44 10 3
                                    

6 Mart
Pazartesi






" Bana yaşadığımı hissettiren
yanlızca sen varsın." **






" **

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Sevgili günlük;

Bu kaçıncı pazartesi oldu? Sanırım dört ya da beşinci pazartesi.

Neyse

Zaten saymayı bıraktım. Bunca haftadır hep pazartesiyi beklediğimi fark ettim. Oysa kim pazartesiyi sever ki? Tüm günlerimi pazartesinin gelmesini bekleyerek geçiriyorum. Rüyalarıma giriyor. Hayatımı eskisi gibi sürdüremiyorum. Düşüncelerimi işgal ediyor, başka bir şey düşünmeme izin vermiyor. Ne onunla konuşabiliyorum ne de ondan kopabiliyorum. Bu iki düşüncenin arasında sürüklenip gidiyorum.

Bu sabah bir karar aldım. Artık o durağa gitmeyeceğim. Ve biliyor musun bugün gitmedim. Böylece artık onu görmeyeceğim. Görmeyince de zamanla onu unutacağım. Hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Artık tüm gün onu düşünmeyeceğim, onu görmediğim için kalbimin sızlamasına gerek kalmayacak, yüzü solgun olduğunda onu neyin  üzdüğünü merak etmeyeceğim. Artık onu görmek için acele edip evden kahvaltı yapmadan çıkmayacağım. Ve en önemlisi bir gün belki beni fark eder diye ümitlenmeyeceğim.

Ah, kimi kandırıyorum ki?

Elbette kendimi kandırıyorum! İstesem şu satırlara artık onu hiç sevmediğimi bile yazıp kendimi kandırabilirim ama bunun gerçeğe bir faydası olmayacak, hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

Bugün biraz daha yürüyüp otobüse başka bir duraktan bindim. İçimde çok tuhaf bir his vardı. Camlar buz tutmuştu. Keskin soğuk yürürken yüzünüze bir  tokat gibi çarpıyordu. Okula varıp da girişin önünde durduğumda pişman olduğumu hissettim. Keşke böyle yapmasaydım, keşke yine o durağa gidip onu yine görebilseydim. Ama iş işten geçmişti artık. Sabah büyük bir kararlılıkla evimden metrelerce uzaktaki bir durağa yürürken artık onu umursamayacağımı düşünüp sevinirken şimdi pişmandım. Keşke böyle saçma bir şey yapmasaydım. Hangi akla uyup böyle bir karar almıştım ki? Niye doğru olduğunu düşünerek yaptığım şeylerden bu kadar çabuk cayabiliyordum? Keşke bu denli dengesiz,kararsız ve ne istediğini dahi bilmeyen biri olmasaydım.

Keşke bu kadar çok keşke demesem. Keşke demekten nefret ediyorum.

Curl Up & Die Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin