29 "Kardeşler"

138 20 55
                                    

  Beomgyu tekrardan parkın oraya gitmişti. Amacı sadece bir şeyleri hatırlamaktı. Bu ipucu boşuna değildi. Bunu çok iyi biliyordu.

"Acaba kiminle buraya geldim?" dedi kendi kendine.

"Veya burada ne yaşadım?"

Ah tabi ya!

Buray hep Heeseung ile gelirdi. Çoğu zaman baş başa gelselerde bazen yanında birilerini getirdikleri oluyordu. Özellikle Yeonjun... Gerçi o, Beomgyu'nun kuyruğuydu. Tabi bide Heesung'un tayfadan gelenler vardı.

Beomgyu düşünmeye devam ederken yanına birinin oturduğunu hissetti. Nedenini bilmediği bir şekilde ürkmüştü. Kafasını yanına çevirdiğinde ise bu kişinin Taehyun olduğunu gördü. Ona gülümsüyordu.

"Merhaba hyung!"

"Merhaba." dedi afallamış bir şekilde.

"Korkuttum mu? Aslında çok düşünceli görünüyordun. Bu yüzden seni rahatsız etmek istemedim. Üzgünüm." dedi dudağını büzerek.

Beomgyu kafasını hayır anlamında iki yana salladı.

"Burada ne işin var? Evine çok ters değil mi?" diye sordu ona.

"Biraz öyle. Ama burada çekim olacak birazdan. Daha doğrusu buraya yakın bir yerde. Seni görmüşken yanına uğrayayım dedim. Sahi ne düşünüyorsun böyle kara kara."

Beomgyu gözlerini ondan çekip parka geri çevirdi.

"Katil hakkında. Yeni ipucu burası." O gün Jake'e söyleme diye kızan kişi şimdi kendi ağzı ile başka birine söylüyordu.

"Burası mı? E' lisedeyken toplucak gelmedik mi biz buraya?"

Beomgyu bunun üzerine düşünceli bir şekilde baktı Taehyun'a. Ne ara beraber gelmişlerdi ki?

"Bana hatırlamıyorum deme! Bizim tayfa ile Heeseung hyungun tayfası toplanıp gelmiştik. Hatta okulu ekmiştik ya o gün hep beraber. Gerçi sen Yeonjun hyungun zoru ile gelmiştin orası ayrı."

İşte taşlar yerine oturmuştu...

"Hatta o gün Heeseung ve Jake ile kavga etmiştim değil mi?" diye sordu meraklı bir şekilde.

Olumlu anlamda kafasını salladı.

"Ama ne için kavga ettiğimi hatırlamıyorum..." dedi suratını asarak.

"Onu bende hatırlamıyorum. Sadece o gün seni kavga ederken görünce; bu içine kapanık çocuk demek böyle biriymiş. Diye düşündüğümü hatırlıyorum." demişti gülerek.

"Sahi ben çok içime kapanıktım..." Anıları aklında canlanmıştı.

"Bu yüzden dayak yiyordun ya zaten. Yeonjun hyung olmasa okulda yaşamak senin için çok daha zor olurdu bence. Beni yanlış anlama ama."

Haklıydı...

"Neyse benim gitmem lazım. Görüşürüz!" İkisi vedalaştıktan sonra Taehyun uzaklaşmıştı.

"Garip ama tatlı bir çocuk." diye düşünüp gülümsedi Beomgyu.

.............................

"Sen nasıl hatırlamıyorsun ya? Bu kadar erken yaşlanmış olamazsın!"

Beomgyu, Yeonjun'a o parkta neden kavga çıktığını sormuştu. Ama Yeonjun bilmediğini söylemişti.

×Red Hour× (TaeGyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin