24. Bölüm: Saat 03.27'ye Vurduğunda

701 40 36
                                    

Döneceksin diye söz ver/ Yüksek Sadakat 🩶

Oy ve yorumları unutmayalım! ♥️

"Doğru değil; Ümit verdikten sonra gitmek doğru değil."
-Reşat Nuri Güntekin

Başlamadan önce bir oyunuzu alırız 🫵🏻♥️!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başlamadan önce bir oyunuzu alırız 🫵🏻♥️!!!

24. Bölüm: Saat 03.27'ye Vurduğunda
Giray Günalp'in ağzından..
Çiçekler dayanamazdı şehrin ayazına, onun her şeye rağmen çok güçlü bir iradesi vardı. Cenk ve Semih Ferah'ı indirmenin, yolunu kesmenin, Mert'in firmasını batırmanın her yolunu deniyorlardı. Bir demir yumruk gerekiyordu sımsıkı iradeyle duran bir demir yumruk. Bir ölüm kalım savaşı başladı yedi yıl sürecek türden.

Layemut cemiyetine artık çok daha sık gidiyordum. Düşman kaleyi içteh fethederdi. Ateşin varisi Behram Bey, cemiyetin kanlı elleriyle gizli toplantı yaparken onları dinliyordum.

"Bu kaçak silahlar Yunanistan'dan gelecek oradan da Edirne'ye gelecek orada bizim adamlar karşılayacak Behram bey." Diyordu Türkiye'nin en ünlü zincir marka sahibi Suat Alaca.

"Suat siz öyle diyorsunuz da, Edirne'de polisler çok aktif iz sürüyorlar başka bir yolu yok mu?"

"Var, var da illa Edirne olması şart paranın konuşmayacağı hiçbir mecra yok merak etmeyin."

"Çok doğru, eğer bu işi hakkıyla yaparsak yüz yirmi milyar dolar devireceğiz." Dediklerinde toplantı salonuna girdim. Ben girince herkes boğazını temizlemek adına sesler çıkarttı. Sessizlik doldu tüm salona.

"Komutan gelmiş." Diye seslendi Behram Bey.

"Geldim tabi Behram Bey," dedim onun ilgisini kazanmak adına, "Ne var ne yok?" Derken koltuğa oturdum. Ben oturunca birkaç kişi ayağa kalktı. Kimse devletin askeriyle yüzgöz olmak istemiyordu çünkü hepsi devlete karşı suç işliyorlardı.

"Ne olsun bildiğin gibi toplantı." Dedi yalanını gizlemek istese de bunu yapamazdı çünkü zaten odada bir dinleme cihazı vardı. Yalan söylediği her saniye onların kurduğu tüm planları altüst ediyordum. "Komutanın Ümit nasıl?"

"İyi iyi Behram Bey." Dedim belimi dikleştirerek.

"Ne yaptınız hallettiniz mi silah tacirlerini?"

"Siz nereden biliyorsunuz ki? Bu çok gizli bir istihbarat."

"Benim bilmediğim bir şey yok evlat." Dedi bıyık altından gülerek. Tüm dünya onunmuş gibi böbürlendi.

"Ümit komutan yanlış yapıyor." Dedim kendimi tutamayarak. Devletin bekası her şeyden önemliydi her şeyin üstündeydi.

"Ben devletini seven ordusunu koruyan bir insanım." Dedi bildiğim yalanları doğrulamaya çalışıyordu. Bir kırbaç darbesi gibi ruhuma indi söyledikleri. "Bence sen de ayağını denk alsan iyi olur."

İntikam ZemareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin