak başımı göğsüne yasladım.

"Seninle gelmemi ister misin?"

Başını iki yana salladı.

"Artık sona geldik. Daha fazla uzatamaz ve muhtemelen sinirli olacak. Saçma sapan şeyler yapıp senin de canını sıkmasına gerek yok."

Omuz silktim.

"Caner abiyi seviyorum."

Ablamla ne yaşarlarsa yaşasınlar bana karşı hep nazik olmuştu ve kendi kız kardeşine nasıl davranıyorsa bana da öyle davranmıştı.

Tabii ki bu ablama ne yaparsa yapsın demek değildi.

"Biliyorum." dedi çenesini başımın üzerine yaslarken kollarını da bana dolamıştı.

"Kendi abilerinle nasıl gidiyor?" dedi biraz ilerimizde oturma guruplarında oturan insanları işaret ederek.

Ayıp olup olmadığı konusunda hâlâ tereddütteydim ama ablamla bayağıdır böyle baş başa oturup konuşamamıştık.

Onlara bakarken Zeynep Hanım'la göz göze gelmemizle utanarak hızlıca bakışlarımı kaçırdım.

"Kötü değil."

"Mesela?" dedi ilgiyle.

"Seni rahatsız eden herhangi bir şey yok, değil mi?"

Hızlıca başımı iki yana salladım.

"Yok. Hatta Ege'nin abla demesi hoşuma gidiyor. Abla olmaktan yakınırsın ama o kadar da kötü değil bence." dediğimde ablam küçük bir kahkaha attı.

Bir HayliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin