9. Bölüm: Mine Çiçeği

1.8K 63 17
                                    

Minimum/ Charlie Cunningham ❤️‍🩹

"Aşık olmaktan, hakikaten ve deli gibi sevmekten korkuyordu."
-Sabahattin Ali

"-Sabahattin Ali

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9. Bölüm: Mine Çiçeği
Bazı anlar vardı. Kalbi buz gibi soğutan ve kalbi o buzun soğuğuyla yakan. Gözleri bana bakan bir güneşken içimde taşıdığım kalp buz gibiydi. Kalbime bulanan ne kadar acı varsa hepsi buzun soğukluğunda yanıyordu. Yandıkça katılaşıyor katılaştıkça duyguları köreltiyordu. Soğuktu işte her şeyi içine çekip kaskatı bırakan o soğuktu kalbimi ele geçiren. Kelimelerin yumruları doldu boğazıma ağlamamak için sıktım kendimi çünkü hiç kimse Cenk'te dahil beni istemediğim bir şeye zorlayamazdı.

Elleri alnındayken sırtı bana dönüktü içinde patlayan acı onu zorluyordu. "O piç kurusu." Dedi keskince gözlerime bakınca bir şey battı kalbime bir ok girdi sanki. "O piç kurusu bu cümleleri kurduğu için pişman olacak." Ellerini nereye koyacağını bilemez halde sıkıp çöp kutusuna doğru bir tekme salladı. "Lan benin nişanlıma.." dediği anda şaşkınca yüzüne baktım. Yüzüm anlıkta olsa kızarınca kendimi nedensiz şekilde kötü hissettim. Bakışlarım gömleğinin bozulan bir köşesine takılınca usulca elimi uzattım gömleğinin kenarına doğru, o ise gözüyle takip etti yapacağım şeyi. Ben bunu yaparken anlamsızca suratıma bakıyordu. Yakasını düzeltirken ela hareleri yüzümü inceledi bunu hissediyordum.

Yakasını düzelttikten sonra elimi indirmeme fırsat vermeden bileğimi kavradı. "Bir şey söylesene kimyager." Dedi beklediği bir cevap varmışcasına suratımı inceledi. Ortada bir soru yokken beklediği cevap ne olabilirdi ki.

Yıllar yılları kovalardı. Fakat değişmeyen bir şey vardı bu dünyaya esir olmak için mi doğmuştum ben? Giray bana kızınca aklımdan geçen tek şeydi esir düştüğüm anlar. İçimde biriken onlarca bağırışı yutuyordum sadece, nereye kadar yutacaktım? Zalim adamın konağından kurtulup, kurduğum dünyada tekrar hapsolmuştum. Bu kafesin telleri ne zaman aralanacaktı ben koparana kadar aralanmayacak mıydı yoksa? Dayaklar bitmişken küfürlerin başladığı birçok dünya görmüştüm. Dünya bu mu demekti bir kadın için?

"Neyin cevabı?" Diyerek solgunca yüzüne baktım. Yorgundum..

"Ver işte bir cevap?" Derken açıklamasını yapmadığı, cümlesini dahi kurmadığını kalbinin içinden akıp gelen şeyleri içinde tutup sormamayı tercih ediyordu.

"Giray Günalp.." dedim öfkeyle. "Sen bana bir soru sormadın."

Cihan arabanın solundan Giray'a doğru yaklaştı. "Hazır." Dediğinde Giray kolumdan tuttu. "Bıraksana yürümeyi biliyorum." Kolunu var gücümle ittim.

"Gördüm kimyager saklama." Dedi.

"Neyi saklıyorum?"

"Cenk kolunu tutacakken yaptığım manevra yüzünden bileğinin incindiğini.."

İntikam ZemareHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin