Dream For Dreaming/ Patrick Watson🪽
14. Bölüm: Saçlarına Vuran Ayışığı
Giray Günalp'in ağzından..
Bahçede onu görünce gözlerim yine onu izlemek istedi. Bir süre bahçeye göz gezdirdi en son bahçedeki turuncu çiçeklerin olduğu yere doğru eğildi. Bir kelebek gibi dokundu çiçeğe, kokladı. Daha sonra kedim pamuk hiç yapmayacağı bir şeyi yaparak Ferah'ın üzerine atladı. O böyle bir kedi değildi ki."Adı pamuk." Dedim. Ferah'ın ellerinin benim yüzümü de sevgiyle okşamasını umarak.
"Çok tatlıymış buranın kedisi mi?"
"Hayır benim kedim." Deyince şaşkınca beni süzdü elimdeki yaraya takıldı gözleri, yakıştıramamıştı eli kanlı birine bir kedinin sahibi olmasını.
"Eli kanlı birine yakıştıramadın sanırım kimyager." Dedim alayla güldüm. Onun yüzündeki şaşkın sima onu daha da tatlı hale getiriyordu lanet olsun.
Ferah'ı ilk takip ettiğim zamanlarda onun küçükken tanıdığım o kız çocuğu olduğunu bilmiyordum. Turgay Reha'nın kızı olduğunu biliyordum fakat aklıma o an nedense Ferah gelmemişti. Bu planı yaparken yanımda Batu ve Letafet vardı. Letafet sadece bir kadının korunması adına bu oyuna girmişti. Ferah'ı ilk takip ettiğim zamanlarda o daha üniversitedeydi.
Layemut cemiyetinin ne kadar çok kanı sevdiğini biliyordum. Bir kadına nasıl yetebilirim diye düşünüyordum. Çocukken elindeki kanları toprağa bulayabilecdm cesarette olan bu kadın üniversite zamanlarında bile elinde bir şey batsa o batan şeyi çekip kopartabilirdi. Bu bir marifet sayılmazdı zaten, sevilmemek hiçbir zaman marifet olmamıştı.
Murat'la olan samimi konuşması aklımı darmadağın edem bir his bırakıyordu zihnimde. Zaten ne konuşacaklarını çoktan öğrenmiştim. Fakat Ferah'ın rahatsız tavrı üzerine asılmıştı tüm zihnim. Murat tam olarak neyi oluyordu da bu kadar diken üstüne davranıyordu?
Ferah'ın yanından ayrılıp tekrar ilk bulunduğum konuma geldiğimde sürgülü kapı aralandı. Sürgülü kapının ardından gelen araba sesi Letafet ve Batu'nun geldiğine işaretti.
"Lan oğlum neredesin sen?" Diye sordum Batu'ya daha sonra Letafet arabadan indi. "Semih'in izini sürdük ama öyle bir gizlemişler ki mümkünatı yok bulamadık puştu."
"Hay s*keyim." Dedim öfkeden kabardı göğsüm. Semih, Cenk'in en güvendiği dostuydu. Cenk tüm kullanacağı kozları yanında tutuyordu. Semih'i Ferah'ın üzerine her an salabilirdi çünkü Semih paraya aç olan bir köpekti. Bu elması kim bulursa o her şeyin sahibi olacaktı. Cenk, Ferah'ın bu oyunun içindeki konumuna aşıktı.
"Batu, Cihan bana bu pisliği bulun."
"Emrin olur tabi komutanımız." Dedi Cihan elindeki kürdanla dişini temizlerken alayla güldü.
"Komutan deme lan bana, mazi oldu." Dedim alayla Cihan'a güldüm. Cihan aramızdaki en rahat insandı. Her gün Ferdi Tayfur dinlerdi her gün efkarlıydı ama aramızdaki en komik insandı.
Kerem müştemilattan çıkıp, "Bizim oğlanlar," dedi Trabzon ağzıyla. "Cem'in eceli gelmiş diye yorumladım yüzüne bakarak siz ne dersiniz?"
Cihan ağız dolusu bir kahkaha attı. "Ulan oğlum zaten amacımız o ya la!" Dedi ağız dolusu gülerken.
"Lan Cihan," dedi Kerem. "Bu sefer ben koyarım son tekmeyi." Dedi kafası hafif çakır keyifti.
"Lan bu saatte rakı mı içtiniz siz sıçtırtmayın bacağınıza defolun gözümden da." Dediğimde Cihan ve Kerem keyifle güldüler. "Ben içerdeyim şu pezevenk Semih'i bulun." Derken yanlarından ayrıldım. Sürgülü kapı aralanırken derin bir nefes aldım. Evin içerisine girdiğimde kalbim çarptı bu çarpıntı hissedilecek derecedeydi. Kapının önünde durdum son bir nefes aldım. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde düşüncelerden kafasını kaldırıp yüzüme döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Zemare
Teen FictionYetişkin okurlar için uygundur.🎟️ Çocukluk aşkı konuludur 🔖 Ya şimdi ya sonra, o gün edildi intikam yemini. Ben en karanlık gecenin ölümcül etkisiyle sabahlara kadar boğuşurken güneş hala orada doğuyordu. Daha ne kadar bu sabırla kalabilirdim bilm...