ULTRAnumb-Acoustic/ Blue Stahli🪩
Smoke/Moddi 🪩12. Bölüm: Hisler ve Yerler
Giray Günalp'in ağzından..
Ferah'ı odada göremeyince anlamıştım duşta olduğunu, sadece odada beklemek vardı aklımda. Banyonun kapısı aralanınca şaşkınlıkla onu inceledim istemsizce tüm vücuduna baktım. "Ne işin var odada?" Dedi elini bana doğru uzatınca yataktaki eşyalarını uzattım. O kadar güzel kokuyordu ve o kadar sevimliydi ki, ona bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Ferah bornozunu öyle sıkı tutuyordu ki sanki ona bir şey yapacağımı sanıyordu. Ona daha fazla bakmadan koltuğa oturdum. Onu sinir eden şeyleri söylediğimi biliyordum. Banyodan üstünü giyinip çıktığında üstüne yapışan daracık kot ve üstüne salınan tişört onu aşırı cazibeli gösteriyordu.Onu çocukken tanıdığımda da çok sevimliydi. Hala sevimli siması yüzündeydi fakat karşımda bir kadın vardı. Tüm vücudu bir şaheser gibi karşımda duruyordu. O fevkalade güzeldi kahretsin...
"Bir cevap düşündün mü?" Diye sorduğunda kendimi savaşa hazırlar gibi şartladım. Şartladıktan sonra verdiğim cevap pekte inandırıcı değildi. "Bir cevabım yok." Dedim onun öfkelenmesini izledim. Kalçasını pervaza yasladığında gözüm sadece onu izlemek istiyordu. O bir şeyleri öğrenmek için diretiyordu. Onun vücudunun kasılmasından, bakışından, konuşmasındaki imadan her şeyden tanıyordum.
Ona bir şey anlatmıyor oluşum onu köle beni efendi yapmıyordu tabi ki, öyle bir şey olması da imkansızdı zaten. Öyle saçma bir düşünce aklımın yakınından bile geçemezdi. Ona sadece inatla karşı çıkıyordum. "evet bu!" Dediğimde kendini kaybetti. Bir kedi gibi tırnaklarını çıkaracağı yeri ve eşeleyeceği yeri çok iyi biliyordu. "İşime karışmazsan intikamı alabiliriz." Diye saçma bir cümle dökülünce ağzımdan, Ferah'ın bakışları karardı.
Onu içindeki kötülük aktif olamayacak kadar azdı ama hafife alınacak kadar güçsüz değildi. Hem de öyle bir güçlüydü ki, o cehennemi başlarına yakacak kadar büyük bir hamleydi. Çünkü annesinin ne kadar değerli olduğunu, dedesinin kim olduğunu asla bilmiyordu. Onu canım pahasına koruyacaktım, kendime verdiğim tek sözdü bu.
Letafet'i sorgulamakta haklıydı. Yüzüne silah doğrultan biriyle aynı çatı altında kalmak ona fazlasıyla ağır geliyordu. Ağzından dökülen küfürler bu olayın ona ne kadar ağır geldiğini bana anlatıyordu. "Senin ağzın epey bozuldu kimyager." Dediğimde gözünü kararttı anladım. Aklında kötülük akan bir düşünce vardı. "Sizin bozuk düzeniniz." Dediğinde beni de o puştların arasında görmesi yüreğimde bir öfkeyi harladı. Onun kollarını tuttum cam pervazında doğru itekledim.
Ferah'ın gözünde kararan bakıştan her şeyi anlıyordum. Ellerini kaldırıp tişörtümün yakasından beni çekti. Yüzüm boynuna gömülünce kulağıma eğildi. Onun nefesi boynuma hücum ederken tüm sinir uçlarım onu istercesine vücudumu kapladı. Onun belini sıkıca tuttum kollarımın arasında minik bir kelebek gibiydi. Onun aklındaki düşünceyi gözlerinden okuyabiliyordum bu bir oyundu fakat bu oyun ona sarılmamı sağlarken bundan vazgeçemezdim. Dizini kasıklarıma doğru sürtünce içimde bir şey kabardı ona karşı arzum istekle arttı. Kokusu hala bir bebeğin kokusu gibi muazzamdı. Boynuna sakallarım sürtünce onun içinin bir tuhaf olduğunu aldığı nefesten anladım. Tüm vücudu vücuduma değerek kollarımın arasından ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam Zemare
Teen FictionYetişkin okurlar için uygundur.🎟️ Çocukluk aşkı konuludur 🔖 Ya şimdi ya sonra, o gün edildi intikam yemini. Ben en karanlık gecenin ölümcül etkisiyle sabahlara kadar boğuşurken güneş hala orada doğuyordu. Daha ne kadar bu sabırla kalabilirdim bilm...