Taehyun burda ne yapıyordu peki?
İkisi de yerden destek alarak ayağa kalkmış ve öylece birbirlerine bakıyorlardı. Gerçi pek öylece denecek bakışlar değildi. İkisi de birbirine nefret ile bakıyordu.
"Burada ne yapıyorsun Kang Taehyun?" diye yeniden sormuştu Beomgyu.
"Bana soruyorsun da sende burdasın Choi Beomgyu. "
"Yeonjun hyung senin zeki olduğunu söylerdi. Ama pek de öyle değilsin gibi. " demişti küçümseyen bakışları ile.
"Neyden bahsediyorsun sen?" Taehyun sinirlenmişti.
"Kang Taehyun ben bir dedektifim biliyorsun ki. Bir dedektif olarak buraya gelmemin neresi tuhaf? Hem anahtarlar bizzat bizdeydi buraya nasıl girdin?"
Taehyun bir an susmuştu.
"Seni istesem şu an hapse atabilirim biliyor musun? Sonuçta buraya girebilecek tek kişi bizleriz."
Taehyun ona göz devirmişti.
"Umurumda olmaz. Buraya geldim çünkü sizin bir halt yaptığınız yok."
Beomgyu ne kadar sinirlensede sinirine hakim olmak zorundaydı. Bu onu zorluyordu haliyle.
"Bizim yaptığımız iş hafife alınacak bir iş değil Kang Taehyun. Senin gibi bir aktörün karışacağı bir iş hiç değil. Hem neden kendine vuruyorsun bu kadar? Sonuçta Heeseung tek senin arkadaşın değil. Hiç birimiz senin gibi davranmıyoruz da."
Diyecek bir şey bulamadığından susmakla yetinmişti.
Beomgyu elini Taehyun'un omzuna koymuş:
"Bana bak Kang Taehyun. Bu son şansın. Şimdilik bir şey yapmıyorum. Ama bir daha şüpheli bir davranışını görürsem senin için iyi olmaz."
Taehyun onun elini, eliyle sertçe itmiş ve konuşmuştu.
"Son şans ha? Neden şimdi yapacağını yapmıyorsun Choi Beomgyu?" diye sormuştu kahkaha atarak.
"Çünkü sen korkaksın Beomgyu. Küçükken de böyleydin, şimdi de. Kendini korumayı bilmeyen bir zavallısın. SEN ZAVALLININ TEKİSİN CHOİ BEOMGYU!"
"Sen sadece ilgi bağımlısı bir bebeksin. Herkes tarafından güçsüz görülmüş bir bebeksin. Herkes tarafından nefret edilen bir zavallısın."
Beomgyu o anki sinirle Taehyun'un yüzüne bir yumruk geçirivermişti.
Bunun üzerine Taehyun gülümseyerek:
"Bir gelişme var en azından. Vurmayı öğrenmişsin." demiş ve o da ona vurmuştu.
Birbirlerinin yüzünü darma duman etmişlerdi. Beomgyu'nun telefonu çalmasaydı devam edeceklerdi bile.
Taehyun, Beomgyu'nun üzerinden kalkmış ve evden çıkmıştı. Beomgyu ise telefonu açmıştı.
"Beomgyu nerdesin?" Yine aynı sorular...
"Cehennemin dibindeyim hyung!"
"Bir dakika sen iyi misin? Sesin tuhaf geliyor." Ah bu çocuk nasıl anlıyordu herşeyi?
"İyiyim merak etme." Bu koca bir yalandı. Yüzü mosmor ve kan içinde olan biri nasıl iyi olabilirdi ki?
"Ne zaman eve geliyorsun Gyu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Red Hour× (TaeGyu)
FanfictionO kişinin ölümü ile başladı her şey. O kişinin hayatı kökten bitmişti ama geri kalanların hayatı ise mahvolmuştu. Ve eğer katil bulunmazsa hayatları mahvolmaya devam edecekti. Sahi katili kim bulacaktı? Bu işi de alanında uzman Choi Beomgyu'ya bıra...