18. Bölüm: Gökyüzü, Gözler ve Duygular

1.4K 61 6
                                    

Dream for Dreaming/ Patrick Watson 🪻

Mavi, bir renkten daha fazla bence. Sonu olmayan bir gökyüzü, umut dolu bir deniz...
- Cemal Süreya

 - Cemal Süreya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18. Bölüm: Gökyüzü, Gözler ve Duygular
Giray Günalp'in ağzından..
Onun çektiği keder gözlerindeydi. Onun gözleri gökyüzüydü. Bir kadının gözleri gökyüzüydü. Sevinince gülümserdi parıldardı sabahına. Öfkelenince fırtınalanırdı, üzülünce yağmurlar dökerdi. Geçmişin silikleşen izleri hala zihnimde belli belirsiz yaprak döküyordu. Çocukken kolay bir yaşam geçirdiğimi sansam da öyle değildi.

Babamın Layemut cemiyetine verdikleri onun hayatta kalmasını sağlayamamıştı. Hayatını idame ettirmek varken büyüklerin arasında günahlara rağmen kalmayı tercih etti. Onların arasına girmek için biçilen bazı günahlar vardı. Birincisi hiçbir kadın bu cemiyette olamazdı.

Bu ne demekti ki?

Cahilliğin dik alasıydı. Üniversite zamanın gözlerimin tam anlamıyla açıldığı yıllardı. O evde gördüğüm, işittiğim her şey beni hem doğruya hem de ölüme adım adım yaklaştırmıştı. "Bir kadın önemsiz, güçsüz kimse burada olamaz." Demişti ateşin varisi. Zahter Çandere buna izin verir miydi? Asla vermezdi. Zahter Çandere bu cemiyetin bu hale geleceğini bilseydi bu cemiyeti en baştan kurmamayı tercih ederdi.

Babamın Layemut cemiyetine girmek istediği sene Zahter Çandere'nin yaşadığı ve Layemut cemiyetinin bir vakıf gibi yönetildiği zamanlardı. Babam cemiyete katıldıktan sonra yapılan kanlı sözleşmeler cemiyetin elmastan kalbini çalıp kötülüğün yaşam merkezi haline getirmişti. O zamanlar yetimlerin, öksüzlerin ve kadınların rahatça yaşayabilmesi için onlara her türlü yardımı yapan bir vakıftı.

Babama aklımın erdiği zamanlarda, "Baba bak bu cemiyet yönünü şaştı bir kadını zorla evlendirmek ne demek?" Demiştim. Evimizde olan toplantının ardından kalanlardı. Babamın öfkeli çehresine takıldı gözlerim. Gözleri tek bir noktaya asılı kalmıştı. "Oğlum sen karışma." Dedi sertçe yüzünü dönerek.

Ayağa kalktım. Öfkelendim bir kadına bunu reva göremezdim. "Senin kızına anana bacına bunu yapsa-"

"Kes sesini Giray! Ben bunları zaten biliyorum."

"O zaman neden baba neden?"

Sakinleşti hem de bir anda. "Bir kadını bu cemiyetin kurtlar sofrasından öylece çekip çıkartamazsın." Dedi. O zaman babama olan güven duygum tekrar yerleşti kalbime. "Plansız olmaz. Bir kadının öylece mahvolmasına izin veremem. Babam Çakal Rüştü bana böyle öğretmedi."

"Ah dedem benim mekanı cennet olsun." Dedim kalbimdeki güven ağı iyice örülürken.

"Çakal rüştü derdi ki, 'ateşin yarısını kadınlar yüreğinde taşırlar bu yüzdendir ki en dayanıklı varlıklardır. Sanma ki bu onların canını yakmıyor bir erkeğin zulmü bir zehir gibi kalbindeki yangını harlar. Kadınlar sevilmek için varlar fakat asla zulmetmek için değil.' Bu yüzden ki oğlum o cemiyetten kadınların intikamını almalıyız."

İntikam ZemareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin