Döneceksin Diye Söz Ver/ Yüksek Sadakat ❤️🩹
Selamlar,
Buradasınız değil mi?
Bölümleri artık uzatalım diyorum. Konulara daha bağlantılı girişler yapacağız ve aşkı her zaman doruklarda yaşayacağız. 🪄
Oy ve Yorumlarınızı eksik etmeyiniz! 🪻"Sen benim maruf tabiriyle iç dünyamsın."
-Nazım Hikmet19. Bölüm: Küllerin Gülleri
Giray Günalp'in ağzından..
Kurtlar sofrası, kanla yazılan her sözleşmenin en karanlık noktasıydı. Bir kadının, çocuğun hatta ve hatta çoğu insanın zararına olacak şeylerin intikamla, hırsla ve kötü niyetle yazıldığı cehennemdi. Denizden bir dalga geliyordu kötü niyetleri o cemiyette kıyıya vuruyordu.Ferah Reha'nın büyük bir hamle oluşu erkeklerin vicdanına soğuk bir damga gibi ket vuruyordu.
Layemut cemiyetindeki erkekler kendi adamlıklarını kanıtlamanın yolunun bu olduğunu sanıyordu fakat adamlık onların sandığından çok farklı bir dünyada yetişen bir şeydi. Vicdan yoksunu erkeklerin bu dünyaya rastlaması olanak dışı bir şeydi. Babam Layemut cemiyetine katıldığında onun ilk zamanlar güzel şeyler yapacağını sanıyordum ta ki onunla o cemiyetin kapılarından içeri girene kadar. Şimdi düşünüyorum da, bu cemiyetin cehennem kokan zihnini ilk duyduğum gündü o gün.
İçeriye girdiğimde bile bir terslik vardı. Ters bir rüzgar esiyordu zihnimize. Vakıf insanların aklında çok daha iyi bir yerdi. Burası asla bir vakıf olamazdı. Layemut cemiyetinin ana binası gri rengin hakim olduğu, içerisinde her türlü kumarın oynandığı, silahların havada uçtuğu bir yerdi. Kırmızı bir perde aralandığında gördüğüm manzara hiçte unutulacak türden bir manzara değildi. Babam yürüdükçe onun adımlarını takip ettim. Burayı gördüğüm ilk zaman daha çocuktum. Çocukken düşünemediğim kötülüğü şimdi çok iyi bildiğimden tüm taşlar yerini buluyordu. Siyah deri koltukta, geniş omuzlu, kaskatı suratlı, sırtı deri koltuğu kaplayan bir adam oturuyordu. Babam ona, "Behram," diye seslendi. Ses tonu çok garip bir tını alıyordu.
"Hakan, sen çok uğramazdın buraya?" Dedi sorarca. Sesi de yüzü kadar katı ve soğuktu.
"Behram Çetiner'i, sayın ateşin varisini görmem gerekiyordu." Dedi sanki o adamın beğenisini kazanmaya çalışıyordu.
Ateşin varisinin soğuk kahkahası yankılandı salonda. "Sen iyi yaşa emi, gel bir kahvemi iç. Ya da viski?"
"Kahve, teşekkür ederim." Dedi babam. Orada bir şey kopmuştu. Babamın bir anda tavrı kaskatı bir hal aldı.
"Bu oğlan kim?" Diyerek eliyle beni işaret etti.
"Oğlum Giray." Dedi babam. Hala soğuk tavrını koruyordu.
"Cenk gel bakalım sana arkadaş gelmiş." Diyerek Cenk'i yanıma çağırmıştı. Cenk'i gördüğüm ve nefret ettiğim ilk andı.
"Arkadaşa ihtiyacım yok babacığım sağ olun." Diyerek babasını kindar bir bakışla tersledi. Fakat ateşin varisi bu durumdan oldukça memnundu. Yarattığı canavardan büyük derecede hoşnuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Zemare
Novela JuvenilYetişkin okurlar için uygundur.🎟️ Çocukluk aşkı konuludur 🔖 Ya şimdi ya sonra, o gün edildi intikam yemini. Ben en karanlık gecenin ölümcül etkisiyle sabahlara kadar boğuşurken güneş hala orada doğuyordu. Daha ne kadar bu sabırla kalabilirdim bilm...