³¹

24 5 1
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Sen benim her şeyimsin
Sen benim yazım ve hayalimsin
Sen benim her şeyimsin
Seni olduğun gibi kabul edeceğim

( her şey )







Sevgili günlük;

Bugün günlerden her gün.  Bugün dün ve aynı zamanda bugün yarın. Ve de bugün, yarından sonraki gün. Ve yarından sonraki günün etrtesi günü.

Yalnızca her gün ben yine benim. Değişmiyorum. Bu yüzden günlerim de değişmiyor. Zamanımı bu şekilde boş yere geçirmek beni de üzüyor. Ama ben benim ve benim yasayışım bu.

Neyse.

Şimdi gökyüzünde çok yıldız var. Keşke senin de onları görebilecek bir yüreğin olsaydı. Bak, benim yüreğim onları görüyor ve içine alıyor. Sanki başımı kaldırıp bakınca şu parlak yıldızlar, birer birer beyaz hareleri süzülerek yüreğime dökülüyor. Hâlâ üşüyorum. Bedenim hala titriyor. Bu gece yine dışarıdaydım. Yeni döndüm ve gelir gelmez göğsümdeki bu sıkıntıyı sana boşaltmak istedim.

Yazmak çok zor biliyor musun? Elbette bilmiyorsun. Şimdi her şey, tüm anılarım dipdiri aklımda. Orada berrak bir su gibi avuçlanmayı bekleyerek dalgalanıp ışıldıyorlar. Sanki onları fark etmemi bekliyorlar. Ama şu masanın başına oturup da kalemi elime aldığım gibi sanki birden bire her şeyi unutuyorum.

Her neyse.

Hiçbir şey düşünmeden bir yere bakarken, ya da sadece öylece dururken aklımdan geçip giden bir düşün ya da gözüme takılan en basit bir  şeylerin bana aklımın bir köşesinde kalmış birkaç satır şiiri hatırlatmasını seviyorum. Başka zaman olsa o sözleri kendim istediğim için hatırlamaya çalışsam sanki unutuyorum. Bu gece de böyle bir ânım oldu. Yine şu yakın bir zamanda gittiģim ve adını bir türlü aklımda tutamadığım o yerde, gölün kenarında oturuyordum. Sabah biraz yağmur atıştırdığından beri yerler ıslak ve biraz çamurluydu. Bu yüzden oralarda bir yerlerde göle bakan bir bankta tek başıma oturuyordum. Göl durgundu. Ne bir ses vardı ne de tek bir kıpırdama.

Şu günlerde bunu sık sık düşünüyorum.  Sahiden çok tuhaf! Ben karanlıktan korkardım, geceden korkardım. Yalnız kalmaktan korkardım. Korkmasam bile, kocaman bir kalabalığın ortasında kalsam bile yine yanımda konuşacağım biri olmasa kötü hissederdim. Bir yerde oturup tek başıma bir kahve içemezdim. Tek başıma yürüyemezdim. Tek başıma bisiklete binemezdim. Tek başıma kütüphanede saatlerce oturamazdım ya da saatlerce oturup kitap okuyamazdım. Bu gece ise gidip upuzun ağaçların ortasındaki bu durgun gölün yanı başında, karanlıkta bir bankta saatlerce tek başıma oturdum. Ne çok şeyin değiştiğini görebiliyor musun? Şimdi hiç korkmuyorum. Keşke korksaydım.

Curl Up & Die Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin