28

1K 21 0
                                    

Emir

Uyandığımda belimde çok şiddetli bir ağrı vardı. Banyoda kucağımda Derin ile uyuyakalmış olmalıydık. Dün gece yaşadıklarımızın bir rüya olduğunu sanmıştım. Onu yanımda görünce her şeyin gerçek olduğunu anladım.

Dün gece Derin'in söyledikleri kafamın içinde yankılanmaya devam ediyordu. Derin'in bana en ihtiyacı olduğu zamanda onun yanında olamamıştım. Kendi çocuğumun doğumuna şahit olamamıştım. Bunların tek suçlusuna artık gereken cezayı vermek zorundaydım.

Yavaşça doğrulup Derin'i uyandırmadan onu yatağa taşıdım. Çok yorulmuştu. Biraz daha uyumaya ihtiyacı vardı. Kaşındaki yara ve morarmış kolları ile karşımda masum bir şekilde uyuyordu. Ona verdiğim zararı gördükçe kendimden nefret ediyordum. Hızlıca Leo'yu kontrol ettim. O da halen uyuyordu. Dış kapının açılıp kapanma sesini duydum. İçeriye dün tuttuğum bakıcı gelmişti.

"Hoşgeldin. Leo uyuyor. Sen keyfine bak. Bir şeye ihtiyacın olursa yardımcıdan isteyebilirsin. Derin uyandığında yanına gelecektir."

"Teşekkürler Emir Bey." Yanından ayrıldıktan sonra telefona sarıldım.

"Ali, onu buldunuz mu?"

"Abi iyi misin? Evet dün seni o halde görünce bir şey demedim ama dünden beri elimizde."

"Harika hemen geliyorum." Bana en güzel haberi vermişti.

Depoya gittiğimde herkes beni bekliyordu. Kerem'i biraz hırpalayıp bir sandalyeye bağlamışlardı.

"Planın ne patron?"

"Bana bıçağı getirin."

"Beni öldüremezsin Emir. Bunu yapamazsın."

"Fazla bile yaşadın adi şerefsiz."

"Beni öldürürsen Derin seninle olur mu sanıyorsun. Ne kadar büyük ve güçlü bir erkek diyerek boynuna mı sarılır? Bana karşı duyguları olduğunu biliyorsun. Onun için her zaman hassas bir nokta olacağım."

"Sen onun için hiç bir şeysin. Korkak bir yalancısın."

"Biliyorsun sen yokken onun yanında ben vardım. O ağlarken onu ben teselli ettim. İhtiyaçlarını ben giderdim ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?" Öfke ile dolup taşıyordum. Elimdeki bıçağı bacağına sapladım. Acı ile haykırdı.

Telefonumu çıkarıp ona daha önce evimdeki kameraların biz Derin ile sevişirken kaydettiği görüntülerden birini gösterdim. O videoları Derin'in yokluğunda izliyordum. Kerem'e gösterdiğim kısımda Derin tamamen benim vücudumun altındaydı. Hiç bir yeri görünmüyordu ama o olduğu belliydi.

"Bak bunu görüyor musun? Senin hiç bir zaman sahip olamadığın bir şey bu. Hiç bir zaman yaşayamadığın bir an."

"Orospu çocuğu... Ah!" Sapladığım bıçağı geri çıkartıp diğer bacağına sapladım. Tekrar acı içinde kaldı.

"Derinle ve oğlumla 2 yılımı çaldın. Neredeyse ölmelerine sebep oluyordun."

"Onlara ben baktım. Leo ağladığında ben kucağıma aldım. İlk sözlerini ben işittim. Onun babası olmayı ben hak ettim." Daha fazla duyacak bir şey kalmamıştı. Silahımı çıkarttım alnının ortasına ateş ettim.

"Burayı toplayın. Ben eve gidiyorum."

Derin

Gözlerimi yatakta açtığımda oraya nasıl geldiğime dair hiç bir fikrim yoktu. Doğruca kalkıp Leo'nun odasına gittim. Oraya girdiğimde oğlumu geçen gün mülakat için gelen bakıcısı ile odasında oyun oynarken buldum.

"Ah işe başladığını bilmiyordum." Şaşkınlığımı gizleyemedim.

"Derin Hanım, Emir Bey arayıp başlamamı istediğinizi söyledi. Eğer sizin için de sakıncası yoksa."

Madem öyle dedi artık yapacak bir şey yoktu. Gülümseyerek "Sorun değil." dedim.

"Oğlum günaydın. Anneye öpücük vermeye ne dersin?"

Yanıma gelip bana sarıldı. Bu duyguyu hiç bir şeye değişemezdim. "Kahvaltı ettin mi?"

"Evet Derin Hanım az önce yedirdim."

"Teşekkürler." Aslında bir bakıcı gerçekten iyi bir fikir gibi görünüyordu. Onları orada bırakıp sıcak bir duş almak için odama geri döndüm.

Banyodan çıktığımda odada Emir bana bakıyordu. "Ah burada olduğunu bilmiyordum. Ben üzerimi banyoda giyeyim."

Bakışlarını başımdan parmak uçlarıma kadar gezdirdikten sonra konuşmaya başladı. "Rahatsız olma. Ben şimdi çıkıyorum. Henüz kahvaltı etmediğini sanıyorum birlikte kahvaltıya gidelim mi?" Konuşmaya devam etti. "Lütfen. Akşamki konuşmamızı tamamlamak istiyorum."

"Sen akşam olanları hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Bana söylediklerini?"

"Evet sana söyledim o kadar sarhoş değildim."

Bana şiddet uygulaması, silah zoruyla buraya getirmesi ve savurduğu tehditlerden sonra ondan hala korkuyordum. Ama oldukça sakin görünüyordu. "Tamam hazırlanıp geliyorum."

Üzerime uzun düz bir elbise giydim. Ceketimi ve çantamı alıp aşağıya indim. Arabada neredeyse hiç konuşmadık. Yakınlardaki bir restauranta gidip kahvaltı sipariş ettik.

"Ne söyleyeceğimi, nereden başlayacağımı bilmiyorum."

"Ben de öyle."

"Kerem'i öldürdüm Derin." Kalbim bir milisaniye içinde durdu. Kerem'den tüm yaptıkları için nefret ediyordum. Bana destek oluyor gibi görünüp bana köstek olmuştu. Önce bebeğimi aldırmam için beni manipüle etmişti, sonra bebeğimin babasız büyümesine sebep olmuştu. Ama o geçmişimden kalan tek kişiydi. Ailem gibiydi. Ölmeyi hak etmiş miydi?

"Bir şey demeyecek misin?"

"Kerem'den tüm yaptıkları için nefret ediyorum. O zaten artık benim için bir ölüydü. Ama onun gerçekten öldüğünü bilmek... Bunu istemezdim."

"Biliyorum. O senin için önemliydi. Ama senin tanıdığın gibi biri değildi Derin. Çıkarcı ve bencil bir adamdı."

"Biliyorum. Biliyorum." İki tane gözyaşı yanaklarımdan süzüldü.

"Sana bir şey sormam gerek. Bana bir açıklama yapmak zorunda değilsin. Ama sormak zorundayım."

"Beni bıraktığın gün onu öptüğünü söylemiştin. Siz birlikte oldunuz mu?"

"Hayır hiç bir zaman. Onu ilk gördüğümde ona karşı hala bir şey hissedip hissetmediğimi bilmem gerekiyordu. Ama asla seni öptüğüm gibi değildi. Sana karşı hissettiklerimin hiç birini ona karşı hissetmediğimi anladım."

Yüzünde bir rahatlama oldu. Derin bir nefes aldı. "Derin bunu duymak beni çok mutlu etti. Sana benden başka kimsenin dokunması fikrine dayanamıyorum. Ayrıca benim için de senden başka kimse olmadı."

"Ama o gün gördüklerim."

"Sadece o kadardı yemin ederim. Söylediklerimin hiç biri gerçekleşmedi."

"Emir bunu yapmaya devam edemeyiz. Birbirimizin bu şekilde canını acıtmaya devam edemeyiz. Senin Leo'nun yanında olmanı istiyorum. Onun babası ile mutlu bir hayat yaşamasını istiyorum. Ama benim canımı acıtmaya devam edersen..."

"Biliyorum Derin. Senden defalarca kez özür dilerim. Her şeyi düzeltmeye çalışacağım." Bana yaklaştı. Sanırım öpmeye niyetlenmişti.

"Bence arkadaş olarak kalmalıyız."

"Arkadaş?"

"Evet Leo için sağlıklı bir ilişkimiz olmalı. Hiç bir şey olmamış gibi kaldığımız yerden devam edemeyiz. Ayrıca ne istediğimi bilmiyorum."

"Ben biliyorum Derin. Seni ve oğlumu istiyorum... Tamam, kararına saygı duyacağım. İstediğin gibi olsun."

"Anlaştığımıza sevindim." Kahvaltımızı bitirip eve geri döndük.

Zorunlu EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin