×Red Hour× (TaeGyu)

8 "Başlangıç"

___________________

  O günkü olaydan sonra Beomgyu, Taehyun'a karşı bir nefret beslemişti. O sorgu gününden beri Taehyun'a karşı ufak da olsa bir şüphesi vardı. Ve o günkü olaydan sonra bu şüphe daha da artmıştı.

  Ama kanıt olmadan birşey yapamazdı. Bu yüzden artık kendini toparlamalı ve başlamalıydı. Katil Taehyun olsun veya olmasın umurunda değildi. Sadece o katili bulmalıydı. Bunu başka biri değil o yapmalıydı.

  Saat sabahın altısı idi. İzinli olmasına aldırmadan kalkmış ve hemen hazırlanmıştı. Çözmesi gereken önemli bir vaka vardı. Yeonjun zaten çoktan gitmişti.

Yolda giderken cebinden telefonunu çıkarmış ve Jake'i aramıştı.

"Alo, birşey mi oldu Beomgyu?" Jake'in sesi endişeli çıkmıştı. Çünkü izinli olduğu günde onu aramazdı normalde Beomgyu.

"Hayır, hayır birşey olmadı. Sadece eğer işin yoksa ofisime bir kahve bırakabilir misin diyecektim."

Jake duyduğu şey ile önce afallamış ardından ona neden geldiğini sormuştu.

"İzinli değil miydin sen? Neden geliyorsun ki?"

"İzin umurumda bile değil artık Jake. İyi veya kötü bir yerden başlamam gerekiyor. Onun kanını yerde öylece bırakamam anlıyor musun?" Beomgyu'nun hırslı gelen sesi onu rahatlatmıştı.

"Pekâlâ. Kahveyi ben ısmarlıyorum bu seferlik. Zaten seninle konuşmam gerekiyordu."

"Peki. Teşekkür ederim Jake. Aslında Jay'i de çağırsan iyi olur. Çünkü bu ikimizin vakası biliyorsun ki."

"Oh doğru ya. O zaten burda diye biliyorum ama yinede bir ararım sen merak etme. Görüşürüz o halde birazdan."

"Görüşürüz."

Telefonu cebine koymuş ve yoluna devam etmişti. Artık boş boş oturmanın bir anlamı yoktu. Heeseung'un katilini bulacak ve onu mahfedecekti. Gerçi eğer öyle birşey yaparsa hapse girerdi değil mi? Neyse en azından hesabını soracaktı.

Beomgyu ofisine girdiğinde Jay ve Jake'i görmüştü. Sandalye de oturup kahve içiyorlardı.

"Keyfiniz yerinde bakıyorum." diyerek sandalyesine oturmuş ve önündeki kahveden bir yudum almıştı.

"Sadece katil hakkında tartışma yapıyorduk Gyu." demişti Jake.

"Hemde bensiz? Yazıklar olsun, hiç yakıştıramadım size!" demişti sitem ederek.

"Senin keyfin yerine gelmiş sonunda. İlk günkü halinden eser yok." demişti Jay onu süzerek.

"Olması gereken bu. Herneyse konumuz bu değil. "

Kahvesinden bir yudum daha almış ve konuşmasına devam etmişti.

"Pekâlâ, bana şu sorguyu özet geçer misin Jake? Pek fazla birşey hatırlamıyorum çünkü."

"Tabiki." demiş ve özet geçerek ikisine anlatmıştı.

"Ama şu Taehyun gözüme çok şüpheli geldi nedense." dedi suratına ciddi bir ifade yerleştirerek.

"İnanır mısın, bende öyle düşünüyorum." demişti Beomgyu.

"Ah şu çocuk. Heeseung herkesle anlaşırdı. Cidden neredeyse kimse ile ciddi tartışmaya girdiğini görmemiştim. Ama Taehyun ile arada tartışdıkları oluyordu. Bunlar normal tartışmalar olduğu gibi büyük tartışmalarda oluyordu." demişti Jay. Taehyun'u sevmiyor gibiydi.