1.6 Mekan

58 6 0
                                    

İyi okumalar...



"Burada durmak istemiyorsan siktir git o zaman!" Taehyung derin bir nefes alıp bağıran çocuğun kolunu tuttu.

"Jimin benimle gelir misin artık? Kes şu tribini ya, yetti!" Onun elini itmekte zorlansa da başardı diğeri. Kızgın gözlerini ona dikip bu sefer sakin ama ciddi bir sesle konuştu.

"Trip atmıyorum. Ben hiçbir yere gelmiyorum, sen gitmek istiyorsan tek başına gitmekte özgürsün diyorum. Git artık." Dudaklarını aralamasına kalmadan devam etmişti. "Taehyung, sen gidebilirsin ama ben burada kalacağım. İtiraz çekecek havamda değilim. Zaten çok içtim. Siktir git şuradan artık, yorma beni."

"Ya içtiğin için birlikte gidelim diyorum zaten." Jimin ayaklandığında sendelemişti. Onun bedenini tutarken dişlerinin arasından homurdandı Taehyung. "Ayakta bile duramıyorsun. Bu kadar içecek ne var amına koyayım? Gel gidelim eve. Alkol komasına mı gireceksin burada kalıp?"

"Ya arkadaşım mekan açmış o kadar. Tabi ki bunu kutlayacağım. Baştan gelmeyi sen seçtin."


*4 saat önce*


"Tae? Ben çıkıyorum." Gözünü televizyondan ayırıp salonun kapısına çevirdi Taehyung.

"Nereye böyle?" Üzerindeki dar kot ve içine soktuğu beyaz gömlekle ekstra çekici görünüyordu sevgilisi. Onun duş aldıktan sonra pijamalarını giyip kollarının arasına gireceğini düşündüğü çocuk şimdi kapının önünde, evden çıkacağını bildiriyordu.

"Bir arkadaş mekan açtı da, bugün açılış partisi var. Ona gidiyorum hayatım." Taehyung'un kaşları havalandı.

"Kim bu arkadaş? Bildiğim kadarıyla Changbin, Hoseok ve Namjoon'un böyle bir planı yok çünkü." Jimin omuz silkip saçlarını geriye attı.

"Benim arkadaşlarım o üçünden ibaret mi sanıyorsun? Bu onlar kadar yakın değil ama bir arkadaş işte." Kumandayı kenara bırakıp yerinde doğruldu diğeri.

"Bu arkadaşın adı yok mu aşkım? Tanıyorumdur belki." Ayaktaki başını hafifçe yana eğdi.

"Tanımıyorsundur ama söyleyeyim. Kyung. Voleybol kulübünden arkadaşız." Daha fazla açıklama yapmaya girişmemişti. Sadece arkadaşı olan biriyle ilgili hesap vermesi bile fazlaydı onun için. Taehyung normalde asla sormayacağı bu soruları neden yöneltiyordu? Kollarını önünde bağlarken onun bir şey demesini bekledi.

"Sen voleybol kulübüne mi üyesin?"

Pekala, bunu ona daha önce söylememişti bu nedenle şaşırması doğal denebilirdi. Ancak konusu da açılmamıştı ki. Motor kulübünü Changbin'den dolayı biliyordu Taehyung, Changbin Jimin için önemliydi. Ama voleybol kulübünün takımına bile girmeye üşenmişti. Sadece tanıtım toplantısına gittiğinde Kyung'un yanına oturduğu için tanıyordu çocuğu. Şimdiyse açtığı mekanda onu destekleyecekti. Taehyung'un pek parti insanı olmadığını ve Kyung'un Changbin'ler tarafından da tanınan biri olduğunu düşünerek partiye onlarla gitmeyi seçmişti kısa boylu.

"Evet ama takımda bile değilim." dedi dürüstçe. Ardından ekledi. "Kulübün tanışma toplantısına gitmiştim, oradan tanışıyoruz." İstemsizce onun kıyafetini işaret ederek sordu Taehyung.

"Tek mi gidiyorsun?" Jimin önce üzerindeki gömleğe baktı. Gayet sıradan göründüğünü düşünüyordu aslında. Kaşlarını kaldırıp ona keskin bir yanıt vermeye hazırlandı.

"Kıyafetimde bir sorun mu gördün? Çünkü bence iyi görünüyorum." Diğeri ayaklanırken çenesini dikleştirdi.

