26.bölüm

19.5K 1.6K 341
                                    

Bu bölümü yazdıktan sonra bu hikayeyi yayımlama kararı almıştım. O yüzden 26.bölümün yeri benim için çok ayrı. Üstelik bu bölüm çok da hoşuma gidiyor. Bilmiyorum belki de bu bölümden sonra yayımlama kararı aldığım için.

Bu bölüm için olan düşünceleriniz benim için çok kıymetli. Bu bölüme bol bol yorum yapmanızı rica edeceğim ve de oylamanızı.

Hatta bu bölümü okuduğunuz tarihi de şöyle alabilirim ----》》》》

İyi okumalar...

*

Gelmiştik. Eren nasıl yapmıştı bilmiyordum ama üçümüzü de herhangi bir kontrolden geçirmeden içeri sokmuştu. Üstelik bu sefer aman aman bir vaktim olmadığı için makyajla olduğumdan büyük görünmeme de sebep olamamıştım.

Kalabalık beni gererken Ege'nin elimi tutmasından oldukça memnundum.

"Siz geçin!" dedi Eren yüksek sesle sesini duyurabilmek adına ve ilerdeki bir masayı işaret etti.

"Ben bize içecek bir şeyler alıp geliyorum."

Biz Ege'yle Eren'in gösterdiği masaya ilerlerken Eren bar kısmına doğru gitmişti. Buraya aşina olduğu fazlaca belliydi.

"Sanırım abim bunu sık yapıyor." dedi Ege de Eren'e şaşkın şaşkın bakarak.

Güldüm.

"Yakalanırsak muhtemelen bir daha yapamaz."

Ege omuz silkti.

"Valla ben sana güvenip geldim. Ceza verseler bile sana kıyamayıp az verirler."

Başımı iki yana salladım yavaşça geçip en dibe otururken. Üzerimde siyah deri bir pantolon ve sırtı tamamen açık, bordo, uzun kollu bir tişört vardı.

O kadar benlik değillerdi ki kendimi tuhaf hissediyordum.

"Metin Bey ve Zeynep Hanım'ı bilmem ama ablam öldürür beni." dediğimde Ege omuz silkti.

"Nereden öğrenecek ki?" dediğinde bilmem dercesine dudaklarımı büzdüm.

"Şimdi bir polis kontrolü olsa, vasim ablam gözüktüğü için çat ona haber gidecek. Vasim ablam olmasa bile Caner abinin muhtemelen haberi olur ve o da ablama söyler."

Ege gülerek başını iki yana salladı.

"Polis kontrolünün bize denk gelmesi çok düşük bir ihtimal. Hem onlar boşanmadı mı?" dedi ilgiyle.

"Bu beni ablama ispiyonlamasına engel değil ki Kartal abinin söylemeyeceğinin de garantisi yok."

Ege "O da doğru..." derken Eren elinde renk renk içeceklerle gelmişti. Mor mavi karışımı olan içeceği benim önüme bırakırken turuncu kırmızı karışımı içeceği Ege'nin önüne bırakmış, yeşil sarı karışımı olan içeceği de önüne bırakmıştı.

"Alkol oranı çok düşük." dedi bize doğru eğilerek.

"Gecenin sonunda eve dönecek kadar ayık olmamız gerektiği ve Kartal abim sarhoş olursak anında anlayacağı için böyle idare etmeliyiz." diye de açıklamasını yaptığında gülümsedim.

Hafif acımsı bir tadı olsa da içecek güzeldi. Üstelik böyle bir şey yapmak hoşuma gidiyordu. Bu yasak olduğu için gitmiyordu ama hoşuma, Eren ve Ege'yle bir şeyi paylaşıyor olmaktı hoşuma giden.

Eren bir süre sonra yanımızdan kalkarak dans eden insanların arasına karışmıştı. Biz de Ege'yle yaptığı saçma hareketlere gülüyorduk. Ege oturduğu yerden Eren'in bazı hareketlerini taklit ediyordu ve bu daha da komikti.

Bir HayliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin