35

870 18 0
                                    

Ali

Bu bir kabus olmalıydı. Patronum, en iyi arkadaşım, kardeşim Emir artık hayatta değildi. Birkaç dakika önce yanımda olan adam artık yoktu. Neden her zaman kahraman olmak zorundaydı? Neden bir kere de kendini düşünemedi?

Vücudu alevler içinde kalmış küle dönmüştü. Onun bedeni olduğunu anlamamızı sağlayan tek şey kolundaki saatti. Bir gecede 45 adamımız yanarak can vermişti. Onlardan biri de Emir'di. Bu gerçeği Derin'in kaldıramayacağını biliyordum. Melis'i arayarak bir patlamada Emir'i kaybettiğimizi söyledim. Derin'e de durumu o anlatacaktı.

Melis ile hastaneye geldiklerinde Derin üzüntüden yerle bir olmuş haldeydi. "Bırakın beni." Hastane koridoru Derin'in yakarışlarıyla çınlıyordu. "Onu görmek istiyorum. Bırakın beni Emir'i göreceğim."

Doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordum. "Derin, çok üzgünüm."

"Ali, Emir nerede? Yaralıları buraya getirdiklerini söylediler."

"Emir burada değil. Çünkü onu kaybettik."

Derin sözlerim karşında mahvolmuş bir halde bana baktı. Acı ile dizlerinin bağı çözüldü. Onu yere düşecekken tuttum.

"Yalan söylüyorsun. Bu olamaz. Emir ölmüş olamaz. Lütfen iyi olduğunu söyle, yalvarırım yaşadığını söyle."

"O öldü Derin."

"Hayır bir yanlışlık var. Bu olamaz."

"Yanlışlık yok Derin. Çok kötü yara almıştı. Vücudu tanınmayacak haldeydi."

"Eğer onu görmediysen, yaşıyor olabilir. Bunların hepsi bir yanlış anlaşılma olabilir."

"Saati kolundaydı Derin. Onun saatini başkası takıyor olamaz."

Derin kendini kaybetti. Göğsümü yumruklamaya başladı.

"Onu kaybedemem. Onu kaybedemem."

"Derin biliyorum hiç birimiz için kolay değil ama her şey yoluna girecek. Melis ve ben senin için buradayız." Derin için güçlü kalmaya çalışıyordum ama ben de bitik bir haldeydim.

"Leo'ya bunu nasıl söyleyeceğim? Babası ile yeteri kadar vakti bile olmadı. Ya babasını hayatı boyunca hiç hatırlamazsa?"

"Hatırlayacak Derin."

"Hayır henüz 2 yaşında. Babasını hatırlamayacak. Bu olamaz. Emir ölmüş olamaz."

Derin ağlamaktan halsiz kalana kadar orada kaldık. Sonra onu kolundan tutarak arabaya bindirdik. Melis ile onu evine götürdük.

Derin

Bunun gerçek olduğuna inanmak istemiyordum. Emir ölmüş olamazdı. Yaşayacak o kadar çok şeyimiz varken beni ve oğlunu bırakıp gitmiş olamazdı. Bunu Leo'ya nasıl anlatacaktım? Emir ile her şeyi daha çok yeni yoluna koymuştuk. Kaybettiğimiz seneleri henüz telafi bile edememiştik. Her şey benim suçumdu. Sevdiğim adamı sonsuza kadar kaybetmişim ve çocuğum da babasız kalmıştı.

Kafamda o kadar çok soru vardı ki. Emir'in öldüğünü kabullenemiyordum. Mantıklı olan oğlum için toparlanmam ve ona gerekli ilgiyi göstermemdi. Ama gücümü toplayamıyordum.

"Daha iyi misin?" Ali beni kontrol etmek için gelmişti.

"Emir'in olduğunu söylediğiniz kişiye DNA testi yaptırıyor musun?"

"Derin, Emir öldü. Bunu kabullenmek zorundasın."

"Ali, hayatıma devam etmemi istiyorsun değil mi? Ondan kolay kolay vazgeçemem beni anla. Eğer en ufak bir ihtimal bile varsa bunu öğrenmek zorundayım."

Zorunlu EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin