16. Bölüm: Gecenin İçindeki Sır

1.5K 69 6
                                    

Yüksek dağlara doğru/ Emre Demir 🫀

"Kurtların sustuğu ve sadece ayın uluduğu geceler vardır."
- George Carlin

" - George Carlin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. Bölüm: Gecenin İçindeki Sır
Giray Günalp'in ağzından..
Onun gözleri acıyla kırpıştı. Yüreğinin çarpıntısı duyuldu sanki, yüzünden bunu okumam hiçte zor olmamıştı. "Güvende hissedeceksin her zaman parktaki çiçeklere rağmen." Dedim onun sancıyan yüreğini yatıştırmak istedim. O bunu alayla söylediğimi düşündü.

"Parktaki çiçekler mi?" Dedi hayretle yüzümü inceledi. "Parktaki çiçeklerde en az buradakiler kadar güzeldir lütfen onlara ot gözüyle bakmayalım sayın deniz subayım." Dedi yüzünde öfkeyle dolan mimikler yerini alaylı bir gülüşe bıraktı.

O benim gözümdeki en güçlü kadındı.

Olan her şeye rağmen, içinde kopan fırtınaya rağmen bana hiçbir şey hissettirmemekte ustaydı. Ne kadar usta olsa da, onu çocukluktan beri tanımam bana bazı duyguları anlama özelliğini bahşetmişti. Onun alayla gülmesine karşın başımı geriye atarak güldüm. "Parktaki otları bu kadar benimsemen gözlerimi yaşarttı doğrusu." Dedim inatla konuyu eşeliyordum. "Karşında bitki bilimde ustalaşmış bir kimyager var. Hani bilmek istersin diye söylüyorum onlar ot değil."

Zihni yorgundu fakat değer verdiği şeyleri korumakta gerçekten çok iyi ustalaşmıştı. Kalbinde taşıdığı zehirli cehenneme rağmen parktaki o bitkileri korumaktan bile erinmiyordu. Bu küçücük bir konu olsa da dahi o böyle bir insandı. Ailesinin onun yüzüne çarptığı kapıların ardında sevgiyi başka şeylerden almayı öğrenmişti. Bunun adı bir
çiçek, bir hayvan ya da bir gezegen bile olabilirdi.

Konuyu kapatmak adına, "Parktaki bitkiler ot değil tamam. Barışalım mı?" Diye sordum aptalca.

Saçmaladığımı düşünerek yüzüme baktı. "Küsmek mi? Çocuk muyuz?"

"Çocuklar küser mi?" Diye sordum. Bu neyin inadıydı neyin eşelemesiydi bilmiyordum.

"Çocuklar çoğu şeye küser. Ben çocukken çoğu şeye küserdim." Dedi dudaklarını birbirine bastırdı yüzünde endişeli bir bakış peyda oldu.

"Sen neye küstün?" Dedim ama onun dudaklarındaki anlık titremeyi görünce konuşmasını engelledim. "Ben mesela annem şeker vermeyince küserdim."

"Bir şeker için mi?" Diye sordu. Siktir.. düzeltmeye çalışırken bozuyordum. "Çocukluğun baya iyi geçmiş olmalı deniz subayım." Dedi alayla güldü. Boğazım yanarken sustum. Kelimeler bu sefer alev aldı yanarak battılar boğazıma. Onu bir süre izledim.

"Senin çocukluğun?" Diye sordun içindeki zehri akıtmasını umarak.

Kollarını göğsünün üstünde bağladı. "Benim çocukluğuma çocukluk denmezdi sanırım." Dedi.

İntikam ZemareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin