______________________
Beomgyu yine ama yine yollara düşmüştü. Bu sefer gideceği yer karakol değildi ama. Seojun'un evine görüşmeye gidecekti. Aslında insanları karakolda sorguya çekmek her zaman daha rahat gelmiştir ona. Ama yapacak bir şey yoktu. İşi buydu sonuçta.
"Jake'in adresi doğru verdiğinden şüpheliyim."
Buna rağmen evi bulmuştu. Tek katlı müstakil bir evdi. Ama yine de bu ev olduğundan emin değildi.
"Pekâlâ zile basıp sormaktan başka şansım yok. Jake sende tam bana sırtını döneceğin zamanı buldun!"
Söylene söylene zile basmıştı. Kapıyı yaşıtı olduğunu düşündüğü biri açınca biraz daha rahatlamıştı.
"Siz Choi Beomgyu olmalısınız değil mi?" dedi çocuk gülümseyerek.
"Evet benim, Jake size söyl-"
"Evet biliyorum, buyrun içeri geçin."
Evin içi dışının aksine oldukça ferah gözüküyordu. Bu Beomgyu'yu şaşırtmıştı.
"Ne alırdınız? Kahve veya çay?"
"Çok teşekkürler ama fazla zamanım yok." diyerek kibarca teklifi geri çevirmişti. Çocuk kafasını sallayıp onun karşısına oturmuştu.
"Park Seojun-sshi neden burada olduğumu biliyorsunuz. Lee Heeseung hakkında birkaç şey soracağım size."
Kafasını aşağı yukarı salladı.
"Öncelikle Lee Heeseung ile yakınlık dereceniz neydi?"
"Nasıl yani?" dedi anlamayarak.
"Yani ne kadar yakındınız birbirinize?"
"Nasıl desem ki, bir dost kadar yakındık işte. Ki aynı yerde çalışıyoruz."
"Anlıyorum. Peki Heeseung ölmeden önce son zamanlarda nasıldı? Yani mental açıdan."
"Heeseung... Yani benim gördüğüm kadarıyla iyiydi. Hatta hiç olmadığı kadar mutluydu da. Öldüğünü duyunca gerçekten şok geçirdim."
"Peki arkadaşlık ve aile ilişkileri hakkında bir bilgin var mı?"
"Aile konusunda bir bilgim yok ama arkadaşları ile arasında bir şey yoktu. Sadece son zamanlarda Niki hakkında söyleniyordu biraz. "
"Nasıl şeyler?" dedi kaşlarını çatarak.
"Normal şeyler. Sadece bazen tartıştıklarını biliyorum."
"Peki Kang Taehyun? Hiç onunla ilgili bir şey biliyor musun?"
"Taehyun... Onunda hakkında konuştuğunu bir çok kez duydum. Ama daha çok iyi şeyler. Onun hakkında kötü bir şey dediğini hatırlamıyorum."
"Peki senin şüphelendiğin biri var mı?"
"Benim? Sanmıyorum. Yani en azından benim tanıdıklarım arasından yok."
"Pekâlâ teşekkürler."
Düşündüğü gibi hiçbir işine yarayan bilgi yoktu. Muhtemelen insanlara sorduğu hiçbir şey yardımcı olmayacaktı. Heeseung kapalı bir kutu gibiydi. İnsanlara duygularını belli eden bir tip değildi ki. Ve her şeyini herkes ile paylaşmazdı. Ve bu yüzden işin içinden çıkmak zordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Red Hour× (TaeGyu)
FanfictionO kişinin ölümü ile başladı her şey. O kişinin hayatı kökten bitmişti ama geri kalanların hayatı ise mahvolmuştu. Ve eğer katil bulunmazsa hayatları mahvolmaya devam edecekti. Sahi katili kim bulacaktı? Bu işi de alanında uzman Choi Beomgyu'ya bıra...