25 "Tatlı"

146 19 74
                                    

_____________________

"Adına sevindim Beom. Umarım bu süre bulman için yeterli olur."  Beomgyu ertesi gün Jay'e durumu anlatmıştı. O da sevinmişti bu duruma.

"O kırmızı saatin boş yere olmadığını biliyordum. İçindeki ipucuyu da buldum. Tek sorun ise ipucuyu anlamlandıramıyorum hala. Ama emin olduğum bir şey var. Bu kırmızı saatteki ipucu bizi direkt katile yönlendirecek."

"Olabilir. Şüphelendiğin birileri var mı?" diye sordu başını yana yatırarak.

"Ne desem yanlış olacak gibi. Bir ara Taehyun'dan şüpheliydim ama şimdi onun olmadığına eminim. Bir de Niki vardı tabi. Ama onu en son gördüğümde tüm şüphelerim yok oldu. Katilin benim ve Heeseung'un ortak bir yakını olduğuna eminim. " dedi düşünceli bir sesle.

"Belki de dibindedir ama farkında değilsindir? Veya ne bileyim çok güvendiğin biridir."

"Bilemiyorum."

..............................

Beomgyu günün 3. kahvesini içiyordu. Evet zamanı vardı biraz daha. Ama bunu iyi kullanmak zorundaydı. Yoksa ikinci bir şansı daha olmayacağını biliyordu.

Bir karışık olan harflere bakıyor, bir emojilere bakıyordu. Bunca zamandır katilden kalan her şey önündeydi. Hepsini itinayla inceliyor ve en ufak detayı kaçırmamak için özen gösteriyordu.

Pür dikkat işini yapıyorken telefonunun çalması ile tüm odağı bozulmuş ve elindeki kağıdı sinirle masaya fırlatmıştı.

"Ne var hyung?" dedi sinirle arayan Yeonjun'a karşı.

"Sakin ol Gyu. Ne oldu?" Onun telefonu böyle açmasını beklemiyordu, haliyle biraz şaşırmıştı.

"Cidden tam odaklanmışken arayacak vakti mi buldun? Neyse ne oldu?" Hâlâ sinirliydi.

"Üzgünüm, önemli bir şey olduğunu düşündüğüm için aramıştım. Demin kapı çaldı, sana bir zarf gelmişti. Merak edip kimin gönderdiğini sorduğumda bilmediğini söyledi adam. "

"Zarf mı? Bu sefer de evime demek..." dedi düşünceli bir sesle. Kim bilir yine ne göndermişti katil.

"Ben gelene kadar açma olur mu? Muhtemelen 2-3 saate gelirim."

"Senin olan şeyi neden açayım ki? Neyse bekliyor olacağım seni. Kendine dikkat et olur mu Gyu? Heeseung'a olan sevgini biliyorum, sırf bu yüzden bu kadar uğraştığını da biliyorum. Ama dikkatli ol lütfen. Kendi canını tehlikeye atacak bir şey yapma."

Yeonjun'un bu konuşması üzerine hafifçe gülümsemişti. Onu destekleyen birilerinin olması onu mutlu ediyordu. Özellikle hyungunun böyle konuşması onu daha da sevindiriyordu.

"Tamam be duygusallaşma sende! Bana bir şeycikler olmaz! Kapatıyorum şimdi, sende kendine dikkat et!"  deyip telefonu onun yüzüne kapatmıştı.

BeomJun işte, fazla bir şey beklemeyin.

..............................

Jake yine kapıyı çalmadan, hışımla içeri girmişti. Beomgyu ne kadar farkettirmiyor olsa da, o her böyle yaptığında korkuyordu.

"Yine ne var?" diye sordu bıkkınlıkla.

"Dedim ki arkadaşım çok yoruluyor bu yüzden ona annemin gönderdiği tatlıdan vereyimm~" dedi elindeki tatlıyı göstererek.

×Red Hour× (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin