Derin
Ali'yi arayıp eve gelmesini söyledim. Aklımdakileri ona anlatacaktım. İtiraz etmeden bana yardım etmesi gerekiyordu. Eğer Emir o adamın elindeyse kaybedecek vaktimiz yoktu.
"Derin iyi misin? Leo iyi mi? Neden beni çağırdın?"
"Theo'nun depolarını aradınız mı? Bir şey çıktı mı?"
"Aradık. Ama henüz elimizde hiç bir şey yok."
"Benim bir planım var. İtiraz etmeden önce beni dinle."
Tam da tahmin ettiğim gibi beni dinlemeden itirazlarına başladı. "Hayır Derin bu işe sakın karışma. Eğer sana bir şey olursa Emir..."
"Emir şu an buna karışacak bir durumda değil biliyorsun." Haklıydım. Eğer depolara bakıp hiç bir şey bulamadılarsa daha iyi bir plana ihtiyacı vardı.
"Seni dinliyorum."
"Sen gittikten sonra Theo ile bağlantısı olabilecek insanları araştırıyordum. Görünen o ki çok yakınımızda ortak bir tanıdığımız var."
"Kim?"
"Pren Jos. Birlikte bir sürü fotoğrafları var. Hatta birkaç saat önce buraya gelerek bana Theo'yu tanımadığını söyledi."
"Yani yalan söyledi."
"Aynen öyle. Bir şey sakladığını düşünüyorum."
"Tamam gidip onu konuşturalım."
"Onu ben konuşturacağım Ali." Ali itiraz etmeye devam etse de sonunda benim dediğimi kabul etti. Evde oturup olacakları uzaktan izleyemezdim. Eğer Jos bu işin içindeyse gerçekleri bana anlatacaktı.
Gece Jos'u arayıp evime davet ettim. Davetimi ağzı kulaklarında kabul etti. Kapıya geldiğinde Ali ve adamları Jos'u ve onunla gelen korumasını esir aldılar. Jos'u bahçede bulunan depoya götürüp bağladıktan sonra bana haber verdiler. Oraya gittiğimde Jos kafasına aldığı darbeyle yarı baygın yatıyordu. Ayılması biraz zaman aldı. Gözlerini açıp kendine geldiğinde karşısında oturuyordum.
"Derin tüm bunlar ne demek oluyor?"
"Ben de sana aynısını soracaktım. Emir nerede?"
"Ben nereden bilebilirim."
"Bana yalan söylediğini biliyorum. Theo'yu tanıyorsun. Hatta içimde öyle bir his var ki bence tüm bunların içinde sen de varsın. Emir'i kaçırmayı Theo ile birlikte planladınız. Beni Emir'in öldüğüne inandırıp bundan faydalanmayı düşünüyordun. O yüzden ertesi gün vakit kaybetmeden kapıma geldin."
"Derin o adam için bu kadar zahmete katlandığına inanmıyorum. Bu sen değilsin."
"Sen beni nereden tanıyorsun? Ben kimin nereden biliyorsun?"
"Ben sadece seni tanıdığım kadarıyla..."
"Kapa çeneni. Benimle ilgili hiç bir şey düşünmeni istemiyorum. Eğer Emir'in nerede olduğunu söylemezsen sana olacakları anlatayım. Bir süre arkadaşlar sana burada işkence edecek. Ben de seni acı içinde ağlayıp onlara yalvarırken izleyeceğim. Konuşmamaya devam edersen de seni öldürecekler. İstediğin bu mu?" Kendimi kaybetmiş gibi onu tehdit ettim. Emir'i kaybetme ihtimalim beni bambaşka birine dönüştürmüştü.
"Bunu yapamazsın. Derin her şey çok farklı olabilir..."
"Ali lütfen..." Jos yüzüne inen yumrukla inledi.
"Tamam. Lütfen, lütfen durmalarını söyle. Emir'in nerede olduğunu söyleyeceğim."
Ali geri çekildi. Herkes önümüzde elleri ve ayakları bağlı bir şekilde oturan pisliğin konuşmasını bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Evlilik
RomanceDerin aynı anda hem ailesini hem de sevgilisini kaybetmiştir. Yalnız başına geçirdiği seneler sonunda hayatını aşka kapatmıştır. Beklemediği bir zamanda gizemli bir adam karşısına çıkar ve ona hayatı ile ilgili bilmediği bir gerçeği anlatır. Bu adam...