Emir
"Bu yara izi ne?" Derin yatakta geçirdiğimiz son bir saatin sonunda sordu. Sanki zaman durmuş gibiydi. O kollarımda bana hayatımın en güzel anını yaşatmıştı. Tam da tahmin ettiğim gibi onun için ilkti. Daha önce kimseyle birlikte olmamıştı. İlk kez ona ben sahip olmuştum. O sadece ve sadece benimdi. Bundan sonra da onu kimsenin benim elimden almasına izin vermeyecektim. Daha fazla bekletmeden sorusuna cevap verdim.
"İlk kez vurulduğumda kalan yara izi."
"İlk kez mi? Kaç kez vuruldun ki?"
"Birkaç kez."
"Nasıl bu kadar rahat söylüyorsun? Sürekli oluyor mu?"
"Hayır bu olduğunda daha genç ve aptaldım. Ben 18 yaşındayken oldu. Kendimi düzgün savunamadım."
"Bu ne zaman oldu?" Başka bir iz bulmuştu.
"Bu çok aptalca. Birgün Ali ile sarhoştuk. Elimizde silahlar vardı. Sonra beni yanlışlıkla vurdu."
Gözlerinde şok ifadesi ile bana bakıyordu. "Sen ciddi misin?"
"Evet ama merak etme. Telafi olarak ben de onu omzundan vurdum. Ödeştik." Anlatırken gülüyordum.
"Şaka yapıyorsun değil mi?"
"Hayır. Ona sor yarasını sana göstersin." Yüzündeki ifade beni daha çok güldürmüştü.
"Sıra bende. Bu dövme ne anlama geliyor?" Parmağımı belindeki küçük XVII yazısı üzerinde gezdirdim.
"Bunu 17 yaşındayken Kerem ile yaptırmıştık. İlişkimiz başladığında 17 yaşındaydık. Onda da aynısından var. Onunki biraz daha büyük ve kolunda. Benimki de burada." Kerem şerefsizi ile ortak bir dövme paylaşmasını kıskanmıştım. Adam bir hayalet gibi aramızdaydı. Ama eğer Derin onun ölmediğini bildiğimi bilirse bana çok kızacaktı.
Derin, Kerem'e masum bir sevgi ile bağlıydı. Ondan bahsederken yüzünü hüzün kaplıyordu. Kesinlikle ona karşı hala duyguları vardı. Ama az önce yaşadıklarımız her şeyden daha gerçekti. Eğer Kerem ortaya çıkacak olursa işleri karıştıracağından emindim. Onun nerede olduğunu bulup geri dönmeyeceğinden emin olmak zorundaydım.
"Karnın acıktı mı?" Akşam yemeği vakti olmuştu ve biz burada çok fazla enerji harcamıştık.
"Evet hem de çok." dedi tatlı sesiyle.
Üzerimizi giyinip üst kata çıktık. Biz aşağıdayken Sicilya'ya iyice yaklaşmıştık. Orada bir günlük işim vardı. Sonrasında İstanbul'a dönecektik.
Yemeğimizi yedikten sonra biraz güvertede zaman geçirdik. İkimiz de duygularımızla savaşmış sonra birbirimize yenik düşmüştük. Birlikte olduktan sonra aramızdaki gerilim azalmış görünüyordu ama ona kesinlikle doyamamıştım. Ellerimi üzerinden alamıyordum. Sanki onu bıraksam ellerimin arasından kayıp yok olacak gibi hissediyordum.
"Sicilya'ya daha önce gelmemiştim. Yarın biraz dışarı çıkabilir miyim?"
"Toplantım bittikten sonra gelip seni alırım. Olur mu?"
"Olur." dedi gülümseyerek. Mutlu görünüyordu. Onu sonsuza kadar mutlu etmek istiyordum.
"Evlenmek zorunda olduğumu öğrendiğimde böyle bir şeyi tahmin etmemiştim."
"Nasıl yani?"
"Karşıma senin gibi birinin çıkacağını, her şeyin kontrolüm altında olmadan bu kadar mükemmel gideceğini hiç ummazdım."
"Ben de böyle bir şey olacağını hiç düşünmemiştim."
"Başta seni üzdüğüm için özür dilerim. Beni kısa sürede başka birine dönüştürdün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorunlu Evlilik
RomanceDerin aynı anda hem ailesini hem de sevgilisini kaybetmiştir. Yalnız başına geçirdiği seneler sonunda hayatını aşka kapatmıştır. Beklemediği bir zamanda gizemli bir adam karşısına çıkar ve ona hayatı ile ilgili bilmediği bir gerçeği anlatır. Bu adam...