Derin
Melis'in gönderdiği adrese gittiğimde orasının bir marina olduğunu farkettim. Kapıdaki görevlilere sorduğumda Melislerin düzenlediği partinin olduğu yatı bana gösterdiler. Ben oraya gittiğimde çoktan herkes gelmişti. Tanıdığım tanımadığım rahat yüze yakın kişi yatı tıka basa doldurmuştu. Tepesinde de "İyi ki doğdun Derin" yazıyordu. Her yeri balonlar ve parti malzemeleri ile süslemişlerdi. Doğum günü partime geldiğim oldukça açık ve netti.
Az önce mezarlığı ziyaret ettiğim matem kıyafetlerimle parti yapan yaşıtlarım arasında uzaylı gibi görünüyordum. Melis ve Sare'nin uzaktan beni görüp yanıma geldiklerini farkettiğimde biraz olsun rahatlamıştım.
"Bunu gerçekten yaptınız mı?"
"Evet yaptık Derin. Çünkü yapmak zorundaydık artık. 22 yaşına girdin. Üniversitede son senen. Mezun olmadan bir kere olsun doğum gününü kutlamak istedik." dedi Sare savunmaya geçerek. Haklılardı beş senedir bir kere bile doğum günümü kutlamamıştım. İlk yıllarda gelen iyi ki doğdun aramalarını arayan kişilerin yüzlerine bile kapattığım oluyordu. Çünkü bugün benim doğum günümden çok annemle babamın ölüm günüydü. Doğum gününü kesin bir şekilde reddediyordum. Ama bu sefer benden gizli bir parti düzenleyerek beni bertaraf etmişlerdi.
Melis koluma girdi. "Şimdi seni kamaralardan en güzeline götürüyoruz. Orada senin için birkaç elbise seçtik. Onlardan birini giyip geri geliyorsun tamam mı?"
Sare biraz endişeli görünerek söze girdi. "Melis acaba diğer kamaraya mı koysaydık elbiseleri. Yatı kiraladığımız adam kesinlikle o odaya girmeyin demişti. Sanırım sahibinin eşyaları varmış."
Melis umursamazca "Kim siker? Boşver. Bir yere dokunmadık bile. Derin en güzel odayı kullanmalı çünkü o doğum günü kızı."
Bir yorum yapmadım. Tek istediğim biran önce üstümü değiştirip, arkadaşlarımı mutlu etmek ve bu salak partiden kurtulmaktı.
Üçümüz birlikte yatın burun kısmındaki devasa kamaraya girdik. İçerisinde ultra lüks eşyalar olan bir yatak odası ve çalışma odasıydı. Kızların benim için seçtikleri elbiselerden hiç biri benim tarzım değildi.
"Gerçekten bunlardan birini giyeceğimi mi düşünüyordunuz? Bunlardan birini giyersem beni doğum günü kızı değil fahişe sanarlar."
İkisi de aynı anda güldü. "Saçmalama. Herkes senin doğum günü kızı olduğunu bilecek çünkü kafana bu "birthday girl" tacını takacaksın. Ayrıca evet biraz farklı bir şeyler giy istedik. Yani aslında bunlardan birini giyince partiye gelen normal bir kız gibi olacaksın. Hem herkes ne kadar güzel olduğunu görsün."
Kızlar giyinmem için beni yalnız bırakıp, benimle yukarıda buluşmak üzere çıktılar. Her halükarda vücudumun yarısı açık kalacaktı. Ben de içlerinden siyah olanı seçmeye karar verdim. İnanılmaz dar bir elbiseydi. Önden göğüslerim pörtlemiş, popom dışarıya fışkırmış vaziyette aynadan kendime baktım. Bıraktıkları makyaj malzemeleriyle kendime hafif bir makyaj yaptım. Çantada kırmızı bir ruj bulabildim ve onu da sürdüm. Her şey tamam olduğunda kapının açılma sesiyle irkildim. Büyük ihtimalle geç kaldığımı düşündükleri için geri dönmüşlerdi.
Aynada gördüğüm Melis'in ya da Sare'nin yansıması değildi. Siyah takım elbiseli bir adam direkt olarak bana bakıyordu. Arkamı döndüm ve gözlerim gözleriyle buluştu. Uzun boylu çok çekici bir adamdı. Okuldan biri olduğunu sanmıyordum. Dövmeleri gömleğinin yakalarına kadar uzanıyordu. Sıkı bir spor yaptığı çok belliydi. Farklı görünüyordu. Hiç görmediğim tanımadığım bir tarzı vardı. Melis ve Sare burada olsa bu adam hakkında yapacakları yorumları şimdiden duyabiliyordum; 'yunan tanrısı mübarek, analar neler doğuruyor, bu erkekse diğerleri ne?' gibi şeyler söyleceklerine emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Evlilik
RomanceDerin aynı anda hem ailesini hem de sevgilisini kaybetmiştir. Yalnız başına geçirdiği seneler sonunda hayatını aşka kapatmıştır. Beklemediği bir zamanda gizemli bir adam karşısına çıkar ve ona hayatı ile ilgili bilmediği bir gerçeği anlatır. Bu adam...