"Bir akşam yemeği için evet. Ama bir üniversite partisi için fazla olmuş sanki. Daha salaş bir şey giyebilirdin." Ağzı aralanırken işaret parmağını kaldırdı Jimin. Onun böyle bir cümle kurduğuna inanamıyordu.

"Pekala, söylediğin şu cümle tam olarak toksik bir ilişkide söylenecek bir cümle. Dolayısıyla bunu kastetmediğini söyleyecek misin yoksa tam olarak bu söylediğin cümleyi alıp ona göre mi yanıt vermemi istersin?" Sevgilisi ona doğru yürüyüp kollarını bedenine sardı. Jimin'i kendine çekerken mırıldanmıştı.

"Afedersin, elbette onu kastetmedim. Sadece rahat etmen için söylemiştim. Yani mekanı bilmiyorum ama gözümde armut koltuklu, bol bol bira satan bir üniversiteli mekanı canlandı sen okuldan biri açıyor dediğinde. O koltuklara rahatsız bir şekilde oturmanı istemediğimden öyle dedim." Yumuşak saçlara bir öpücük kondurdu. "Yanlış ifade ettiğim için üzgünüm. Sana eşlik etmemi ister misin?"

"Bana eşlik etmek ister misin ki?" Bir baş onayı aldığında şaşırmıştı Jimin. Onun gerçekten gelmek isteyeceğini düşünmemişti. "Mekan pek üniversite mekanı değilmiş. Yani partiye gelecek grubu hiç tanımıyorum ama baştan savma bir mekan olmadığını söyledi Kyung. Changbin'in bir arkadaşı da önünden geçmiş geçen gün, kapısı açıkmış. Güzel görünüyormuş. Bu kıyafetim bile az kalabilir anlayacağın." Avcunu Taehyung'un göğsüne koydu. "Geleceksen hazırlan hadi, bir an önce çıkalım. Geç kalacağız."


*Şimdiki Zaman*


"Ben gelmeyi seçerken bu tarz bir yer olduğunu biliyor muydum sence?" Etrafına bakındı. Masalarda oturan belli bir yaş üstü adamların yanında üniversiteli kızlar ve erkekler vardı. Kaşlarını çatıp Jimin'i ikna etmeyi bir kez daha denedi. "Jimin, görmüyor musun olanı? Ya herif burada insan pazarlıyor bile olabilir."

"Kyung öyle biri değil, saçmalıyorsun. Neden illegal bir işle uğraşsın? Adam mekan açtı mekan!" Müzik sesi yüzünden arada bağırması gerekiyordu. Bu yüzden Taehyung bu seferki bağırışının öfkeden olmadığını anlamıştı.

"Bar mı işletiyor kerhane mi belli değil anasını satayım." diye homurdandığında Jimin onu duymamıştı. Kaşlarını çatarak onun ağzına yaklaştırdı kulağını.

"Hı? Ne dedin?" Lafı değiştirmek için fırsatı buydu. Gerçekten duyulmadığı için hızlıca farklı bir cümle kurabilmişti.

"Gidelim diyorum Jimin. Arkadaşını da gördün, Bin'ler bir yerlere kayboldu zaten. Basıp gidelim evimize hadi. Ben çok daraldım burada." Ancak ne yazık ki onun çekiştirmesini bir kez daha reddetmişti sevgilisi.

"Kyung'a selam verip yerimize geçtiğimizden beri gitmek istiyorsun Taehyung. Ben burada halimden çok memnunum ama sen benim de modumu düşürüyorsun. Böyle yapacaksan sen de gelmeseydin o zaman. Ben hiçbir yere gitmiyorum, sen gidebilirsin." Yüzünde küstah bir sırıtma belirdi uzun boylunun. Kuracağı cümlenin can sıkıcı olacağını çok iyi biliyordu.

"Ben elbette giderim, ama ben gittikten sonra umarım partisini terk edemediğin çok sevgili arkadaşın seni de baban yaşında bir herifin yanına oturtmaz Jimin. İyi geceler."

Uzaklaşan bedenin arkasından bakakalırken sıkılı yumruğunda tırnakları avcuna battı. Sırf kendisine saygısından o konuma düşmeyeceğini bilse de gerçekten onun çekip gidebilecek kadar rahat olması canını fazlasıyla sıkmıştı. Tek bildiği, Taehyung'u takip etmeyeceğiydi. O istediği yere gidebilirdi ve Jimin hayatı boyunca olmadığı gibi bu sefer de kimseyi durdurmayı denemeyecekti.



Biraz gerilmeye başlıyoruz...


Azad ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin