28.bölüm

19.1K 1.4K 289
                                    

Bölüme başlamadan önce sizden küçük bir ricam olacak.

Görmek istediğiniz, şöyle olursa güzel olabilir dediğiniz bir sahne var mı?

Ancak baştan uyarayım illa yapacağım diye bir şey yok. Belki ilham olur, fikir olur diye istiyorum. Çok beğenirsem ve aklıma yatarsa sizden izin isteyip kullanadabilirim tabii.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar...

*

"Okulun ilk günü nasıldı bakalım?" Her ne kadar Kartal abi bıraksa da dönüşte Kuzey abi almıştı bizi.

"İyiydi." dedi Ege omuz silkerek.

"İlk günden ödev verdiler manyaklar!" dedi Eren yakınarak ve evet maalesef bu doğruydu.

"Korkunç!" dedim kısık ama net bir sesle.

"Aa?" dedi Kuzey abi şaşkınca.

"Neden, sevmedin mi okulu?"

Omuz silktim. Atakan hocayı hiç sevmemiştim mesela. İlk derste soru sorduğu yetmezmiş gibi 2. ders ilk metni bana okutmuştu zorla. Kısık bir sesle okuduğum içinde ha bire "Daha yüksek!" diyerek beni kesmişti.

"Atakan hocayı sevmedim." dedim hoşnutsuzlukla.

Kuzey abi gür bir kahkaha atarken Eren de beni onayladı.

"Niye sevmedin?" diye soran Kuzey abiyi Eren benim yerime cevaplamıştı:

"Zorla metin okuttu, Lara'ya. Bir de ilk ders bir kaç soru sordu. Ama şimdi haklı da. Atakan abiyi seviyorum da, Atakan hocayı ben de almasam çok iyi olur."

"Çiğ köfte mi yesek?" dedi Ege birden.

"Gençler?" dedi Kuzey abi de topu bize bıraktığını belirterek.

"Sen ısmarlayacaksan okeyim ben." dedi Eren 32 diş sırıtarak.

Canım çekmişti ve okulun ilk günü yüzünden moralim bozuktu. Ancak yemek düzeltebilirdi.

Başımla onayladığımda Kuzey abi U dönüşü yapmıştı.

Çiğköfteciye hep beraber girdiğimizde içerisi neyse ki çok dolu değildi.

Sıraya girdik.

"Köfteleri acılı mı olacak acısız mı?"

"Acısız." dedi Kuzey abi ve Ege.

"Acılı." dedik Eren'le.

"Acılı yiyebilecek misiniz?" diye sordu Kuzey abi bize dönerek.

"Acısı harbi acı buranın."

Başımla onayladım Kuzey abiyi. Yiyecekleri uçlarda yemeyi çok seviyordum. Acıysa dibine kadar acı, ekşiyse dibine kadar ekşi, tatlıysa dibine kadar tatlı olmalıydı. Sanırım en istisna sevdiğim şey limonlu cheesecake'di.

Çiğköftemin içine domates, turşu, mısır, limon ve acı sos koydurdum. Eren içine ne var ne yok attırmış, acı biber üstüne, acı sos da döktürmüştü. Hatta doritos da ekletmişti.

Biber sevmezdim. Kuzey abi de karışık yaptırırken, Ege de benim gibi turşu, mısır, domates, limon koydurmuştu. Tek farkla o acı sos yerine nar ekşisi ekletmişti.

2. ayranı şimdiden mi istemenin yoksa bitince mi istemenin daha iyi olacağını düşünürken Kuzey abi benim bir şey dememe gerek kalmadan sormuştu.

"Ayran tek mi olsun çift mi?"

"2" dedim kısaca.

Hep beraber bir masaya geçip oturduk. İlk ısırığı aldığım andan itibaren içim mutlulukla dolmuştu. Yemek yemekten daha güzel bir şey var mıydı acaba?

Bir HayliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin