Selamlarrr, bölümlere son hız devam ediyoruz oyları atmayı unutmayalımm 💖💖🏹🏹
"Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş."
-Sabahattin Ali8. Bölüm: Ölümün Eşiğinden
Derin bir sessizlik oluştu salonda. Turgay Reha yanıma gelmek için adımlar atarken Giray elimi daha da sıkıca kavradı. Ela gözlerini kısarak keskin bir bakış atıyordu etrafa. Sessizlik tehlikeydi herkes bilirdi fırtına öncesi sessizlikti. Turgay Reha elini elime uzattı.Kalbim parçalandı o an, bu onun büyük gösterisiydi.
Ve elbette diğer herkese göre öyleydi.
Herkes pür dikkat bizi izlerken, Turgay Reha uzatmadığım elimi kendi uzanarak tuttu. "Herkes beni dinleyebilir mi?" Dedi herkesin gözünün önünde. Cenk öfkeyle elini sıkarken yanındaki adam viskisini yudumluyordu. Abim Serdar ve abim Fuat ise canımı almak istercesine gözlerime bakıyorlardı. "Yakın zamanda bir rahatsızlık geçirdim herkeste yakından takip etti." Dedi duraksayarak. "Çok düşündüm ve Ferah'tan başka bir isim gelmedi aklıma." Dedi abilerim ellerini şakağına götürüp öfkeyle sıkarken, babam gözlerime döndü. "Yönetim kurulu başkanlığımı sana bırakmak istiyorum kızım." Dediğinde hayrete düştüm. Giray'ın gözlerine baktım.
İçimden sadece hayır demek geliyordu. Dudaklarım aralanacak gibi oldu kelimeler yuvarlandı fakat dökülmediler. Onat abimin işaretiyle müzik tekrardan çalmaya başladı.
Turgay Reha'nın gözlerinde garip bir şey vardı. Bu bir oyundu emindim. Turgay Reha geçmişin intikamını almak için beni bir piyon olarak kullanmak istiyordu. Giray kulağıma doğru eğildi. "İyi misin?"
Kafamı onaylarca salladım. Onat abim babamın yanına gelerek sırtını sıvazladı. "Turgay abi sonra konuşursunuz." Dedi babamı yanımdan götürürken.
Şimdi fark ediyorum da, Turgay Reha'dan artık nefret bile etmiyordum. Geçen yılların ardından onun yüzüne tükürmek bile ona değer vermek gibi geliyordu. Ama hayır, yüzüne tükürülmesi gerekiyordu. Giray'ın elini kenetlerken bırakacak gibi olduğumda Giray elimi inceledi. Ufak bir hareketle hala ona bağlıydı parmaklarım. Giray'a doğru dönüp onun keskin gözlerine bakarken, arka tarafta Cenk'in yanında bulunan adamın ilerideki adama yaptığı işareti görünce hemen Giray'ın kolunu tuttum hızlıca ilerlerken kimsenin dikkatini çekmemeye çalışıyordum. "Ne oldu kimyager?"
"Soru sorma da yürü be adam." Gibi saçma bir cümle sızdı dudaklarımdan. Biliyordum burada bir kaos olacaktı birazdan. Şimdi ise bir adım önümü göremeyecek kadar kördüm.
Yanaklarım öfkeden alev alırken, kapıdaki güvenliğin şaşkın bakışlarının tek odağı oluyordum. Kapının önüne yığılmış olan magazin ordusunu geçmek mümkün değilken, aksine orada hiç kimse yoktu. Arkamdan bir ses, "Ferah," diye seslenince kalbimin atış sesini duymaya başladığımı hissettim. Arkamı yavaşça döndüm. Lale beni korumak için magazin ordusunu buradan göndermişti. "Lale sen miydin?" Dedim gözlerim yaşla dolarken, "bendim senin için yaptım." Dedi kollarını iki yana açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Zemare
Teen FictionYetişkin okurlar için uygundur.🎟️ Çocukluk aşkı konuludur 🔖 Ya şimdi ya sonra, o gün edildi intikam yemini. Ben en karanlık gecenin ölümcül etkisiyle sabahlara kadar boğuşurken güneş hala orada doğuyordu. Daha ne kadar bu sabırla kalabilirdim bilm...