İyi okumalar...
"Seninki gelmeyecek mi? Hani şu kafede çalışan?" Gözlerini önündeki cips kasesinden ayırmadan mırıldandı Jimin.
"Nereden çıktı şimdi?" Namjoon'un eli omzuna değmişti.
"Seni yarışta öptüğü günden beri görmedik adamı Jimin. Basıp onunla gittin biz kutlama yapacakken üstelik. Yani bırak da soralım erkek arkadaşını." Kısa boylunun kaşları çatıldı.
"Erkek arkadaşım değil." demişti tek nefeste. Üçünün de gözleri anında onu buldu. "Daha çıkmaya başlamadık."
"Ne için bekliyorsunuz tam olarak? Adamla hiç randevulaşmadınız mı? Öpüştünüz bile be!" Hoseok Namjoon'un ensesine bir tane geçirdiğinde Jimin keyifle gülmüştü. "Ne vuruyorsun?"
"Ne böğürüyorsun? Herkes seni duymak zorunda mı hergele?" Namjoon yüzünü buruşturdu.
"Rica ediyorum babamla bir süre görüşmeyi kes. Ondan öğreniyorsun bu saçma sapan hitapları." Changbin elindeki birayı masaya bırakırken konuştu.
"Baban hitaplarına saçma sapan dediğini duysa ne yapardı acaba? Çok merak ediyorum." Masadaki paketi kapıp ayaklandı. "Ben bir sigara içeyim, sohbetinize doyum olmuyor malum."
"Ben de geliyorum." demişti Jimin anında. Kalabalığa karışmadan dışarı yöneldiler. Diğer ikisi soğuk havada açıkta oturmak istemediği için Changbin on beş dakika aralıklarla sigaraya çıkıyordu ve Jimin bu sefer ona eşlik etmeyi seçmişti.
"Sen içmiyordun sanki? Bırakmadın mı lan hala?" Jimin omuz silkerken izmariti dudaklarına götürdü.
"Benimki lafta, niye bırakacakmışım?" Arkadaşı sorgulayan bakışlarını yüzüne dikince bir şey soracağını anlamıştı.
"İkisinin yanında soramadım." dedi ciddi bir ses tonuyla. "Nasıl gidiyor?"
"Yani içeride söylediğimden bir farkı yok aslında. Çıkmıyoruz, flörtleşiyoruz şu anlık. Ağırdan almak daha iyi. Sonradan yıkılmak istemiyorum." Elindeki sigarayı doğrulttu ona. "Şunu elimde görse ağzıma sıçar bu arada. Nefret ediyormuş sigaradan."
"Etsin, sanki ağzına mı sokuyorsun herifin? Sana mı karışıyor daha çıkmadan?" Jimin boştaki elini havada salladı öyle olmadığını anlatmak istercesine. Lafları hareketini desteklemişti.
"Öyle değil de, ben sigara kullanmıyorum demiş bulundum. Benden soğusun istemedim daha başlangıçta." Tek kaşı havalandı motorcunun. Bir iğneleme yoldaydı.
"Yalan söyledin yani?" Ve iğne tenine batmıştı. Derin bir nefes çekti izmaritten ve çöpü yere atıp botunun ucuyla ezdi.
"Belki bırakırım, kim bilir?" Ona inanamaz gözlerle bakan arkadaşına aynı şekilde karşılık verdi. "Aramızda ne olacağını bilmeden sigaramdan vazgeçecek değilim."
"Bir sorun mu var Jimin? Bana anlatmadığın herhangi bir şey mi geçti aranızda?" Gökyüzüne çevirdi bakışlarını. Soğuk ve bulutlu havada ay görünmüyordu. Şehir ışıkları yıldızları da görünmez kılmıştı üstelik.
"Hepinizin önünde öpüşmemiz dışında mı?" diye sordu gülerek. Marketi anlatmayacaktı, bazı şeyleri kendine tutmayı bilmeliydi. Daha bir adım ilerlemeden çevrenin gazına gelemezdi. "Bir şey yok cidden. Geçen güzel bir film izledik ama, onun adını Taehyung'dan alıp sana atarım bir ara. Yabancı bir ismi vardı."
"Pekala. İçeri girelim mi bir tane daha yakmayacaksan?" Başıyla onayladı onu Jimin. İçerideki arkadaşlarının ağzına kadar dolu bardaklarına bakılırsa onlarsız sonraki rounda geçilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azad ~ Vmin
Fanfiction"Beni bıraksaydın her şey daha kolay olacaktı." "Kendimi bırakmak seni bırakmaktan daha kolaydı."
