23

1K 26 0
                                    

Derin

Emir isteklerini almak konusunda her zaman ısrarcı olmuştur. Bu gece de bundan farklı değildi. Bana onunla buluşmaktan başka çare bırakmamıştı. Onunla buluşmaya gitmeyebilirdim. Ama dergideki davette beni görmüştü. Orada çalıştığımı bulması çok uzun sürmezdi. Sonra bir de evime gelip Leo'yu ondan sakladığımı bulabilirdi.

Hala kabul etmek istemesem de Emir'i delicesine seviyordum. Ne prens ne de bir başkası ona karşı hissettiklerimi değiştirebilirdi. Ertesi gün onunla sözleştiğim gibi dün gece davetin gerçekleştiği otele geri döndüm. Restauranta girdiğimde çoktan gelip bir masaya oturduğunu farkettim. Korkmak istemiyordum ama iliklerime kadar korkuyordum. Ona karşı hissettiklerim yüzünden onunla olmak çok tehlikeli ve korkunçtu. Hele de ondan sakladığım sırrı öğrenirse ne olacağını hayal bile edemiyordum. Acaba bensiz geçen 2 yılda onun için neler değişmişti? Bana sinirli miydi? Benden nefret ediyor muydu? Karnıma tüm bu düşüncelerle ağrı saplandı.

Oturduğu masaya yaklaştığımda beni farketti. Oturduğu yerden kalkıp oturacağım sandalyeyi çekti. "Geldiğin için teşekkürler." Sesi sakin geliyordu. Ne kadar gergin olduğumu anlamış beni rahat hissettirmeye çalışıyor gibiydi.

"İçmediğini söylemiştin ama özel bir şişe sipariş ettim. Daha önce sevdiklerine benziyor. Denemek ister misin?"

"Olur teşekkürler." Yemek siparişi için menüyü uzattı. Söylediği içkinin fiyatına gözüm takıldı. Bir şişe yaklaşık 900 euroydu. "Bu kadar pahalı bir şey söylemesen olmaz mı?"

"Gerçekten buna değer bana güven." Para harcamayı ne kadar sevdiğini unuttuğumu farkettim. Yemek siparişini de verdikten sonra sohbet etmeye başladık.

"Demek burada yaşıyorsun. Ne zamandır?"

"1.5 sene oldu sanırım."

"Ondan önce neredeydin?"

"Bir süre Yunanistan'daydım. Sonra Melis ile burada bir ev tutup düzenimizi kurduk."

"Barcelona'daki arkadaşın Melis mi?"

Başımı evet anlamında salladım. Söylediği beyaz şarap gerçekten enfesti. Uzun zamandır vücuduma girmeyen alkol sonrası ilk kadehte biraz sersemlemiş hissetmeye başlamıştım. "Senin için her şey nasıl gidiyor?"

"İyi. Aslında çok iyi. Babamın ölümünden sonra yatırımlarımı farklılaştırdım. İşleri iki katına çıkarttım."

"Başın sağolsun. Annen nasıl? " O adam için değil ama Emir için üzülmüştüm.

"Teşekkürler. Annem iyi. Bodrum'a yerleşti. Derin... Sen mutlu musun?"

"Evet. Artık her şey çok farklı."

"Dün akşam soruma cevap vermedin. Prensle mi birliktesin?"

Ne diyeceğimi düşünerek donup kaldım.

"Sana iyi davranıyor mu?"

Yalan söylemek istemiyordum. Ona yalan söylemek istemiyordum. Ondan bir şey saklıyordum ama yalan söylemek canımı acıtıyordu.

"Emir... Prensle ya da bir başkası ile birlikte değilim. Olmayı da düşünmüyorum. Sadece seninle görüşmemek için öyle söyledim." Derin bir nefes alıp bıraktı. Rahatlamış görünüyordu.

Şarabın etkisiyle konuşmaya devam ettim. "Yıllardır seni aştığımı düşünmüştüm ama dün gece seni tekrar görünce sana karşı tüm duygularımın eskisi gibi olduğunu hissetmek canımı acıttı. Seni bırakıp gitmemin sebebi seni sevmemem değildi. Sadece ben tüm olanları kaldıramadım. Öğrendiklerim çok ağır geldi."

Zorunlu EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin