30

1K 24 0
                                    

Derin

İşe başlayacağım için oldukça heyecanlıydım. Leo'ya eskisi gibi işe gideceğimi ama akşam olmadan geri döneceğimi söyledim. Biraz mızırdansa da giderken beni öpüp el salladı. Emir de oğlundan farksız görünüyordu. O da işe başladığım için tüm sabah oğlu gibi mızırdanmıştı.

"Gerçekten nasıl Leo sana bu kadar benzeyebiliyor? Senin kopyanı doğurmuşum."

"Evet o da babası gibi annesini her saniye evde görmek istiyor."

"Mimikleriniz bile aynı. Yüzünü şöyle yapma." Bana bakarken yüz ifadesi istediğini yaptırmaya çalışan yaramaz bir çocuk gibiydi.

"Tamam. Seni ben bırakabilir miyim?"

"Olur eğer işin yoksa."

"Senden daha önemli bir işim yok." Benimle flört etmesi çok tatlıydı.

Dergiye vardığımızda vedalaştık. "Eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni ara."

"Teşekkürler. Ama büyük ihtimalle kendim hallederim."

"Biliyorum. Ben yine de söyledim." Beni bıraktıktan sonra işe gitmek için yoluna devam etti.

Her şey Paris'teki ofisin kopyası gibiydi. Sadece Melis orada yoktu. Onu çok özlemiştim. Bir anda bana yaklaşmakta olan tanıdık bir yüz ile sevince boğuldum.

"İnanamıyorum burada ne işin var? Tam da içimden seni geçiriyordum."

"Leo ve sen gittikten sonra oranın tadı tuzu kalmadı. Ben de evi kapatıp buraya geldim. Senin de işe başlayacağını duyunca sürpriz yapmak istedim. Benim de bugün ilk günüm."

Melis'i sevinçle kucakladım. "Konuşacağımız çok şey var."

"Ben de aynısını söyleyecektim. Gittikten sonra neler oldu? Senin için çok endişelendim."

"Seni arayıp her şeyi anlatamadığım için çok özür dilerim. Her şey o kadar yoğun ve hızlıydı ki. Ama şimdi daha iyiyim."

"Ne demek istiyorsun? Emir çok mu kızdı?"

"Evet inanılmaz. Ama doğum yaparken onu aradığımdan haberi yoktu. Kerem bunca zaman bana yalan söylemiş." Ona Kerem'in öldüğü detayını söylemedim. Zaten hiç bir zaman Kerem'den çok hoşlanmamıştı.

"Ah inanmıyorum. Sanki o adamın bir şeyler gizlediğini en başından beri biliyordum."

"Neden akşam gelip Leo'yu görmüyorsun. Seni ne kadar özlediğini tahmin bile edemezsin."

"Harika olur. Ben de çok özledim küçük canavarı."

"Babası ile birlikte olduğundan beri daha sakin. Sanki kayıp ebeveyni hayatına girince her şey düzene girdi."

"Evet mutlaka öyledi Derin. O kadar zor şeyler yaşadın ki. Bu kadar güçlü olduğun için sana imreniyorum."

"Sen olmasan asla başaramazdım."

İnsan kaynakları ekibinin oryantasyonundan sonra çalışmaya kaldığımız yerden devam ettik. Akşamüzerine doğru görmeyi en son isteyeceğim insanlardan biri ziyaretime geldi.

"Merhaba Derin. Sen de Melis olmasın. Ben Gamze."

"Memnun oldum." Melis elini uzattı.

"Umarım yeni ofisinize alışmışsınızdır."

"Alıştık teşekkürler." Bu kadını görmeye bile dayanamıyordum. Hele ki Emir'in önünde diz çökmüş hali hala gözümün önünden gitmemişken.

Zorunlu EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin