Derin
1,5 yıl önce:
"Ahhh!" Haykırdım. Dayanılmaz bir acı hissediyordum.
Kerem kapıyı açıp içeriye girdi. "Derin iyi misin?"
"Emin misin? İyi görünmüyorsun."
Bir sıcaklık hissettim. Kanamam başlamıştı.
"Hastaneye gidiyoruz dayan tamam mı?"
Birkaç saat sonra hastane yatağında yatıyordum. Hemen yanı başımda Kerem vardı. Doktor yanımıza geldi.
"Derin iyi haber ve kötü haberim var. İyi haber bebek iyi. Kötü haber ise onu hemen çıkartmamız gerek. Biliyorum 2 ay erken. Ama böyle durumlar olabilir."
"O iyi olacak mı?"
"Evet Derin sen de bebeğin de iyi olacak. Bana güven." Doktor hazırlanmak için yanımızdan ayrıldı. Bebeğime bir şey olmasından delicesine korkuyordum.
"Kerem, Emir'e ihtiyacım var."
Kerem'in yüzü düştü. "Emin misin?"
"Lütfen onu ara. Onunla konuşmak istiyorum."
Kerem onu aramak için dışarı çıktı. Birkaç dakika sonra yanıma geri döndü.
"Derin onu aradım. Ama seninle konuşmak istemiyor."
"Bu doğru olamaz. Ona söyledin mi?"
"Hastanede olduğunu söyledim. Babası ölmüş ve bunun için seni suçluyordu Derin. Seninle ilgili hiç bir şey duymak istemediğini söyledi."
Gözyaşlarıma daha fazla hakim olamadım. "Derin ağlama lütfen. Bak ben buradayım. Ne zaman ihtiyacın olsa ben burada olacağım. Bebeğine ben baba olabilirim Derin."
Dakikalar sonra Leo sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Artık benim için Emir yoktu. Yalnızca Leo vardı.
Günümüz:
Geldiğimiz noktada sinirli demek Emir'i ifade etmek için yetersiz kalırdı. Emir'i en son bıraktığımda sevimli bir aşıktı. Şimdi karşımda olan hali ise korkunç ve öfkeyle doluydu. Yürürken bastığı yer sallanıyordu. Ben ve Ali de dahil olmak üzere herkese çok sert davranıyordu. Her şey korktuğum kadar kötüydü. Belki de daha da kötü...
"Yarın birkaç kişi gelecek görüşmeye. Leo için sana yardımcı olur."
"Kimseye ihtiyacım yok Emir. Ayrıca geri döndüğümüzde..."
"Hangi kısmı anlamadın bilmiyorum ama Leo'nun hiç bir yere döndüğü yok. Eğer onunla yaşamaya devam etmek istiyorsan senin de yok."
"Bunu yapamazsın Emir. Paris'te bir hayatımız var. Benim bir işim var."
"Bu bir tartışma değil. Leo burada kalıyor. Senin ne yaptığın umrumda değil."
"Bunu yapamazsın." Sesim panikle titremişti.
"Her şeyi yapabilirim Derin. O benim oğlum. Onu senle ya da sensiz ben yetiştireceğim. Burada benim şartlarım altında onunla yaşayabilirsin. Ya da bunu mahkemeye taşıyabiliriz. Ama kaybeden sen olursun."
"Nasıl bu kadar bencil olabilirsin?"
"Oğlumu benden saklayıp bana bencil mi diyeceksin gerçekten?"
"Gelmedin Emir. Peşimden gelmedin. Hayatımızın bir parçası ol istedim. Bizim yanımızda ol istedim. Ama sen gelmedin. Şimdi aynı baban gibi bencilce davranıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Evlilik
RomanceDerin aynı anda hem ailesini hem de sevgilisini kaybetmiştir. Yalnız başına geçirdiği seneler sonunda hayatını aşka kapatmıştır. Beklemediği bir zamanda gizemli bir adam karşısına çıkar ve ona hayatı ile ilgili bilmediği bir gerçeği anlatır. Bu adam...