___________________
Beomgyu yatağında uzanmış yan tarafında uyuyan Yeonjun'u izliyordu. Saat çoktan sabah 1 olmuştu. Ve kendisi gece boyunca hiç uyumamıştı. Aslında bir ara yatmıştı ama gördüğü kabus ile bir daha uyuyamamıştı. Belki de kafaya bir şeyleri çok takıyordu?
"Son günüm. Yarın ölecek miyim kalacak mıyım belli değil." sesli düşünmeye başlamıştı. Yani Yeonjun'un uyuduğunu düşünerek. Nereden bilebilirdi ki onun uyanık olduğunu?
"En azından bugünü Yeonjun hyung ile geçirebilirim, yani son günümü..."
"Ne son gününden bahsediyorsun sen?" Yeonjun birden yüzünü ona dönmüş ve sinirli bir sesle sormuştu.
Ups...
"N-ne?"
"Son gün falan diyorsun. Ne son günü diyorum?"
"Hiç." Bir an önce kurtulmak için yatağından kalkmış ve kapıya doğru yürümeye başlamıştı. Ama Yeonjun'un kolundan tutması ile kaçma planı başarısız olmuştu.
"Beomgyu sana bir şey sordum. Hem son 1 haftadır sana bir şeyler oldu. Bunu anlamayacak kadar salak değilim."
Konu Beomgyu ise Yeonjun bazen çok sinirli olabiliyordu. Bu sinir aslında korkmasından dolayıydı. Ona bir şey olmasını istemiyordu.
"Yok bir şey hyung. Bırak da gideyim!" Kolunu çok sıkı tutmuştu.
"Hiçbir yere gitmiyorsun Beomgyu!" kolunu daha sıkı kavramıştı.
Beomgyu kolunu sertçe çekti ve bir adım geriledi.
"Ne yaptığının farkında mısın sen? BENDE BİR BİREYİM, ANLA ARTIK ŞUNU! Küçük çocukmuşum gibi davranmayı da kes! Farkında mısın bilmiyorum ama hiçbir kan bağımız yok. Sen benim ağabeyim falanda değilsin. Bende senin kardeşin değilim. BEN KİMSENİN BİR ŞEYİ DEĞİLİM! HİÇBİR ZAMANDA OLMADIM!"
Bunları söyleyip gitmişti. Sadece odadan değil direk evden çıkıp gitmişti. Yaptığının yanlış olduğunu biliyordu ama zaten son günlerde iyi hissetmiyordu birde Yeonjun'un üstüne gelmesi onu sinir etmişti.
Nereye gittiğini bilmiyordu. Ama muhtemelen yine gideceği yer aynıydı...
..................................
"Yeonjun, sen..." Yeonjun, Soobin'e eve gelmesi için mesaj atmıştı. Soobin ise ikiletmeden eve gelmişti. Karşısında ise ağlamaktan gözleri şişmiş bir Yeonjun görmüştü. Yeonjun en son ne zaman ağlamıştı ki?
Kapıyı kapattı ve hiçbir şey demeden ona sarıldı. Ne olduğunu bilmiyordu ama en azından biraz da olsa onu rahatlatabilirdi bu sarılma.
"Soobin be-ben"
"Önce elini yüzünü yıkayalım sonra konuşuruz. Olur mu?" Beraber lavaboya gitmişlerdi. Yeonjun işini hallettikten sonra ise beraber salona geçmişlerdi.
"Şimdi anlat bakalım, ne oldu?"
Yeonjun, Beomgyu'nun söylediği her şeyi tek tek anlatmıştı. Fazla ağlayan bir tip değildi. Ama değer verdiklerinden böyle şeyler duyunca kendi tutamıyordu. Hele o kişi Beomgyu ise...
"Yorum yapmak bana düşmez elbette ama çocuk bir yerde haklı. Onu çok fazla sıkıyorsun Yeonjun. Bu konuyu daha öncede konuştuk biz seninle. Tamam onun söylediği şeylerde yanlış ama bir yerden sonra patlamış olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Red Hour× (TaeGyu)
FanfictionO kişinin ölümü ile başladı her şey. O kişinin hayatı kökten bitmişti ama geri kalanların hayatı ise mahvolmuştu. Ve eğer katil bulunmazsa hayatları mahvolmaya devam edecekti. Sahi katili kim bulacaktı? Bu işi de alanında uzman Choi Beomgyu'ya bıra...