Emir
Otelden ayrılıp eve giderken babamın söyleyeceklerinden korkuyordum. Kerem'in söylediklerini yapmış olabilirdi. Derin'in ailesini o öldürmüş olabilirdi. Kerem'i ondan uzak tutmuş olabilirdi. Babam kendi çıkarları için her şeyi yapabilecek bir adamdı. Zaten sorularımın cevabını çoktan biliyordum. Ama yine de ona sormak zorundaydım. Gözlerimin içine bakıp söyleceklerini dinlemek zorundaydım. Sonra da onunla ne yapacağıma karar verecektim. Sonucun Derin'in içini rahatlatmasını sağlamalıydım. Yoksa bana asla geri dönmeyebilirdi. Bir de Kerem belası vardı. Yaşadıklarımızdan sonra Derin beni bırakıp onunla olabilir miydi?
Eve geldiğimde doğruca çalışma odasına giderek babamı oraya çağırdım. Hiç bir şeyden habersiz yanıma geldiğinde keyifli görünüyordu.
"Oğlum, avukatlarla konuştum. Siz imzaları attıktan sonra Hakan'ın offshore'da tuttuğu paralar senin hesabına geçecek."
"Sana bir kere soracağım. Bana doğruyu söyleyeceksin. Hakan ve Defne Atay'ı sen mi öldürdün?"
Babamın bir anda beti benzi attı. Az önce keyifle gelecek paraları düşünen adam bir anda karşımda titremeye başlamıştı. "Ben neden bahsettiğini bilmiyorum Emir."
"Yanlış cevap. Ama sana son bir hak daha veriyorum. Eğer sen itiraf etmezsen ve gerçeği ben bulursam o zaman seni kendi ellerimle öldürürüm."
"Öz babanı öldürebilecek misin?"
"Sen soru soracak bir konumda değilsin. Çabuk bana cevap ver." Sinirlerime hakim olamıyorumdum. Bağırmaya başlamıştım.
"Evet onları ben öldürdüm. Çünkü Hakan işime çomak sokuyordu."
"Sonra da parasını almak için merhumun kızını benimle evlendirmeye karar verdin."
"Aslında o kadar basit olmadı. Ortağının oğlu, Hakan'ın işlerini görüyordu. Bir de Hakan'ın kızına yanıktı. Ben de onu kızın hayatını tehdit ederek manipüle ettim. Böylece Hakan'ın serveti ve bir de güzel kızı açıkta kalmıştı. Seni avukatlara evlilikle ilgili hazırlattığım anlaşmayla ikna ettim. Kızın sana uygun olabileceğini düşünmüştüm. Yanılmamışım. Sayemde aşkı buldun."
"Kapa çeneni. Sen bir şeytansın."
"Şeytan olsam da senin babanım. Sahip olduğun her şey benim. Sen de benimsin."
"Yaptığın pislikler yüzünden kimse seninle iş yapmamaya başladı. O yüzden işleri bana devrettin değil mi?"
"Evet. Hakan'ı ve karısını öldürdüğüm için dışlandım. Eğer bir değişiklik yapmazsam beş parasız kalacaktık."
"Senden utanıyorum. Nasıl böyle bir şey yaptın? Nasıl yaptıklarından sonra Derin'in yüzüne bakabildin?"
"Babanla konuştuğunu unutma Emir."
"Artık hiç bir gücün olmadığının farkında değil misin? Defol git bu evden. Seni artık hayatımda istemiyorum. Defol."
Babam bir süre kıpırdamadı. Söylediklerim karşısında şok olmuştu. Kalbini tutup yere yığılması ile kalp krizi geçirdiğini anladım.
"Doktor çağırın hemen!"
Derin
Emir beni bir odaya yerleştirip söylediğim gibi beni yalnız bırakıp gitti. Onun yalnız bırakmaktan kastı tabi ki kapıma bir adam dikip oradan ayrılmaktı. Az önce yaşadıklarım, tüm duyduklarım, Kerem'in geri dönmüş olması hepsi birden çok ağır gelmişti. Ben nasıl bir oyunun içindeydim? Bunca zamandır hayatımın ipleri Emir'in babasının elinde miydi? Emir bunların ne kadarına dahildi? Düşündükçe başıma ağrılar giriyordu. Ama düşünüp bir karar vermeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Evlilik
RomanceDerin aynı anda hem ailesini hem de sevgilisini kaybetmiştir. Yalnız başına geçirdiği seneler sonunda hayatını aşka kapatmıştır. Beklemediği bir zamanda gizemli bir adam karşısına çıkar ve ona hayatı ile ilgili bilmediği bir gerçeği anlatır. Bu adam...